Açıldığı günden bu yana pandemi hastanesi olarak faaliyet gösteren ve Doğu Anadolu bölgesinde 1ile hizmet veren Erzurum Şehir Hastanesi’nde, vakaların azalmasıyla normale dönüş başladı. 1.574 yatak kapasitesine sahip hastanenin servislerinde koronavirüs ile mücadele verilirken, aynı manzara giriş kattaki morgda da vardı. Morg görevlileri, koronavirüs vakalarının artışa geçtiği dönemler de dahil olmak üzere görevlerini aksatmadan yerine getirdi. Hem gassal ve imam hatipler, her gün hastalıktan ölen onlarca kişiyi, giydikleri özel kıyafetlerle peş peşe yıkadı. DHA’nın haberine göre; Erzurum Şehir Hastanesi’nde 15 yıldır, morgda imam hatip olan Temel Burak (53), ölenlerle ölüp yeniden dirildiklerini, koronavirüs döneminde cenaze yıkarken, cenazelerin yakınlarıyla da mücadele verdiklerini belirtti. Pandemi sürecini anlatan Burak, şu ifadeleri kullandı: “Şu anda cenaze ayda birkaç tane geliyor. Hastalık pik yaptığı dönemde koronavirüsten ölen yaklaşık 10 cenaze geliyordu. Normal ölüm hiç yoktu. Pandeminin ilk dönemlerinde cenaze geldiği zaman yaklaşmaya korkuyorduk. Çünkü panik içindeydik. Dünyadaki panik bizde de vardı. İnsanlar birbirine yaklaşmaya korkuyordu.
O dönemler bizim psikolojimiz bozulmuş durumdaydı. Eve gittiğimizde bile, ‘Acaba sabah neyle karşılaşacağız?’ diye düşünüyorduk. Cenazeyi yıkamaya girdiğimizde tulumlarımızı giyiyoruz, gözlük veya siperlikleri takıyoruz. Bone ve eldivenle ağzımıza kat kat maske takıyorduk. Nefes alamaz hale geliyorduk. Kıyafetlerimizi giydiğimizde hiç çıkarmadan peş peşe 8-10 cenaze yıkıyorduk. Bir çıkıyorduk ki su içindeyiz. O dönem biz su içmeye doyamıyorduk. Su içtiğimizde hiç içtiğimizi hissetmiyorduk. Çünkü vücudumuzdan terle hep atıyorduk. Pandeminin ilk zamanları olan yaz dönemlerinde hele ki günde ortalama 7-8 litre su içerdik. Cenazelerden çok, yakınlarından yakınıyorduk. Çünkü vatandaşımız bilinçli değil, biz ‘uzak durun’ dedikçe onlar iyice yakınımıza geliyordu. Maske dahi takmayanlar oluyordu. ‘Maskenizi takın’ desek de hiç dinlemiyorlardı ya da ters tepki veriyorlardı. Çok zor günler geçirdik. Deyim yerindeyse ölüp ölüp dirildik. En son bir hafta önce Covid nedeniyle vefat eden 1 erkek cenaze yıkadık.”
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nde görevli gassal Zeynep Özkan (32), pandemi nedeniyle Şehir Hastanesi morgunda hizmet vermeye başladı. 5 yıldır gassal olarak çalıştığını ifade eden Özkan pandemide yaşadıklarını şöyle anlattı: “12 yıldır hocayım ama 5 yıldır bu işi yapıyorum. Pandemi dönemi çok zordu. Tedirgin ve panik halindeydik. İlk başladığım günler, gelen ölü sayısı her gün 1, 2, 3 derken 5’e, 6’ya kadar çıktı. Pik yaptığında ise daha çok kadın cenazesi gelmeye başladı. Özel kıyafetlerimizi giyip cenaze yıkamaya giriyordum. O kıyafetle yürümek bile zorken biz 7-8 cenazeyi peş peşe yıkıyorduk. Ağzımız, dilimiz kuruyordu.
