İmamoğlu: İntikamı değil, helalleşmeyi öne çıkarmalıyız

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Yayınları; 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilen Türkiye devrimci hareketinin lider isimleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı vefatlarının 50’nci yıldönümlerinde yayınlanan bir kitapla andı.

“Türkiye’nin 68’i: Denizlere Çıkan Sokaklar” kitabının tanıtımı, Deniz Gezmiş Bağımsızlık ve Özgürlük Vakfı’nın Harbiye’deki Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu’nda düzenlediği “Tam Bağımsız Türkiye Yolunda Denizlerin Sonsuzluğa Uzanışının 50. Yıldönümü Anma Programı” sırasında gerçekleştirildi.

ALİ İSMAİL KORKMAZ’IN AİLESİ DE ANMAYA KATILDI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek Kaya İmamoğlu, her iki etkinlikte de yer aldı. Gezi direnişinde polisin ve esnafın darbeleriyle yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz ve ağabeyi Gürkan Korkmaz da Denizleri Anma gecesine katıldı. Moderatörlüğünü şair, yazar, gazeteci, araştırmacı ve tiyatro oyuncusu Sunay Akın’ın yaptığı anma gecesi, Deniz Gezmiş’in idam edilmeden önceki son isteği olan Rodrigo’nun gitar konçertosunun çalınmasıyla başladı.

BORA GEZMİŞ’TEN İMAMOĞLU’NA TEŞEKKÜR

Deniz Gezmiş’in ağabeyi Deniz Gezmiş Bağımsızlık ve Özgürlük Vakfı Başkanı Bora Gezmiş de etkinlikte bir konuşma yaptı. Ağabey Gezmiş, duygularını, “(Konuşmamı) İki paragrafıyla bitirmek istiyorum. Bunlar, 68 kuşağını sizlere en iyi şekilde ifade edecek paragraflar. ‘Vatan, onu parsel parsel satanların değil; uğrunda dar ağacına gidenlerin vatanıdır’ diyor. ‘Ben, 24 yaşında kendimi Türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten gurur duyuyorum’ diyor” sözleriyle dile getirdi.

“İNTİKAMI DEĞİL, HELALLEŞMEYİ ÖNE ÇIKARMALIYIZ”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da etkinlikte yaptığı konuşmasında Gezmiş, Aslan ve İnan’ın, 12 Mart 1971 askeri darbesi sonrasında oluşan “intikamcı” duyguyla ve vicdanları rahatsız edecek bir kararla idam edildiklerini vurguladı. “Çok yakın geçmişte yaşanan bu olaylar, bize toplumsal kutuplaşmanın ne kadar zararlı olduğunu her zaman hatırlatmalı” diyen İmamoğlu, “Bu vatanın sorumluluk sahibi her ferdi kutuplaşma değil, barışma adına mesajları vermekte cesur davranmalı, cömert davranmalı. Kutuplaşmadan beslenenlerin karşısında durup, farklı görüşten de olsa komşusuna, hemşehrisine, yurttaşına, tanıdığı her insana daha sıkı sarılmalı. Hepimiz, bu ülkenin iyiliğini asla unutmadan fikirlerimizi yarıştırabilmeliyiz. İntikamı değil, helalleşmeyi öne çıkarmalıyız. Ülkemizi daha huzurlu yarınlara taşıyacak olan budur” şeklinde konuştu.

