“Sen kes, doğra, bıçakla, göm, yak sonra bir takım elbise giy, ‘oldu bitti, dışarı çık”

Kamera: Sinan TUNÇ

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2021 yılında 280 kadının öldürüldüğünü ve  217 cinayetin de şüpheli olduğunu kamuoyuna duyurdu.

Rapora göre 2021 yılında öldürülen 280 kadının 124’ü evli olduğu erkek, 37’si birlikte olduğu erkek, 24’ü tanıdık bir erkek, 21’i eskiden evli olduğu erkek, 16’sı akrabası, 13’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 13’ü babası, 11’i oğlu, 6’sı kardeşi, 3’ü tanımadığı birisi, 1’i de kendisini takip eden erkek tarafından öldürüldü.

Raporda 11 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumunun ise tespit edilemediği belirtildi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2021 yılında işlenen 280 kadın cinayetinde, öldürülen kadınların 33’ünün daha önceden polis ya da savcılığa şikayette bulunduğu ya da hakkında koruma kararı bulunduğuna dikkat çekti.

Platformun, Mart 2022 raporuna göre ise sadece geçtiğimiz Şubat ayında 24 kadın cinayeti işlendi, 21 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu.

Öldürülen 24 kadından 11’inin hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi, 12’si boşanmayı istemesi, barışmayı, evlenmeyi, ve ilişkiyi reddetmesi gibi kendi hayatına dair karar almak istediği bahanesi ile, 1 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü.

SÖZCÜ muhabiri, İstanbul Avcılar Meydanı’nda vatandaşa mikrofon uzattı, “Sizce kadın cinayetlerine karşı yeterince mücadele ediliyor mu?” diye sordu.

Verilen yanıtlar şöyle oldu:

“VAR OLAN MÜCADELENİN GERİSİNE DÜŞMÜŞ DURUMDAYIZ”

Sinem Orhan: “Hayır kesinlikle edilmiyor. Hatta var olan mücadelelerin de gerisine düşmüş durumdayız. İstanbul Sözleşmesi konusunda özellikle. Zaten yeterince mücadele ediliyor olsa her gün televizyonlarda kadın cinayetlerini, gazetelerde bu acımasız olayları duymamış, yaşamamış oluruz. (Hangi adımların atılması lazım sizce?) Bu tarz olayları yapan kişilerin çok kati ve kesin bir şekilde cezalandırılması lazım. Çünkü bir insanın canını almak Allah’a mahsus…

“YAPTIRIM GÜCÜNÜN AZLIĞI NEDENİYLE VAKALAR ARTIYOR”

(Cezaların) Yaptırım gücünün öyle fazla olması lazım ki bu olaylar tekrar etmesin. Zaten yaptırım gücünün azlığı nedeniyle her geçen gün olaylar ve vakalar artıyor. (Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?) Bu, kadınlar ve Türkiye Cumhuriyeti adına çok üzücü. Bu tür vakaların artmasına neden olan bir olay oldu. Biz onların daha da ileriye götürülmesini beklerken; değil bir adım ileriye gitmek, maalesef basamakları hızla geriye doğru iniyoruz.”

“BİZ ‘DUR’ DİYORUZ AMA İKTİDAR DEMİYOR”

Eda Tekin: “Hiçbir şekilde edilmiyor. Bunu her gün gözümüzle görüyoruz. Ben 2 kız çocuğu annesiyim, artık bu tür haberleri izlememeye, görmemeye çalışıyorum. Ben ‘dur’ diyorum, başkası ‘dur’ diyor ama iktidar dur demiyor… Bir kravat taktıklarında, bir takım elbise giydiklerinde, çıkabiliyorlar. Mahkemeye çıkacaksın, üstün başın orada düzenli olacak; sen kes, doğra, bıçakla, göm, yak sonra bir takım elbise giy, ‘oldu bitti, dışarı çık’… Ben o insanı insan yerine koyuyorum, bir yerde karşılaşıyorum, bir yerde görüyorum. Niye? Takım elbise giydi de çıktı diye… Yani bu kadar kolay.”

“BU ÜLKEDE HAYVAN, ÇOCUK VE KADIN OLMAK ÇOK ZOR”

Nazlıcan Öz: “Bence yeterince mücadele edilmiyor. Bir ülkenin kadınları çok önemli. Bu ülkede hayvan, çocuk ve kadın olmak çok zor. Böyle şeyler olmaması lazım. İktidarın da bu konuda hassasiyet duyduğunu düşünmüyorum açıkçası. (Hangi adımların atılması lazım sizce?) Bence daha ağır cezaların verilmesi lazım. Kadınların kendini koruyabilmesi lazım. Belli yerlere başvurulduğu zaman, haklarını savunabilmeleri için insanların onlara yardımcı olması lazım. (İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemiz hakkında ne düşünüyorsunuz?) Bence saçma. Kadınlara değer verilmesi gereken bir ülkede yaşıyoruz.”

“YAPTIRIMLARIN ÇOK KUVVETLİ OLMASI LAZIM”

Seval Hanım: “Tabii ki edilmiyor. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının düşünülmesi bile bunun göstergesi. Kesinlikle ileri hiçbir adım yok, tersine geri adımlar var. Yaptırımların çok kuvvetli olması lazım. Kadınları öldüren, taciz veya tecavüz edenlere uygulanan yaptırımların gerçekten çok iyi emsal teşkil etmesi gerekiyor. Geri adımlar atılmaması gerekiyor. İyi hal indirimlerinin kesinlikle kaldırılması gerekiyor, iyi niyet aranmaması gerekiyor.”

“YETERLİ YASALAR OLSAYDI BU ŞEKİLDE DEVAM ETMEZDİ”

İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Hayır, edilmiyor. Cinayeti işleyen kişiye iyi bir ders verildiği zaman insanlar korkacak, endişelenecek ve bir daha yapmayacak. İnsanlarda korku yok. Korku olmadığı zaman ne yapıyor insanlar? Korkmadığı o şeyi devam ettiriyor? Atılıyorlar içeri, kısa bir süre sonra serbest kalıyorlar, aynı hatayı yine yapıyorlar… Buna kökten bir çözüm bulunması lazım. (Kadın cinayetlerini ve kadına yönelik şiddeti önleyecek yeterli yasaların, kanunların olduğunu düşünüyor musunuz?) Hayır. Yeterli yasalar, kanunlar olsaydı zaten bu şekilde devam etmezdi.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir