Türkiye’nin gündeminden uzun müddettir düşmeyen mülteci tartışması bir üst safhaya taşındı. İçişleri Bakanı Yardımcısı İsmail Çataklı, yanlış bilgi yayıp, yabancı düşmanlığı yaptıklarını söylediği Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ, eski MHP milletvekili Sinan Oğan ve Prof. Dr. Bengi Başer‘e toplumsal medya hesabından reaksiyon göstererek şu tabirleri kullanmıştı:
“Ümit Özdağ, Sinan Ogan, Bengi Başer üzere kelamım ona akademik unvan taşıyan kimileri Türkiye’de 8 milyon, 10 milyon Suriyeli olduğu palavrasını yayıyor, yabancı düşmanlığı yapıyorlar. Yazık, insanlık ismine bunlardan utanıyorum. Haklarında Göç Yönetimimiz hata duyurusunda bulunacaktır.”
ÜMİT ÖZDAĞ ÇATAKLI’YA CEVAP VERDİ
Çataklı’nın açıklamalarının akabinde Cumhuriyet’e konuşan Ümit Özdağ, Çataklı’ya şu sözlerle cevap verdi:
“Bir bürokrat, bir siyasi parti genel lideriyle ilgili bu halde konuşamaz lakin bu zat terbiye mahrumu olduğu için benimle ilgili her açıklamasında haddini, terbiye hudutlarını aşıyor. İsmail Çataklı’ nın devlet terbiyesinden yoksun bir adam olduğunu biliyoruz. Ben milletvekili olarak Kilis’te yer alan ve Kilis devlet hastanesine getirilen askerlerimizi ziyaret etmiştim. Kendisi de o vakit Kilis’ de valiydi hatırladığım kadarıyla, benimle birlikte iki tane okul müdürü geldiği için bu okul müdürlerinden ötürü Vilayet Müdürlüğü’nü arayıp vilayet müdürüne hakaret etmişti ‘iki okul müdürüne sahip çıkamıyorsunuz’ diye. “
“ÇATAKLI BENİM PEŞİMDEN POLİS TAKIMLARINI DOLAŞTIRDI”
Çataklı benim peşimden polis takımlarını dolaştırdı, yapmış olduğum konuşmaları yasa dışı halde kayda aldı. İsmail Çataklı, tekrar ediyorum içişleri bakanlığı için bir yüz karasıdır. Arkadaşları, İçişleri Bakanlığı’nın haysiyetli bürokratları, valiler, vali yardımcıları, kaymakamlar bu adamdan utanıyorlar. Bu adamla tıpkı bakanlıkta olmaktan utanıyorlar. Bunun her konuşmasından sonra, ki Soylu ismine konuşuyor -Soylu kendisi çıkamadığı için- utançlarını söz ediyorlar. ‘Bizim devlet tartımız varken içişleri bakanı olarak en fazla tahribatı bakanlığımıza yönelik gerçekleştiriyor bu zat’ diyorlar.
“SENİ SON SEFER UYARIYORUM…”
“Ben profesörüm. Yazmış olduğum kitapları üst üste koyduğum vakit Çataklı’nın uzunluğunu aşar. Ben o denli kelamda profesör falan değilim, o kelamda vali ve bakanlık vazifelisi olabilir lakin ben değilim. Haddini bilecek terbiyesiz adam! Ben bir sefer bile 8 milyon Suriyeli var demedim. Ayrıyeten bu bir cürüm değil lakin ben İsmail’den daha yeterli bilirim Türkiye’de ne kadar Suriyelinin olduğunu. Kendisini son defa uyarıyorum; Devletin memuru üzere davranmayı öğren. Sen bu devrin ilanihaye süreceğini mi zannediyorsun? Bir gün mahkeme önünde bu vatan vermiş olduğunuz ziyanların, komploların hesaplarını vermeyeceğinizi mi zannediyorsun sen İsmail? Haydi oradan!”
“SURİYELİ BAYANLARIN TÜRKİYE’YE GELDİKTEN SONRA GENELEVE DÜŞTÜĞÜNÜ BİLİYOR MUSUN?”
Biz yabancı düşmanlığı falan yapmıyoruz. Bunlar Suriyeli seviciliği yapıyorlar. Biz Suriyelilerin gerçek dostlarıyız. Biz Suriye’nin bölünmemesi istiyoruz, bu türlü devam ederse Türkiye emperyalist güçler tarafından bir iç savaşa sürüklenecek. Biz bunun önlenmesinin çabasını veriyoruz. Suriye’nin kuzeyinde ‘PKKİSTAN’ kurulmasın diye gayret veriyoruz. Suriyelilerin dostu olduğunu ve bizim açıklamalarımızdan utandığını söyleyen İsmail’e soruyorum;
İsmail, sen kaç tane Suriyeli bayanın kendi ülkesinde namusuyla yaşayıp, Türkiye’ye geldikten sonra geneleve düştüğünü biliyor musun? Kaç adedinin İstanbul’da randevu meskenlerinde çalıştığını biliyor musun? Sen mi Suriyelilerin dostusun? Sen mi insanlıktan utanıyorsun? Evet utanmalısın ancak bizim açıklamalarımızdan değil, temsil ettiğin siyasetlerin ortaya çıakrmış olduğu insani trajedilerden ötürü utanmalısın sen.”
“KAMUOYUNU UYARIYORUM; ASLA SOKAĞA ÇIKMAYIN”
“Türk kamuoyunu sizin aracılığınızla uyarmak istiyorum. Türk milleti sığınmacılar için fevkalâde kızgın, sokakta büyük bir öfke var. Biz Zafer Partisi olarak bütün vatandaşlarımıza sesleniyoruz; Sakın yansınızı sığınmacılara yönlendirmeyin. Yansınızın odağında bu siyasi felaketi sorumlusu olan iktidar ve sarı muhalefet partisi olsun. Bu reaksiyonunuzu arkadaşlarınıza, ailenize tabir edin fakat asla sokağa çıkmayın. Asla sokakta bir şov yapmayın.
Bilhassa Suriyelilerin ağır yaşadığı yerlerdeki vatandaşlarımıza sesleniyorum. Sizler Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşlarısınız. Biraz daha sabredin. Her türlü provakasyondan uza durun, tahriklere kapılmayın. Kim tahrik edip sizi sokağa çekmek istiyorsa, yerli yada yabancı işbirlikçidir. Biz sığınmacı ve kaçakları Türkiye’nin dostları olarak vatanlarına geri göndermek istiyoruz.”
PAKİSTAN BÜYÜKELÇİLİĞİ’NDEN TOPLUMSAL MEDYADAKİ İMAJLARLA İLGİLİ TEZ
“Pakistan Büyükelçiliği’nin gündeme getirdiği ve dikkate aldığımız bir sav var. O da şuİ Pakistan’ın komşu olduğu ülkenin istihbarat servisinin bu görüntüleri bilerek ve isteyerek üretip servis ettiği söyleniyor. Biz delilleri talep ettik. Gelirse Türk kamuoyuyla büyük bir zevkle paylaşırız. Pakistan bizim kardeşimizdir. Pakistan Türk dostluğunun her türlü ezayı aşacak önlemleri alarak devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.”