Usta gazeteci ve müellif Uğur Dündar’ın ismiyle özdeşleşen Arena programı bir periyot Türk televizyon tarihine damga vurdu. Türk halkının büyük bir merakla izlediği, gerçeklerin gün yüzüne çıkartıldığı Arena, yediden yetmişe herkesin büyük beğensini kazandı.
Arena programında yıllarca gazetecilik yapan, Uğur Dündar’ın yanında bulunan gazeteci Mine Özbek, bütün haberleri, olayları, hafızalara kazınanları adeta kamera ardı üzere kaydetti ve yazdı.
Özbek; Arena programının bütün bilinmeyenlerini ve yaşadıklarını Hayatın Arenası isimli kitabında anlatıyor.
Roman tadında kitap
Mine Özbek’ın kitabında Türkiye’de gazeteciliğin nasıl basamaklarda geçtiğini, yaşanan şiddetli süreçleri ve daha pek çok olayı roman tadında okuyacaksınız.
Sayfa: 240
Kitaba önsöz yazan Uğur Dündar kitabı şöyle anlatıyor;
“Hiçbir vakit korkmadı”
“Bizim üzere gelişmekte olan ülkelerde gazetecilik zordur. Soruşturmacı gazetecilik daha da zordur. Çok da tehlikelidir… Mine, Arena’da haber peşinde koşarken bunların hepsini yaşadı. Kendisine silahlar doğrultuldu, yanı başında tabancalar patladı lakin o ne korktu, ne de yılıp habercilikten vazgeçti. Tekraren vefatın kıyısında dolaşarak ekrana taşıdığı haber evraklarını detaylarıyla bu kitapta topladı.”
Mine Özbek
“Gerilim sinemasının kahramanı”
Dündar; “Mine, ahlaklı, dürüst ve unsurlu gazeteciliğin adresi olan Arena’nın kapılarını açmayı, okurla paylaşmayı boynunun borcu diye düşünmüş; âlâ de düşünmüş. Kitap, söz hürriyetini, toplumun haber alma hakkının gasp edilmediği yılları, kamu kontrolünün medya tarafından özgürce yapılabildiği vakit dilimini o kadar hoş anlatıyor ki, okur kendisini bir tansiyon sinemasının kahramanıymış üzere hissedecektir.”