Diyarbakır’da yaşayan Fatma Erdemes, 2012’de doğum yaptı.
Doğumundan 17 gün sonra Elif Işık ismini verdiği kızı, teneffüs yetmezliği şikayetiyle hastaneye kaldırıldı.
17 günlükken annesinin kucağından kopan Elif Işık, burada 2 yıl boyunca teneffüs aygıtına bağlı yaşadı akabinde 2014 yılında kurulan ve 12 hastaya tıpkı anda hizmet verebilen Dicle Üniversitesi Çocuk Palyatif Ağır Bakım Merkezi’ne nakledildi.
Kızı varlığını hissetsin diye her gün gidiyor
Çocuğundan farklı kalamayan Fatma Erdemes, kızı kendisinin orada olduğunu hissetsin, diye 10 yıldır her gün ağır bakım kapısında bekliyor. Sabah erken saatlerde hastaneye gelen ve akşam geç saatlerde çıkan Erdemes, kızının uygunlaşmasını bekliyor.
Yılın annesi seçildi
Fatma Erdemes, içeri girince de yalnızca gözlerini hareket ettirebilen Elif Nur ile irtibatı bu biçimde kurarak, elini tutuyor ve kızını öpüyor. Her gün bu duruma şahit olan ağır bakım çalışanları da Fatma Erdemes’i ‘yılın annesi’ seçerek, çiçek ve armağanlar verdi.
“Her gün anne sevgisini almasını da istiyorum”
Fatma Erdemes, kızının anne sevgisini tatması için her gün gelip ilgilendiğini belirterek, “Beni hissetsin ve bilsin. Nasıl ki tedavisini her gün alıyorsa anne sevgisini de almasını istiyorum. 8 yıldır buradayım, 2 yıl da Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde kaldım. Hala de ilgilenmeye çalışıyorum. Elif Parıltı, benim için sağlıklı olan çocuklarımdan evvel geliyor. Onunla aramda inanılmaz bir bağ var. Elif Nur’u çok seviyorum, ihmal etmek istemiyorum çünkü benim için çok özel. Beni hissediyor, memnun oluyor. Ben de memnun oluyorum. Ondan aldığım güç beni de keyifli ediyor. Anlatılmaz bir bağ var. Hem Elif Nur rahatlıyor memnun oluyor hem de o keyifli olunca ben de oluyorum. Annelik görevimi yaptığımı hissediyorum. Bütün çalışanlara ve hocalarımıza teşekkür ederim. Buradaki çocukların aileleri de gelip ilgilenmeli. Çocuklarını ihmal etmesinler. Engelli deyip de bırakmasınlar çocuklarını, zira hissediyorlar. Bir öpücüklü dokunuşu ve bir sarılmayı çocuklar hissediyor. Çocuğu için gayret gösteren annedir benim için. Kendini yıpratacak formda ilgilenen annedir benim için.” diye konuştu.
“Çocuğumuz üzere büyütmeye çalışıyoruz”
Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Ana Bilim Kısmı Öğretim Üyesi ve Çocuk Palyatif Ağır Bakım Merkezi Sorumlu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fesih Aktar, Elif Nur’un birinci hastalarından olduğunu lisana getirerek, “Doğduktan sonra teneffüs yetmezliği şikayetiyle Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde yatışı yapılarak tedavi görüyor. Tetkikler alınıyor ve teşhis konulma mühleti uzun sürebiliyor. Doğuştan gelen bir kas hastalığının eşlik ettiğini fark ediyorlar. Biz hastayı buraya aldık. 2014 Eylül ayından itibaren Türkiye’de birinci kurulan Çocuk Palyatif Ağır Bakım Merkezi burada açıldı. Elif Işık, birinci hastalarımızdan. Uzun müddet yatışlı olan tüm çocuklarımız üzere Elif Parıltı da bizim için çok özellikli. Burada yalnızca doktorlar değil, hemşireler ve hasta bakım ile paklık işçisine kadar herkes özverili bir halde çalışıyor. Annelik ve babalık yapılan bir merkez. Elif Nur’u da 8 yıldır konuk ediyoruz. Çocuğumuz üzere büyütmeye çalışıyoruz. Hastalıkla ilgili çok tetkik yaptık, aile taramalarını da ileriki incelemelerimiz de kas hastalığıyla ilgili daha farklı bir şey var mı, yok mu; onu araştırıyoruz. Elif Işık, artık teneffüs aygıtına bağlı takip ediliyor. Boynundan açılan bir delikle hayatını devam ettiriyor.” diye konuştu.
