Kurumun Türkiye’de bankacılık sektörü ile ilgili yayımladığı raporda, bankaların TÜFE’ye endeksli tahvil getirilerinden fayda sağlayacağına dikkat çekildi ve şu ifadelere yer verildi:
“Yükselen enflasyonun bankaların 2022 gelirleri açısından olumlu etkisi olacak… Ancak, bu etki artan provizyon ihtiyaçları ve negatif reel faizden dolayı dengelenecek ve reel anlamda kârlılığı zayıflatacak.”
Tüketim talebinde azalma beklentisi
Negatif faiz oranları nedeniyle bankaların kredi iştahının artmasının beklendiğinin belirtildiği raporda, yüksek enflasyon nedeniyle tüketim talebinin ise azalmasının beklendiği kaydedildi.
S&P raporunda baz senaryoda bankacılık sektöründe takipteki kredi rasyosunun (NPL) artmasını beklediklerini belirterek, yükselen enflasyonun perakende ve kurumsal müşterilerin kredibilitesini daha da zorlayacağını ve bankacılık sistemi için de riskleri artıracağını söyledi.
NPL 2023’e kadar yüzde 9 olabilir
BDDK’nın Eylül 2021’de kredilerin sınıflandırılması sürelerinin uzatılmasının sona ermesinin de, bankalarda aktif kalitesi sorunlarını daha belirginleştireceği ifade edildi.
Ancak nominal olarak yüksek beklenen kredi büyümesinden dolayı NPL üzerindeki net etkiyi görmenin biraz zaman alacağının belirtildiği raporda NPL rasyosunun 2023’e kadar yüzde 9’un üzerine çıkmasının beklendiği ifade edildi.
Son yıllarda artan risk maliyetinin gelecek iki yılda da yükselmesinin beklendiği ifade edilen raporda, pandemi, 2021 sonundaki kur krizi ve Ukrayna-Rusya çatışmasının ortaya çıkaracağı dolaylı etkilerin de bunda etkisinin olacağı ifade edildi.
Pandemi döneminde yüzde 3.97’ye kadar inmişti
Türk bankacılık sektöründe geçen sene sonunda %5.4 olarak gerçekleşen takibe dönüşen kredi (NPL) rasyosu, koronavirüsün ekonomiye etkilerini azaltmak için uygulamaya sokulan düşük faizli kredilerdeki yüksek büyüme ve düzenlemelerin de etkisiyle gerileyerek Ekim’de yüzde 3.97’ye kadar inmişti. Kredi stokundaki büyümenin yavaşlaması birlikte NPL’lerde 2021 ilk çeyrekten itibaren artış bekleniyordu.