Bu Anneler Günü’nde KARAR okurları için anneliğin sevinçlerini, kalp kırıklıklarını ve anne olmanın tüm incelikleriyle ne manaya geldiğini anlamamızı sağlayan edebiyat metinlerini topladık.
SALİHA SULTAN
Şemsettin Sami’nin yazdığı ve Batı edebiyatı üslubunda yazılmış birinci Türkçe romanlardan biri olan Taaşşuk-ı Tal’at ve Fitnat’ın sayfaları anne Saliha Hanım ve Arap dadı Ayşe Bayanın Tal’at Beyefendisi evlendirmeye yönelik telaffuzlarıyla başlar. Tal’at Bey’in babası altı-yedi yaşlarındayken babası vefat etmiştir. Ondan kalan boşluğu anne Saliha Hanım ve dadı Ayşe Bayan doldurmaya çalışır. Romanda sesleri duyulan bu iki bayanın diyalogları periyodun klâsik çağdaş çatışmasını da gözler önüne serer.
‘BOZ BULANIK’ BAYANLAR YOLLARDA
Türk edebiyatının kıymetli kalemlerinden Nezihe Meriç, bireyi ön plana aldığı hikayelerinin odağına büyük çoğunlukla bayan karakterleri yerleştirir. Onların, iç dünyalarına, yaşantılarına, his ve niyetlerine eğilir, toplumdaki pozisyonlarını sorgular. Müellif, kahramanlarının tümünün neredeyse bayan olduğu birinci hikaye kitabı ‘Bozbulanık’ta da bilhassa 1950’li yılların bayanlarının değişen iç dünyalarına ışık fiyat, onların toplumdaki kimliklerini irdeler ve bu mevzudaki müşahedelerini ustalıkla edebiyat tarihine kaydeder.
38 USTA KALEMİN ETKİLEYİCİ ‘ANA’ TASVİRİ
Hikaye muharriri Necati Güngör’ün ‘Benim Annem Hoş Annem’ antolojisi, yine basılması gereken yapıtlardan. Kitapta Halikarnas Balıkçısı ‘Yol Ver Deniz! Bir Ana Taşıyoruz’ hikayesinde fırtınalı denizde bir doğum öyküsü anlatıyor. Refik Halit Karay’ın düşmandan kaçarken, çocuğunun cesedini farkında olmadan sırtında taşıyan bir anneyi anlattığı ‘Gözyaşı’ okuru tarihten bir anne acısına götürüyor. Kemal Tahir, Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Selim İleri üzere 38 isimden hikayeler seçilen bu kitap, annelerimizin Anadolu’daki yazgısını Türk müelliflerinden okuma fırsatı sunan enfes bir çalışma.
‘KUTSALLIK’ MİTİNİ SORGULATAN ÜÇ JENERASYON
Irmak Zileli, 2014’te yayımlanan ‘Gözlerini Kaçırma’ romanında annelik konusuna eğiliyor. Romanında üç jenerasyondan bayan öyküsü anlatan müellif, bu üç jenerasyonun annelik tecrübesini ustalıkla kaleme alıyor. Dışarıdan bakıldığında disiplinli anne, fedakâr anne, çağdaş anne temsilleri olarak okunabilecek bu üç karakterin kıssalarının derinliklerine hakikat ilerledikçe kutsal annelik mitini de sorguluyor. Roman, anneliğin karanlık yüzünü de okurla buluşturuyor. Bayan kahramanların, roman cihanında alabildiğine açılan dünyası, okuru; aidiyet, yalnızlık, suçluluk duygusu ve vicdan üzerine üniversal sorularla buluşturuyor.
