Sovyetler Birliği’nin dağılmasının Rus tarihinin en büyük kusuru olduğunu her fırsatta tabir eden Vladimir Putin, ‘Büyük Rus İmparatorluğu’na duyduğu hasreti sık sık lisana getirdi.
SSCB’nin dağılmasının akabinde birinci yıllarda yumuşak bir siyaset izleyen ve Batıyla yakınlaşma maksadı güden KGB casusu Putin, daha sonraları asıl emelini muhakkak ederek etrafındaki eski Sovyet ülkelerine karşı yayılmacı bir siyaset izlemeye başladı. Bu siyasetin bir modülü olarak da Rusya’dan bağımsızlık isteyen Çeçenistan’a karşı 21. yüzyılın en kanlı olayları ortasında yer alacak bir bastırma siyaset izlemesi oldu.
GÜRCİSTAN’A SALDIRDI
Putin daha sonra bağımsız bir siyaset izleyen Gürcistan’a saldırarak asıl planlarının deşifre olmasına neden oldu.
Bu hareketiyle memleketler arası hukuku hiçe sayan eski KGB casusu Vladimir Putin’in emelleri dünya kamuoyunca da görülmüş oldu. Bu durum eski Sovyet ülkelerinin ve Rusya’nın öteki komşularının anti-Sovyet ittifakı NATO etrafında birleşmelerine neden oldu.
NATO’YA KARŞI ÇABA
Sovyetler ayrıldıktan sonra NATO’ya girmeyi bile düşündüklerini söz eden Putin, kendi saldırgan hareketlerinin akabinde komşularının NATO etrafında birleşmesine ise ateş püskürdü.
‘Büyük Rusya’ hayaliyle yanıp tutuşan Putin’in asıl emelini ortaya çıkartan şeyler yalnızca bunlarla sonlu değil.
‘BİRLEŞİK RUSYA’
Putin’in 2001’de kurduğu ve önderliğini üstlendiği siyasi partinin ismi, Putin’in hayalini de gözler önüne seriyor.
Bu partinin ismi ‘Yedinaya Rossiya’ yani ‘Birleşik Rusya’. Burada Birleşik Rusya’dan kastın Büyük Rusya İmparatorluğu olduğuna kuşku yok.
Birleşik Rusya Partisi’nin bayrağında ‘Rus Ayısı’ yer alıyor
Saldırgan atılımlarının son durağı olan Ukrayna’da büyük hayal kırıklığına uğrayan ve ordusunun ne halde olduğu bütün dünya tarafından görülen Rusya önderi Vladimir Putin’in elindeki son kart ise nükleer silah.
Dünyanın en büyük nükleer gücüne sahip olduğunu tez eden Rusya, bu ‘caydırıcı gücünü’ daima olarak ortaya koymaya devam ediyor.