İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek Kaya İmamoğlu, Ramazan Bayramı’nın 3’üncü gününde Trabzon Meydanı’nda hemşerileri ile bayramlaştı.
Meydanda yüzlerce kişi tarafından coşkuyla karşılanan İmamoğlu’nun alana girişi sırasında meşaleler yakıldı.
Hemşerilerine seslenen İmamoğlu Trabzonspor’un şampiyonluğunu kutlayarak söyle konuştu:
*Allah’ın sevgili kuluyuz ya, Allah yardım edecek. Yaradan bize iki bayram nasip etti. Bir de Trabzon şampiyonu oldu. Hepsini tebrik ediyorum.
*Bugün sabah maç akşamı ne yaptığımı sordular. Kızımla maç izliyordum. Çünkü büyük oğlumla küçük oğlu buraya maça izlemeye geldi. Kızım da bana kızdı.
*‘Tamam senle maç izleyeceğiz’ dedim. Kızımla eşimle maç izledik. Kızımla biraz mutluluktan ağlaştık. Allah hepimize sadece mutluluk gözyaşı versin.
*Efendim Ekrem niye ağlarmış? Ekrem niye sevinirmiş? Bu güzel ülkemizin en büyük sorunu bu oldu.
*Nedir o sorun? Karalama, kötülemek, kızmak, bağırmak, çağırmak bu bakışla, bu anlayışla inanın huzuru tesis edemeyiz.
“MEMLEKETİ YÖNETENLER VATANDAŞI AYIRAMAZ”
*İstanbul’da güler yüzlü bir belediye başkanınız olacak demiştim. Sadece güler yüzüm bile İstanbul’u mutluluğa boğdu. Bir baba, anne evladını ayırabilir mi?
*Bir belediye başkanı da vatandaşını ayıramaz. Memleketi yönetenler de vatandaşını ayıramaz. Hiç kimse; böyle ortadan bölüp ‘bana oy verenler, vermeyenler…
*Verenler abad olsun, vermeyenler bertaraf olsun’ diyemez. Dedirtmeyeceğiz. Bu duygu ve bu bakış açısına hep birlikte son vereceğiz.
*Dayısı varsa, amcası varsa işe girsin, yoksa girmesin. Yok. Hiçbir evladımızın hakkını yedirtmeyeceğiz.
“1 YIL DİŞİMİZİ SIKACAĞIZ”
“Önümüzde zor bir süreç var” diyen İmamoğlu şöyle konuştu:
*1 yıl dişimizi sıkacağız. Hep beraber mücadele vereceğiz. Aynen İstanbul’da olduğu gibi. Beni partim İstanbul’a aday gösterdi.
*Buna vesile olan genel başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na minnetlerimi iletmek istiyorum. Bayramın 1’inci birinci günü kendisini aradım, tebrik ettim.
*’Trabzonlu hemşehrilerine kocaman selam söyle’ dedi. Aday olduktan sonra dedi ki’ biz bu işi ittifakla başarabiliriz’. Ne oldu? Millet İttifakı tesis edildi. İYİ Parti tereddütsüz destek oldu bu kardeşinize.
*İYİ Parti Genel başkanı sayın Meral Akşener bize kayıtsız şartsız en zor anlarımızda, en önde katkı sunarak destek oldu.
*Bayramın 1’inci günü kendilerini de aradım. Bayramını tebrik ettim. Sayın Meral Akşener’in de size selamlarını getirdim. Ve hep birlikte kazandık. Hep birlikte ancak, yetmez dedim. Biz bu ittifakımızın adını İstanbul İttifakı koyalım dedim.
*Kabul ettiler ve İstanbul İttifakı olarak yola çıktık. Ben AK Partilinin de oyunu aldım. MHP’linin de oyunu aldım.
*Saadet Partili’nin de… Hepsinin oyunu aldım. Sonra o oylar sandığa atıldı, sandıkta karıştı. Kimin oyu belli mi? Değil. Vallahi de billahi de ben zannediyorum ki 16 milyon İstanbul’un hepsi bana oy verdi.
*Şimdi kıymetli hemşerilerim olağanüstü bir adım atılmıştır. İki genel başkanımızın liderliğiyle beraber 6 siyasi parti, ihtiyacımız olan eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin, adaletin, hukukun, liyakatın var olması için bir mücadele sürecini başlattılar.
