AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Erzincan’dan karayoluyla geldiği Tunceli’de partililer tarafından karşılandı. Partisinin Genişletilmiş Vilayet Müracaat Meclisi Toplantısı’nda konuşan Yıldırım, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu. Covid-19 salgınına değinen Yıldırım, “Bir mikrop, 8 milyar insanı, dünyayı dize getirdi. O denli bir mikrop ki zenginlik para etmedi, büyük ülke olmak, güçlü ülke olmak para etmedi. Hepsi yerlerde kaldı. İşte o zenginlikleriyle, büyüklükleriyle övünen ülkeler vatandaşlarını korona virüsten tedavi etmekte aciz kaldılar. Lakin Türkiye imdada yetişti. Yalnızca kendi vatandaşını değil 160 ülkeye de yardım elini uzattı” dedi.
Muhalefetin kent hastanelerine yönelik tenkitlerini hatırlatan Yıldırım, “İşte bu pandemide o kent hastanelerinin ne işe yaradığını bizatihi gördüler. Elhamdülillah altyapımız hazırdı. O altyapıyla dünyayı kasıp kavuran bu belayı en az ziyanla atlatan ülkelerin başındayız” diye konuştu.
“DEĞİŞİMİ YAKALAMAK ÖNEMLİ”
Teknolojinin, iklimlerin ve birçok şeyin değiştiğini söz eden Yıldırım, “Değişimi yakalamak, değişimi ıskalamamak gerekiyor. Her şey değişiyor lakin bizim muhalefet hiç değişmiyor, ezberlerini hiç bozmuyorlar. 20 yıl boyunca yaptıklarını söyleyeyim; ‘niye bu işleri yapıyorsunuz’, ‘niye köprü yapıyorsunuz’, ‘niye tünel, hastane, demiryolu yapıyorsunuz’ diyorlar. Seyahat olaylarını hatırlayın. Ne dediler Seyahat olaylarında. Ültimatom verdiler. Yolları yapmayın, köprüleri yıkın, havaalanlarına ne gerek var. Millet yol yaptı, hastane yaptı, havaalanı yaptı. Bunların memleketin gereksinimlerinden, beklentisinden de haberleri yok. Fanus içinde siyaset budur” halinde konuştu.
Tunceli’de terörle uğraştaki muvaffakiyete da değinen Yıldırım, “Şimdi Munzur’un dağlarında çiçekler açıyor mu, Munzur dağları şenlendi mi, Munzur’un ovaları, dereleri şırıl şırıl akıyor mu, akın akın beşerler buraya gelip ziyaret ediyor mu? Daha çok gelecekler” tabirlerini kullandı.
Son günlerde gündemde olan sığınmacılara ait de konuşan Yıldırım, “Sığınmacılar, mülteciler deyince aklı izan ile insaf ile hareket etmek lazım. Biz biliyoruz ki kaideler güzelleştiğinde, orada can ve mal güvenliği tam sağlandığında burada süreksiz müdafaayla bulunan bütün yabancılar kendi topraklarına dönecek. Dönmeye de başladı. Biz Fırat Kalkanı, Zeytin Kısmı, Barış Pınarı’nı da bunun için yaptık. Niçin sonlarımızın güneyinde 900 kilometrelik alanda terör odaklarını daha sonlarımıza gelmeden temizledik. Artık oralarda Suriye’deki iç savaştan canını kurtarmak için ülkemize gelen sığınmacılara meskenler yapıyoruz, okullar yapıyoruz ve oraya yerleştiriyoruz. İnançlı bir biçimde hayatlarını devam ettirmelerini sağlıyoruz. Bunlar gidecekler fakat bu büyük ülkeden düzgün anılarla ayrılmaları bizim için çok kıymetlidir. Biz asil bir milletiz. Biz mevtle burun buruna gelen beşere komşularımızın yaptığı üzere botlarını şişleyip denizin derinliklerinde yok olmalarına müsaade vermeyiz. İnsanlık öldü mü deriz ve herkese yardım ederiz. Bugün Ukraynalılara da yardım ediyoruz. Mağdur ve mazlum kim varsa ona yardım ediyoruz. Lakin şunu herkes bilmeli, bu ülkenin huzurunu kim bozarsa, bu ülkenin asli vatandaşlarına yanlışta kim bulunursa bulunsun bir saniye bile gözünün yaşına bakmadan dışarıda hak ettikleri yere göndeririz” dedi.
“PANDEMİDEN ÖTÜRÜ DÜNYANIN ADETA ÇİVİSİ ÇIKTI”
Son vakitlerde artan enflasyona da değinen Yıldırım, şöyle konuştu:
”İki yıl bu pandemiden ötürü adeta dünyanın çivisi çıktı. Her şey alt üst oldu. Üretim zinciri koptu. Pandemiden ötürü hizmet üretilemedi. Tarımda, endüstride üretim yapılamadı fakat gereksinimler devam etti. İşte bu koşullar altında dahi bu durumu en az hasarla atlatan ülke Türkiye’dir. Pekala ne yapacağız. Dünyada bu türlü diye elimizi kolumuzu bağlayıp oturacak halimiz yok. Bununla ilgili de cumhurbaşkanımız, takımı daima çalışıyor. Daima devalar üretmeye bakıyor. Bu problemleri da aşacağız. Zira bizim Türkiye olarak imkanlarımız gereksinimlerimizden fazladır. Münasebetiyle bu işin de üstesinden geleceğiz. Bir gaz bulduk, 540 milyar metreküp bir gazımız var. Lakin bu daha başlangıç. Gerisi da gelecek. Karadeniz dünyanın gereksinimini 45 yıl boyunca karşılayacak güç stokuna sahip. Büyük bir servetin üzerindeyiz. Bunun ismi nedir, hidrojen sülfürdür. Hidrojen de geleceğin en pak gazıdır. Doğalgaz pak diyoruz ya onun bile çıkardığı karbondioksit sera gazı var. Lakin hidrojende hiçbir şey yok. Suyu buharlaştırıyorsunuz, gaz oluyor. Sıfır karbon sıfır egzoz, gerçek çevreci. Münasebetiyle bu kaynaklara Karadeniz’in kıyısı boyunca büyük yataklara sahibiz. İşte bunlar Türkiye’nin gelecekteki mukayeseli üstünlüğüdür. Bunu bilenler, Türkiye’nin bu gücünü görenler ne yapalım edelim de ülkeyi istikrarsız hale getirelim, bunun planlarını tek tek uygulamaya çalışıyorlar. Biz de 20 yıldır bunun gayretini veriyoruz.”
Yıldırım, konuşmasının sonunda 2023 seçimlerine Tunceli’nin hazır olduğunu belirterek, Tunceli’nin gönül belediyeciliğine de gereksinimi olduğunu söyledi. Buradaki programının akabinde AK Parti Tunceli Vilayet Başkanlığı binası ile Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen binasının açılışını yapan Binali Yıldırım, daha sonra Tunceli Valiliği’ne geçerek Vali Mehmet Ali Özkan’dan kente ait brifing aldı.