Kreşte masadan düşerek yaralanan çocuklarına kreş yetkilileri tarafından vaktinde müdahale yapılmadığını da sav eden aile, yetkililerin diğer bir çocuğa kontenjan açmak için kendi çocuklarını kovdurmaya çalıştığını tez etti. Aile ile kreş ortasındaki olay yargıya taşındı.
Olaylar, geçtiğimiz Aralık ayından itibaren Büyükada’da bulunan ve Adalar Belediyesi Prof. Dr. Besim Üstünel – Gülen Üstünel Kreş ve Gündüz Bakım Konutunda yaşanmaya başladı. 4 yaşında E.K.Y. isimli çocukları olan bir aile, çocuklarını Büyükada’daki kreşe verdi. Çocuğun kreşte öğretim görmeye başlamasından kısa müddet sonra argümana nazaran kreş yetkilileri ve öğretmenler, çocuğun engelli olduğunu, düzgün konuşamadığını, elle tutma maharetinin gelişmediğini, özel eğitim alması gerektiğini ve kreşten alınmasını gerektiğini aileye belirtti. Bunun üzerine aile, hastaneye giderek çocuklarının engelli olmadığını, yalnızca ses tonu bozukluğu olduğunu gösteren çeşitli sıhhat dokümanları alarak kreş yetkililerine gösterdi. Yetkililerin durumu kabul etmemesi üzerine çocuğun ailesi ve kreş yetkilileri ortasında gerginlik yaşanmaya başladı. Bu süreçten itibaren ailenin argümanına nazaran kreş yetkilileri ve öğretmenler E.K.Y’ye kreşte ruhsal baskı yapmaya başladı ve çocukla ilgilenmeyi bıraktı.
Kreş mutfağında bir piknik masasında oturan E.K.Y., oturduğu masadan sırt üstü düşüp yaralandı. Ailenin argümanına nazaran kreş yetkilileri çocukla ilgilenmeyip sıhhat takımlarını kreşe çağırmadı, aileye ise olaydan yaklaşık iki saat sonra haber verdi. Farklı bir tarihte yaşanan öteki bir olayda, kreşe alınmayan ve kapıda bekletilen E.K.Y., kapıda ağladıktan sonra içeri alındı. İçeri alınan çocuk, teze nazaran sınıfa götürülmek yerine elektrik panosunun bulunduğu odaya götürüldü ve bir müddet burada bekletildi.
Kreş yetkililerinin ‘çocuğun engelli olduğu’ argümanına rağmen sıhhat raporları alan aile, kreş yetkililerinin öteki bir çocuğa kontenjan açmak hedefiyle E.K.Y.’yi ‘engelli olduğu’ teziyle kreşten kovdurmak istediğini sav etti.
Kreş yetkilileri ile aile ortasında yaşanan olaylar aile tarafından yargıya taşındı. Süreç esnasında kreşten kovulan E.K.Y. isimli çocuk ise ailesi tarafından öbür bir kreşe verildi.
“ÇOCUĞUM OKULA BAŞLADIĞINDAN BERI ÇOCUĞUMA YAPMADIKLARI ŞEY KALMADI”
Kreşten kovulan çocuğun annesi Hayriye Y., “Çocuğum okula başladığından beri çocuğuma yapmadıkları şey kalmadı. Çocuğuma bir sürü rapor aldırmak zorunda kaldılar. Çocuğumun engelli olduğunu söylediler. Çocuğumun konuşamadığını, kaşık tutamadığını söylediler. Bize bir sürü tabipten rapor aldırmak zorunda kaldılar. Çocuğumun hiçbir mahzuru yok. Bize kendi çocuğumuzla ilgili kuşku ettirmeye başladılar. Şükürler olsun ki ben kendim çocuğumdan eminim. Ve bunu da tabipler sayesinde kanıtlamış olduk” dedi.
“ÇOCUĞUM KREŞTE DÜŞTÜ. BİZİ İKİ SAAT SONRA ARADILAR”
Hayriye Y. “Sonrasında çocuğum düştü. Bizi iki saat sonra aradılar. Hiçbir formda çocuğumla ilgilenmeyip hekim çağırmayıp yahut ambulans çağırmadan hastaneye götürmeden hiç inançlı bir ortamda olmayan çocuğu iki saat boyunca kreşin içinde tuttuktan sonra eşimi aradılar. O travmalardan sonra, çocuğumun sırtı güzelleştikten sonra çocuğumu kandırmaya çalıştılar. Bize hiçbir formda manzaraları izletmediler. Bu imajlara biz farklı bir halde ulaştık. Sonra biz daha büyük travma geçirdik. Ortadan bir vakit sonra zati çocuğu bu kreşten attılar” dedi.
Kreş yetkililerinin, E.K.Y. hakkında ortaya attığı ‘konuşma geriliği var’ argümanlarına ait konuşan Hayriye Y. “Çocuğum kendi başına yemek yiyebilen, tuvalete gidebilen kendi başına hareket edebilen bir çocuk. Çocuğumda konuşma geriliği yok aslında. Ses tonu bozukluğu var. Birden fazla çocukta ses tonu bozukluğu ve konuşma geriliği aslında var. Esasen kreşler bunun için var” dedi.