*Çok kutsal bir masa. İlkeleri çok önemli. Onların bu mücadelesine hep birlikte destek olmakla yükümlüyüz” diye konuştu.
“BİR KİŞİNİN AKLI ANCAK KENDİNE YETER”
*Trabzon’da hepinizin huzurunda söz veriyorum. Bu sürecin en çalışkan neferim ben olacağım. Değerli dostlarım ama yetmez. Bu siyasi birlikteliği büyütmeliyiz.
*Hep beraber mücadele etmeliyiz. Sadece biz böyle düşünüyoruz diye değil, inanın bugünkü iktidar partisine oy verenler için de mücadele edeceğiz.
*Onları da zulümden kurtaracağız. Bakınız devletin eli şefkattir, vicdanı, adaleti temsil eder. Devletin eli bir gence uzandığı zaman umutların yüzü güler. Devletimizi biz böyle biliriz, böyle tanıdık.
*Ama şu anda devletin eli korku, tereddüt, kaygı, mutsuzluk. Buna son vermeliyiz. Böyle olmaz. Devletin evi sıcacıktır. Girdiği haneyi ısıtır, üşütmez. Ama böyle bir ortam gelişti.
*Kızan, bağıran, sert konuşan her şeyi bilen.. Başkası hiçbir şey bilmiyor. Her şeyi o biliyor. Öyle bir şey yok. Bakın milletin aklı bu millete yeter.
*Ama bir kişinin aklı ancak kendine yeter. Milletin aklıyla toplumsal bütünlüğümüz ve çağdaş geleceğimiz, birlik beraberliğimiz, bayrağımız, Cumhuriyetimiz, bize bu güzel toprakları emanet eden hepinizin gazi dedesi, şehit dedesi, gazi annesi, ninesi onlar için mücadele edeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk için mücadele edeceğiz.
“BİR AVUÇ İNSANIN GÜÇLÜ OLDUĞU TÜRKİYE’DEN BAHSETMİYORUM”
Türkiye’nin dış politikasını da eleştiren İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
*Öyle yanlış işler oluyor ki; dış politika sürecindeki yanlış hamleler bugün milyonlarca mültecinin ülkemizde varlığına sebep oldu. Bak biz dua ediyoruz ‘ Allah’ım hiç kimseyi vatansız bırakma, herkesi vatanında mutlu kıl’ diye.
*Ancak yanlış dış politika süreçleri olmasaydı bugün bu duruma düşmezdik. Bu kadar olmazdı. Bu sorunu da biz çözeceğiz. İtibarlı dış politikayla çözeceğiz.
*Öyle bugün kötü, yarın iyi, işine geldi kapısına git, işine gelmedi, düşman yap. Olmaz. İtibarlı dış politika, o terbiyeyi Atatürk’ten aldık.
*Yurtta sulh, cihanda sulh. Ama ‘yurtta barış, dünyada barış’ dediğin aynı zamanda güçlü Türkiye demektir.
*Sanayide, eğitimde, kültürde, üretimde, tarımda, şehirlerinin düzeninde, adalette, hukukta… Öyle bir Türkiye’den bahsediyorum.
*Güçlü Türkiye derken yoksa bir avuç insanın güçlü olduğu bir Türkiye’den bahsetmiyorum. Milletçe güçlü Türkiye.
“16 MİLYONUN SELAMINI GETİRDİM”
Rize ve Artvin’de vatandaşların ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getiren İmamoğlu, İstanbul’dan Karadeniz’e 16 milyonun selamını getirdiğini belirtti.
“İstanbul’dan size Kastamonulu’nun, Sivaslı’nın, ayırt etmeksizin Hakkarili’nin, Vanlı’nın ve bütün hemşerilerimin selamını getirdim” diyen İmamoğlu, “Benim centilmen hemşerilerim, ben, size İstanbul’dan Galatasaraylı’nın, Beşiktaşlı’nın, Fenerbahçeli’nin selamını getirdim. Biz, bu ülkenin kardeşliği, barışı için, huzuru için en ön sırada mücadele etmesi gereken insanlarız” dedi.