Toplumsal medyada ve meydanlarda son vakitlerde sığınmacılarla ilgili toplumun huzurunu bozacak biçimde dizayn edilen telaffuzlar ve hareketler bilhassa muhalif kesim tarafından gündemden düşürülmüyor.
Halkın hassas olduğu noktalardan saldırarak toplumsal olay çıkarmaya yönelik teşebbüslere karşı hükümetten ve sağ duyulu kanaat başkanlarından de peş peşe açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Dün hükümetin “Artık bir kişi bile alamayız” diye açıkça duruşunu aşikâr etmesi gerektiği tarafında davet yapan Hürriyet Gazetesi Müellifi Ahmet Hakan bugünkü yazısında gelinen noktayı “Tehlikeli tuzaklara hayli elverişli, düğmeye basmalara son derece uygun, karışıklık çıkarmaya muhteşem elverişli bir atmosfer bu. Tekinsiz bir atmosfer.” kelamlarıyla tanımlayarak tansiyona sebep olan sığınmacı konusunun nasıl çözülemeyeceğine ait 16 husus sıraladı.
İşte Ahmet Hakan’ın “Sığınmacı konusu nasıl çözülmez” başlıklı yazısının ilgili kısmı;
– Patırtıyla çözülmez.
– Öfke nöbetleriyle çözülmez.
– Meydan okumalarla çözülmez.
– Bağırmalarla, çağırmalarla çözülmez.
– Kimsenin kimseyi dinlemediği bir atmosferle çözülmez.
– Galeyanla çözülmez.
– Sloganlarla çözülmez.
– Karşılıklı keskin tutum almalarla çözülmez.
– Sıkılmış yumruklarla çözülmez.
– Gerçeklerin ortasına sıkıştırılan palavralarla çözülmez.
– Sorunu siyasi atlama taşı haline getirme uğraşlarıyla çözülmez.
– Sorunun gerçekçi fotoğrafından kaçmalarla çözülmez.
– Anlayışsızlıklarla çözülmez.
– Yakınanların yakınmalarına kulak tıkamalarla çözülmez.
– İnsanlıktan uzaklaşmalarla çözülmez.
– Sorunun yalnızca bir istikametine tutunmalarla çözülmez.
PROVOKASYONA SONSUZ AÇIK, TEHLİKELİ BİR ORTAM
BAYRAMDAN bu yana…
Sığınmacılar konusunda…
O denli bir ortam, o denli bir iklim, o denli bir atmosfer oluşturuldu ki…
Aman Allah korusun…
Bir kıvılcım yetip de artacak bile.
*
Tesir casuslarının ağızlarının suyunu akıtacak bir ortam bu. Memleket düşmanlarının arayıp da bulamadığı cinsten bir ortam.
*
İstihbarat örgütlerinin, örtülü örtüsüz her türlü operasyonu gerçekleştirebileceği bir iklim bu. Kışkırtmaya sonsuz açık bir iklim.
*
Tehlikeli tuzaklara oldukça elverişli, düğmeye basmalara son derece uygun, karışıklık çıkarmaya muhteşem elverişli bir atmosfer bu. Tekinsiz bir atmosfer.
*
Vatanını, milletini, ülkesini, çoluğunu, çocuğunu seven herkese çağrımdır:
*
Ne olur şu sonsuz provokasyon ortamını, iklimini, atmosferini üzerimizden atalım.
*
Koşuyorsak yürüyelim.
Yürüyorsak duralım.
Ayaktaysak oturalım.
10’dan geriye yanlışsız sayalım.
Derin, depderin nefesler alalım.
Sakin olalım.
Daima hislere değil, biraz da akla abanalım.
Bağırıyorsak sesimizi alçaltalım.
Konuşuyorsak azıcık susalım.
Bir bardak su içelim, bir kediyi okşayalım.
İçerideysek dışarı çıkalım.
Dışarıdaysak içeri girelim.
Daima birebir tarafa kulak veriyorsak biraz da öbür tarafa kulak verelim.
Hepimiz tıpkı anda üç adım geri çekilelim.
*
Tesir casuslarını, istihbarat elemanlarını, alçak plancıları, sinsi kumpasçıları…
Elleri böğründe bırakalım.