Alternatif güç kaynakları içindeki hidrojene yönelik yatırımlar gün geçtikçe artıyor. Yenilenebilir güç teknolojisinin gelişmesi ve maliyetlerinin azalmasıyla birlikte, hidrojenin üretimi de yaygınlaşıyor.
2050 yılında dünyada tüketilen gücün yüzde en az 12’sinin hidrojenden karşılanacağı hesaplanırken, en fazla yatırımı Avrupa ülkeleri yapıyor. Hidrojenin elektroliz süreciyle ortaya çıkarılması için yüksek elektrik tüketimi gerekiyor ve bu kaynağın rüzgar ve güneş güçlerinden karşılanmasıyla pak üretim gerçekleştiriliyor.
YEŞİL MUTABAKAT
Yalnızca Avrupa’da geçen yıl yapılan elektroliz yatırım kapasitesi 65 megavatı buldu. Alman sanayi devi Bosch da hidrojeni radarına aldığını açıkladı. Bosch Kümesi İdare Heyeti Lideri Dr. Stefan Hartung, şirketlerinin iki ana stratejisinin olduğunu, bunların elektrifikasyon ve hidrojen olduğunu söyledi. Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı çerçevesinde hareket ettiklerini söz eden Hartung, yeşil hidrojenin 2050 karbon nötr amaçları açısından epey değerli olduğunu vurguladı.
14 milyar Euro’luk dev pazar oluşuyor
– Fosil yakıtlara karşılık hidrojen üretiminde kullanılan elektrolizlerde büyük bir potansiyel mevcut. Global elektroliz pazarının 2030 yılına kadar 14 milyar Euro’ya ulaşacağı söz ediliyor. Bu noktada Bosch, önümüzdeki 10 yılda elektroliz üretimi için 500 milyon Euro yatırım yapacağını açıkladı. Şirket, birinci üretimini 2025 yılında piyasaya sunmayı planlıyor.
Ortadoğu ülkeleri petroldeki açığı hidrojenle kapatacak
– Yenilebilir güç kaynaklarından üretilen hidrojen için, Ortadoğu ülkeleri büyük avantaj taşıyor. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, güneş gücü yatırımlarını artırarak hidrojen üretiminde kelam sahibi olmak istiyorlar. Başta Avrupa’nın Yeşil Mutabakatı olmak üzere dünya genelinde karbon ayak izinin düşürülecek olması, Körfez ülkelerinin petrol gelirlerini azaltacak olsa da, bu ülkeler oluşacak açığı hidrojenle kapatmayı planlıyor.