AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ramazan ayının son günlerinde İstanbul Tersane Komutanlığı personelleriyle iftarda bir ortaya gelmişti. Erdoğan burada yaptığı konuşmada “Maalesef ülkemizde birtakım kısımlarda bir şükürsüzlük, bir tatminsizlik, bir karamsarlık hali aldı gidiyor. Halbuki evvel elimizdekilere şükredeceğiz sonra daha düzgünü, daha hoşu için çalışacağız, uğraş edeceğiz. Bunun ne demek olduğunu en âlâ alın teriyle hayatını kazanan siz emekçi kardeşlerim bilir” demişti.
AKP’li Cumhurbaşkanının bu konuşmasının akabinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 81 vilayetteki mescitlerde okutulmak üzere hazırlanan hutbe dikkat çekti.
Diyanet’in başlığını “Şükür Sana Ey Şekur” olarak duyurduğu hutbede şöyle denildi:
“İnsandan beklenen, bitmez tükenmez nimetleri kendisine bahşeden Rabbine şükretmesidir. Hakikaten aziz kitabımız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
“Artık siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, bana nankörlük etmeyin!”
Kulluğumuzun en değerli nişanesi olan şükür, nimetten önce onu vereni görmek ve düşünmektir. Büyük Mevla’nın lütuf ve ihsanını ikrar etmek, verdiğine istek göstermektir. Nimetlerin kadir değerini bilmek, onlara kör ve sağır kesilmemektir.”
“Şükür, kalpte iman ve teslimiyet, akılda tefekkür ve ibret, uzuvlarda ibadet ve itaattir” denilen hutbede, “nimetlerin en küçüğüne bile istek göstermenin şükür olduğu” belirtildi.
Hutbenin son kısmında “Hesap günü gelmeden önce şükreden bir kul olmaya uğraş gösterelim. “Hani Rabbiniz, ‘Eğer şükrederseniz size nimetimi daha çok vereceğim, nankörlük ederseniz hiç elbet azabım pek şiddetlidir!’ diye bildirmişti.” ayet-i kerimesini çokça tefekkür edelim. Bize yakışanın şükür olduğunu ve şükrün nimetleri artırdığını unutmayalım. Nankörlükten, şükürsüzlükten ve kanaatsizlikten Allah’a sığınalım” tabirleri kullanıldı.