Bunu kimin yerleştirdiği bilinmiyor. Ama birkaç gün önce St. Petersburg’un ortasında belirdi.
Sıra dışı bu enstelasyonun üzerinde “Zamestim” yazıyor. Anlamı, “İkame edeceğiz”.
Her harf, Rusya’da operasyonlarına son vermiş bir uluslararası şirketin logosundan alınmış. Harflerin altında logoların orijinali de yer alıyor.
Z, Zara için. A, Adidas. M ise McDonald’s…
Kremlin’in Ukrayna’yı işgalini protesto eden yüzlerce şirket Rusya’dan çekildi.
Yetkililer ise bu konuda son derece rahat bir şekilde, Rusya’nın bütün bu markaların bıraktığı boşluğu ikame edecek imkanı olduğunu söylüyor.
Fakat bu markaların çekilmesi Rusya’daki uluslararası izolasyon hissiyatını artırıyor.
Bu cümleyi St. Petersburg’da kurmak özellikle bir garip hissettiriyor. Zira Büyük Petro bu kenti, Rusya’nın Avrupa’nın bir parçası gibi hissetmesi amacıyla tasarlamış ve inşa ettirmişti.
Bir bataklıktan, kanallar ve göz alıcı saraylarla dolu nefes kesici bir güzellikle Rus Amsterdamı ve Rus Venediki diyebileceğimiz bir kent yarattı.
Avrupalı sanatçılar ve mimarların katkısıyla Avrupa görünümlü bir imparatorluk başkenti oluştu.
Fakat aradan geçen üç yüzyılda Rusya ve Avrupa arasındaki uçurum her zamankinden daha büyük bir hale geldi.
Bu durum Rusların umurunda mı? Buradaki çoğu kişi, umurlarında olmadığını söylüyor.
Enstelasyonun yanında sohbet ettiğimiz Lubov “Rusya Avrupa değildir, Rusya Rusya’dır” diyor ve Ukrayna’da olanları takip etmediğini söylüyor:
“Nahoş bir haber. Televizyon izlememeye çalışıyorum, böylece canımı sıkmıyorum.”
Enstelasyonun yanında konuştuğum bir diğer kişi de Raisa. Haberleri yalnızca Rus devlet televizyonlarından alıyor.
“Şiddetin sorumlusu Ukraynalılar. Bize karşı çeteleşmişler. Sınırlarımıza silah yığan milliyetçiler var” diyor.
Rus televizyonlarının doğruyu söylediğinden ne kadar emin olduğunu soruyorum, “Rus halkını tanıdığım için yüzde 100 doğru olduğundan eminim” diye yanıtlıyor.
Rusya’da Riasa gibi kaç kişi var? Rus halkının ne kadarı Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ifadesiyle “özel askeri operasyonu” destekliyor?
Anketlere göre bu oran yüzde 80. Ama anketlerin ne kadar güvenilir olduğu şüpheli. Rusya gibi otoriter ülkelerde anket sonuçları şaibeli oluyor çünkü insanlar gerçek düşüncelerini söylemekten korkuyor.
Son iki ayda sokakta Ukrayna hakkında görüşlerini sorduğumuz insanların büyük kısmı yanıt vermemeyi tercih etti.
Görüşlerinin kayda alınmasını kabul edenlerse Rus devlet televizyonlarında anlatılanları bire bir tekrar etti, Rus güçlerinin “Ukrayna’da Nazizm’e karşı savaştığını ve Ukrayna’yı özgürleştirdiğini” söyledi.
Fakat St. Petersburg’un tarihi sokaklarında yürümeye başladığımda daha farklı bir tablo görüyorum. Kentin meşhur avlularında çok sayıda savaş karşıtı yazılama var. Bazıları da Putin karşıtı yazılamalar.
Başka protesto yöntemleri de var.
Bu ay başında sanatçı Saşa Skoçilenko, süpermarketlerdeki fiyat etiketlerini savaş karşıtı mesajlarla değiştirdiği iddiasıyla “Rus ordusu hakkında yalan haber yaymakla” suçlandı ve tutuklandı.
Partneri Sonya Subbotina “Bu durum ülkemizde ifade özgürlüğünün kalmadığını gösteriyor. Siyasi baskının artarken savaş karşıtları cezaevine atılıyor” diyor ve ekliyor:
“Rusya’da protestolar vardı. İnsanlar sokağa çıkıyordu. Ama her protesto büyük bir risk. Tutuklanabilirsiniz, darp edilebilirsiniz.
“Kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum. Yapabileceğimiz ne kaldı bilmiyorum.”
Rusya’da iktidar Rus halkından kararlı bir destek talep ediyor.
Kremlin’in Rusya’yı Avrupa’dan uzaklaştırmasına, Kremlin’in Batı karşıtı söylemine, Rusya’nın Ukrayna’daki saldırılarına koşulsuz bir destek. Bunların ülke içindeki sonucu ne olursa olsun…