GEZİ VURGUSU

68 kuşağı sürecinde hayatını kaybeden çok insan olduğunu belirten İmamoğlu, “Acılarını geçmişten bugüne paylaştığımız başka gençlerimiz ve onların yaşadıkları var. Daha dün Gezi Parkı’nda kaybettiğimiz gencecik evlatlarımız var. Herkesin ideali bu ülkenin iyi olması, mutlu olmaları, huzurlu olmaları adınaydı. Gencecik çocuklar hayatını kaybetti” dedi. İmamoğlu, konuşmasında, Ali İsmail Korkmaz’ın salonda bulunan annesi Emel Korkmaz’ın anneler gününü kutladı. Gelecekte, “tam bağımsız Türkiye” ideallerinin gerçekleştiği bir ortamda Gezmiş ve arkadaşlarını anmak istediğini kaydeden İmamoğlu, şunları söyledi:

“YİĞİT, MERT, 20’Lİ YAŞLARINDAKİ GENÇLERDİ”

“Bu gencecik, pırlanta gibi, ‘Tam bağımsız Türkiye’ diyen insanlar, bu ülkede milyonlarca vatandaşımız tarafından hain olarak biliniyor, düşman olarak biliniyor; bunu biliyor musunuz? Bununla yüzleşmeye ve ‘Bu niçin böyle biliniyor’ diye bunun mücadelesini vermeye hep birlikte varır elbette. Anlatmalıyız. Bunlar, onu düşman bilen insanların, milliyetçilik naraları atan insanlar başka oyunlar peşindeyken, bu vatanın satılmaması için, peşkeş çekilmemesi için, ‘Tam bağımsız Türkiye’ diyecek kadar yiğit, mert, 20’li yaşlarındaki gençlerdi. Bunu anlatmamız lazım. 50 senedir anlatamadıysak, oturup aynaya bakmamız lazım. Ama ben, her yerde bu doğruları anlatmaya hazırım. Bu doğruları Diyarbakır’da da aynı dille anlatacağım, Edirne’de de Trabzon’da da Van’da da aynı duygularla anlatacağım. Hiçbir yerde farklı dilim olmayacak.”

“ONLARIN ‘TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’ DİYEN DİLLERİNE KURBAN OLAYIM”

Demokrasinin, özgürlüğün ve barışın hakkını vermeye çalışanları dikkatli olmaya çağıran İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Önlerinde bu büyük mücadelenin olduğunu ve büyük süreçte başarıya kavuşmanın şart olduğunu unutmasınlar. Küçük detaylarla, küçük işlerle, küçük insanlar uğraşır. Biz, 85 milyon insan olarak büyük insanlar olmalı ve bu büyük idealin, Cumhuriyet’in seneye kutlayacağımız 100. yılında yüzleri gülen, birbirleriyle barışmış, ön yargılarını yıkmış, birbirleriyle konuşabilen, uzlaşabilen devletimiz, o devletin korku yerine sıcak şefkat elini uzattığı, herkesi vatandaşı olduğu için eşit kıldığı bir süreci bu ülkeyle buluşturmak ve yaşatmanın boynumuzun borcu olduğunu unutmayalım, unutmasınlar, unutmayın, unutmayacağım. Ve inşallah hep birlikte gerçekten anlamlı bir şekilde her şeyin çok güzel olduğu bir süreci yaşatırsak, evet işte ben de bu akşam Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını hakkıyla anmış bir kardeşiniz, hemşehriniz olarak buradan huzurla eve gitmiş olurum. Ruhları şad olsun, mekanları cennet olsun. Bu güzel insanların, o ‘Tam bağımsız Türkiye’ diyen dillerine kurban olayım.”

Etkinlikte sırasıyla; sanatçılar Özgür Kıyat, Cengiz Özkan, Yasemin Göksu, Bulutsuzluk Özlemi, Hüseyin Turan ve Moğollar sahne aldı. Şair Ataol Behramoğlu, “Türkiye’nin 68’i: Denizlere Çıkan Sokaklar” kitabı koordinatörü Rıdvan Akar, Deniz Gezmiş’in arkadaşları Hacı Tonak ve Hasan Ataol ile Deniz Gezmiş Bağımsızlık ve Özgürlük Vakfı yönetim kurulu üyesi Damla Gezmiş de anma gecesinde birer konuşma yaparak, “Denizlerle” olan anılarını paylaştı.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir