Ankara’da Suriyeli süreksiz sığınmacıların ağır olarak yaşadığı Altındağ ilçesini ziyaret ederek onlarla teğe bir görüşen Türkiye Değişim Partisi Genel Lideri Mustafa Sarıgül izlenimlerini birinci anlattı.
Suriyelilerin keyfi olarak ülkelerini terk etmediklerini belirten Sarıgül, “Özellikle Ankara’yı dolaştım. Suriyelilere baktım, onlarla konuştum, o beşerler buraya keyfi olarak gelmediler. Silahların gölgesinde geldiler. Bu konuda kesinlikle toplumsal barışa, kardeşlik hukukuna gereksinim var. Kardeşlik hukukunda da bu insanlara ‘hadi siz gidin’ demek de olmaz” biçiminde konuştu.
BÜTÜN PARTİLER DİKKATLİ OLMALI
Suriyelilerin gidebilmesi için kesinlikle barış ortamının olması gerektiğinin altını çizen Sarıgül, şöyle devam etti: “Barış ortamını Suriye’de uygun bir halde sağlamak lazım. O insanların örfleri, gelenek ve görenekleri bizimle birlikte. Bir adedine ben, ‘Almanya’ya gitmek ister misiniz?’ diye sordum. Yüreği paramparça oldu ve ‘Ben Türkiye’yi çok seviyorum. Almanya’ya gitmem. Almanya’nın örfü de geleneği göreneği de bize uygun değil’ dedi. Ona istinaden bütün partiler mülteci konusunda dikkatli olmalı, bu ulusal bir mevzudur. Bu mevzuyu siyaset gereci yapıp ben mültecileri gönderiyorum deyip de oy problemi olarak bakmamak lazım. Bu probleme vicdan problemi olarak bakıp el birliği ile mevzuyu çözmemiz lazım.
AB ÜZERİNE DÜŞENİ ARTIK YAPMALI
Kaç tane Avrupa Birliği ülkesi varsa hepsi kendi nüfus oranına nazaran bu insanları kesinlikle almalı ve artık üzerine düşeni yapmalı. O vakit Türkiye’de 500-600 bin mülteci kalır, onu da olağan olarak karşılamak gerek. Milyonlarca mülteciye Türkiye baksın demek nitekim insani değil, türel değil. Bireyin özgürlüğüne ve insan haklarına da aykırı düşen bir olaydır. O yüzden bütün Avrupa eşit oranda kendisi de almalıdır.”