Putin, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’le Kremlin Sarayı’nda görüştü.
Görüşme öncesinde konuşan Putin, BM’nin dayandığı ilkeleri güçlü şekilde desteklediklerini ve bunu gelecekte de yapmaya niyetli olduklarını belirtti.
Bazılarının kurallara dayalı bir dünyadan bahsettiğini ancak kuralların birilerinin çıkarlarını sağlamak için yazılmadığını belirten Putin, BM tüzüğü ve BM’nin diğer belgelerinin temel belgeler olduğuna inandıklarını dile getirdi.
Dünyada birilerinin münhasır olduğu veya münhasır haklar talep ettiği konusunda da meslektaşlarının bazı açıklamalarına şaşırdığını belirten Putin, “Çünkü BM tüzüğü, uluslararası toplumdaki tüm katılımcıların güç, büyüklük ve coğrafi konumlarından bağımsız olarak birbirine eşit olduğunu belirtir. Bunun İncil’de yazılanlarla benzer olduğunu düşünüyorum. Aynı şeyi Kur’an’da ve Tevrat’ta da buluruz. Bütün insanlar Tanrı önünde eşittir” dedi.
Ukrayna’daki sorunun 2014’te bu ülkedeki ‘darbe’ sonrasında ortaya çıktığını kaydeden Putin, Donbas’taki krizin detaylarını anlattı. Donbas’taki insanların Kiev yönetimi tarafından yıllarca ablukaya alındığını belirten Putin, zamanla Kiev yönetiminin bu ablukayı itiraf ettiğini ve buradaki askeri baskının sürdüğünü söyledi.
Bu koşullar altında Kiev’deki yetkililerin, Minsk Anlaşması’na uyma niyetleri olmadığını en üst düzeyde dile getirdiğine dikkati çeken Putin, “Alenen bunu açıklamalarının ardından bu topraklarda yaşayan insanların soykırımını durdurmak, buradaki devletlerin bağımsızlıklarını tanımak zorunda kaldık” diye konuştu.
Bu sözde yönetimlerin askeri saldırganlığa maruz kaldıkları için kendilerinden askeri yardım sağlama talebinde bulunduğunu anlatan Putin, “Biz de BM sözleşmesinin 51’inci maddesinin 7’nci bölümü uyarınca, özel bir askeri operasyon başlatarak bunu yapmak zorunda kaldık. Devam eden askeri operasyona rağmen, diplomatik olarak anlaşmaya varabileceğimizi umduğumuzu bildirmek isterim. Müzakere yürütüyoruz, onları reddetmiyoruz” dedi.
İstanbul’da Rusya’nın Ukrayna’yla müzakerelerde oldukça ciddi bir atılım yaptığına dikkati çeken Putin, “Ama ne yazık ki, anlaşmalara vardıktan sonra, müzakerelerin devamı için elverişli koşullar yaratma niyetimizi açıkça ortaya koymamızdan sonra, Buça’da Rus ordusunun hiçbir alakası olmadığı bir provokasyonla karşı karşıya kaldık. Bu provokasyonu kimin hazırladığını, kimin yaptığını biliyoruz” dedi.
Buça olayından sonra Ukraynalı müzakerecilerin çözüme ilişkin tutumlarının çarpıcı biçimde değiştiğine işaret eden Putin, her şeye rağmen müzakerelerin çevrimiçi devam ettiğini, yine de olumlu bir sonucun çıkacağını umduğunu bildirdi.