Normalde bir cenazeyi yıkamak 25-30 dakika sürüyor. Pandemide sadece giyinip hazırlanmamız 30-35 dakikamızı alıyordu. Önlem almak zorundaydık çünkü bize bulaşacak, eve götüreceğiz, dolmuşa biniyoruz, insanlara bulaştırırız diye korkuyorduk. Bu hastalığa 1 kez yakalandım. Yoğunlukta 2-3 gassal çalışıyorduk. 4 aydır tekim. Nisan ayında 1 kadın cenazesi yıkadım. Buradaki görevim de bitmek üzere. İnsanlar bu dünyada son olarak bizim yanımıza geliyorlar. Burada onları yıkayıp Allah’ın huzuruna gönderiyoruz. O yüzden her şeyleri dört dörtlük olsun istiyoruz. Koronavirüsten vefat edenlere de aynı özeni gösterdik. Aynı merhametle, aynı titizlikle yaklaştık. Her işlemlerini layıkıyla yaparak buradan uğurladık.” İmam hatip Temel Burak, Atilla Temel, Muhittin Aydın, Recep Polat ve Sedat Saraç, gassal Zeynep Özkan ve temizlik görevlisi Yusuf Polat ile Ümit Şahin, kutsal bir görev yapmanın huzuru içinde olduklarını da söyledi.
O dönemler bizim psikolojimiz bozulmuş durumdaydı. Eve gittiğimizde bile, ‘Acaba sabah neyle karşılaşacağız?’ diye düşünüyorduk. Cenazeyi yıkamaya girdiğimizde tulumlarımızı giyiyoruz, gözlük veya siperlikleri takıyoruz. Bone ve eldivenle ağzımıza kat kat maske takıyorduk. Nefes alamaz hale geliyorduk. Kıyafetlerimizi giydiğimizde hiç çıkarmadan peş peşe 8-10 cenaze yıkıyorduk. Bir çıkıyorduk ki su içindeyiz. O dönem biz su içmeye doyamıyorduk. Su içtiğimizde hiç içtiğimizi hissetmiyorduk. Çünkü vücudumuzdan terle hep atıyorduk. Pandeminin ilk zamanları olan yaz dönemlerinde hele ki günde ortalama 7-8 litre su içerdik. Cenazelerden çok, yakınlarından yakınıyorduk. Çünkü vatandaşımız bilinçli değil, biz ‘uzak durun’ dedikçe onlar iyice yakınımıza geliyordu. Maske dahi takmayanlar oluyordu. ‘Maskenizi takın’ desek de hiç dinlemiyorlardı ya da ters tepki veriyorlardı. Çok zor günler geçirdik. Deyim yerindeyse ölüp ölüp dirildik. En son bir hafta önce Covid nedeniyle vefat eden 1 erkek cenaze yıkadık.”
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nde görevli gassal Zeynep Özkan (32), pandemi nedeniyle Şehir Hastanesi morgunda hizmet vermeye başladı. 5 yıldır gassal olarak çalıştığını ifade eden Özkan pandemide yaşadıklarını şöyle anlattı: “12 yıldır hocayım ama 5 yıldır bu işi yapıyorum. Pandemi dönemi çok zordu. Tedirgin ve panik halindeydik. İlk başladığım günler, gelen ölü sayısı her gün 1, 2, 3 derken 5’e, 6’ya kadar çıktı. Pik yaptığında ise daha çok kadın cenazesi gelmeye başladı. Özel kıyafetlerimizi giyip cenaze yıkamaya giriyordum. O kıyafetle yürümek bile zorken biz 7-8 cenazeyi peş peşe yıkıyorduk. Ağzımız, dilimiz kuruyordu.
Normalde bir cenazeyi yıkamak 25-30 dakika sürüyor. Pandemide sadece giyinip hazırlanmamız 30-35 dakikamızı alıyordu. Önlem almak zorundaydık çünkü bize bulaşacak, eve götüreceğiz, dolmuşa biniyoruz, insanlara bulaştırırız diye korkuyorduk. Bu hastalığa 1 kez yakalandım. Yoğunlukta 2-3 gassal çalışıyorduk. 4 aydır tekim. Nisan ayında 1 kadın cenazesi yıkadım. Buradaki görevim de bitmek üzere. İnsanlar bu dünyada son olarak bizim yanımıza geliyorlar. Burada onları yıkayıp Allah’ın huzuruna gönderiyoruz. O yüzden her şeyleri dört dörtlük olsun istiyoruz. Koronavirüsten vefat edenlere de aynı özeni gösterdik. Aynı merhametle, aynı titizlikle yaklaştık. Her işlemlerini layıkıyla yaparak buradan uğurladık.” İmam hatip Temel Burak, Atilla Temel, Muhittin Aydın, Recep Polat ve Sedat Saraç, gassal Zeynep Özkan ve temizlik görevlisi Yusuf Polat ile Ümit Şahin, kutsal bir görev yapmanın huzuru içinde olduklarını da söyledi.