Ekim 2019’da Lübnan’da sokağa çıkanlar ülkede siyasi sistemin değişmesini talep ediyor. Lübnanlılar, halkın temsili için ortak aday listeleri oluşturdu.
Abdul RAHMAN
Lübnan’da yaklaşan parlamento seçimleri ülkenin geleceği için hayati önem taşıyor. Bu seçim, 2019 yılının Ekim ayında patlak veren hükümet karşıtı gösteriler ve Ağustos 2020’de yaşanan Liman patlamasından sonra ilk olacak. Nüfusun geniş kesimleri, yeni parlamentonun siyasi değişim ve istikrar getirmesini umuyor. Maalesef 15 Mayıs seçimlerinin ülkede değişim getirmeyeceğine ve düzen yanlısı siyasi partileri tekrar iktidara taşıyacağına dair bazı işaretler var.
TEMEL MESELELER
Birleşmiş Milletler Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA) verilerine göre Lübnan’da halkın yüzde 78’i yoksulluk içinde yaşıyor. Ülkenin bir dönem orta gelir düzeyine sahip olduğunu hatırlayacak olursak, son dönemde peşi sıra kurulan hükümetlerin kötü ekonomik yönetimi belirginlik kazanıyor. 15 Mayıs seçimlerinde oylanan en önemli konu da bu olacak.
Temel mallarda yaşanan kıtlık, bankacılıkta uygulanan kontroller, zirve yapan enflasyon, işsizlik ve verimsiz devlet mekanizmaları gibi konular aday partilerinin kampanyalarında öne çıktı.
İktidar sınıfına mensup elitlerin Ağustos 2020’de yaşanan patlamada zarar gören binlerce insan için adalet tesis etmekteki başarısızlıkları da insanların kaygıyla dile getirdikleri bir konu oldu. İktidarda ve muhalefette yer alan partiler, bu konuyu da farklı açılardan ele aldılar. Örneğin, bağımsız soruşturma yürütülmediği konusu Hizbullah tarafından dile getirildi, muhalefet partileri ise iktidardakileri ‘suçluları korumak’ ile itham etti.
Değişim için Birlikte ve Beyrut Direniyor gibi değişim kampanyaları, 1990 iç savaşından sonra yürürlüğe konan mezhepçi kota sisteminin kaldırılmasını talep ediyorlar. 2019 yılının Ekim ayında patlak veren kitlesel eylemlerin talepleri arasında da bu konu vardı.
BAŞLICA OYUNCULAR
Üç defa başbakanlık koltuğuna oturan Hariri, aday olmayacağını ve Gelecek Hareketi Partisi’nin de seçimlere girmeyeceğini açıkladı. Kendisinin ya da partisinin ülkenin karşı karşıya bulunduğu ekonomik ve siyasi sorunlara cevap olabileceğine dair umudu olmadığını ifade etti. Eylemcilerin sözlerini tekrar edercesine, umutsuzluğun kaynağı olarak ülkedeki “İran etkisine” ve mezhepçi ayrımlara işaret etti.
Partisi parlamentoda Sünnilerin ana temsilcisi pozisyonundaydı ve seçime girmemeleri güç dengelerinde boşluk yaratacak. Saad’in yurtdışında yaşayan milyarder abisi Baha Hariri, Lübnan için Birlikte isimli siyasi partisiyle birlikte seçimlere gireceklerini açıkladı.
Samir Jaja yönetimindeki Lübnan Kuvvetleri, ülkedeki Hıristiyanların desteğini alıyor fakat bu oylar aynı tabana hitap eden, Cebran Basil yönetimindeki Özgür Yurtsever Hareket ile bölünecek.
Parlamentonun mevcut dağılımında, FPM ile Şii Gruplar Hizbullah ve Amal birlikte yer alıyor. Sandalye çoğunluğu bu partilerde ve önümüzdeki seçimlerde de çoğunluğu koruyacakları, hatta sandalye sayılarını arttıracakları tahmin ediliyor.
SESSİZ ÇOĞUNLUK
İktidar sınıfına yönelik tepkiler giderek yoğunlaşsa da ‘sessiz çoğunluk’ halen düzen partilerinden yana duruş sergiliyor. Mezhepsel aidiyetler ve kır-kent ayrımı geleneksel partilerin ağırlığını bir nebze açıklayabiliyor.
“Değişim kampı” çok fazla adaya sahip, güçlü liderlerden yoksun ve bazı temel meselelerde görüş ayrılıkları var. 128 sandalyeli Lübnan Parlamentosu’na 103 farklı listeden aday olan 1044 aday var. Geleneksel partiler birkaç düzine listeye bölünmüş durumda. Geriye kalan adayların tamamı ‘rakip olmaya’ çalışıyor fakat ya medyada boy gösteremiyor ya da yerel toplulukların desteğini alamıyorlar.
Geleneksel siyasi partiler, eylem hareketinin ruhunu ‘stratejik anlamda’ benimsediler ve bu anlamda da avantaj sağladılar. Hariri gibi onlar da ‘çaresizlikten’ dem vurarak değişim ihtiyacını tanıma yoluna gittiler ve toplumsal öfkeyi bir nebze yatıştırmayı amaçladılar. FPM lideri Cebran Basil geçtiğimiz haftalarda el-Mayadin televizyonuna verdiği röportajda, “Reddettiğimiz bir düzenin parçasıyız, fakat değişim planlarımızı uygulayacak çoğunluğa sahip değiliz” ifadelerini kullandı.
Çeviren: Fatih Kıyman
Kaynak: People’s Dispatch
Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun