Helicobacter Pylori, ülkemizde yaygın görülen bir sorun… Vücutta yıllarca hiç belirti vermeden yaşayan ve gastrit, ülser, mide kanseri gibi hastalıklara neden olan bu bakteri, bilimsel araştırmalara göre nörolojik hastalıklara da yol açabiliyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, doğrudan temas, yiyecek ve suyla bulaşabilen, karın ağrısı, mide bulantısı, iştah kaybı, sık geğirme, şişkinlik ve nedeni açıklanamayan kilo kaybı gibi belirtilere yol açan bu bakterinin beyne etkilerini şöyle açıkladı…
Mide asidi azalınca çoğalıyor
H. Pylori düşük asitli mideye yerleşir ve çoğalır. Çoğaldıktan sonra atık ürün olarak amonyak açığa çıkarır ve amonyak mideyi alkali hale getireceği için H. Pylori kendini mide asidinden korumak için midenin mukus tabakasının altına saklanır. H. Pylori açığa çıkardığı amonyak alkali olduğu için midenin asidini azaltabilir, mideyi bakteriler ve diğer mikroplar için daha misafirperver bir yuva haline getirebilir.
Bağırsak mukozasına zarar veriyor
Helicobacter Pylori Parkinson, Alzheimer ve Guillain-Barre Sendromu gibi nörolojik hastalıklara yol açabilir. Bunu çeşitli mekanizmalarla yapar. Bu mekanizmalardan en önemlisi neden olduğu sistemik iltihaplanmadır. Helicobacter Pylori, bağırsak mukozasına zarar verir ve iltihaplanmaya neden olur. Bu hasarlı bağırsak mukozası, daha büyük, yanlış sindirilmiş protein parçacıklarının dolaşıma geçişine izin vererek, bir bağışıklık yanıtı olarak sitokin reaksiyonu başlatır. Dolaşıma katılan sitokinler beyin iltihabına ve nöronların ölümüne neden olabilir. Helicobacter Pylori enfeksiyonu genellikle yaşam boyu devam eder ve iltihabi yanıtı kronik hale getirir.
B6, B9 ve B12 vitaminlerinin emilimine engel oluyor
Helicobacter Pylori’nin nörolojik bozukluklara neden olan diğer mekanizmaları B6, B12 vitamini ve folatın (B9) emilim bozukluğuna yol açmak ve homosistein seviyelerini yükseltmektir. B vitaminlerinin emilebilmesi için yüksek mide asidine maruz kalmaları gerekir. Ancak H. Pylori mide asidinin azalmasına yol açarak B6, B9 folat ve B12 vitaminlerinin emilimini engeller. Vücutta bu yüzden azalan B12 ve folat miktarları, homosisteini dönüştüremez ve vücutta homosistein birikimi yaşanır. Homosistein endotel hücreleri için toksiktir ve damar hastalıkları için çok önemli bir risk faktörüdür. Demanstan, kalp ve damar hastalıklarına kadar pek çok hastalığa neden olabilir.
İŞTE NEDEN OLDUĞU NÖROLOJİK HASTALIKLAR
Parkinson: Hastalık, dopamin sinir hücrelerinin kaybıyla ortaya çıkar. Kan dolaşımındaki sitokinler, kan-beyin bariyerinin bozulmasına neden olur ve beyni toksinlere karşı açık hale getirir. Birkaç çalışma, kronik sindirim yolu hastalıkları ile ilişkili bağışıklık yanıtının beyin iltihabını ve dopaminerjik nöronların ölümünü başlatabileceğini ortaya koymuştur. Helicobacter Pylori’nin başlattığı sistemik iltihaplanma, bu yolla beyni Parkinson hastalığına hazırlayabilir. Ayrıca, dopaminin bir öncüsü olan L-dopa Parkinson tedavisinde kullanılır. Ne varki H. Pylori enfeksiyonu, L-dopa’nın birincil emilim bölgesi olan ince bağırsak duvarını bozarak L-dopa’nın vücut tarafından kullanılmasına engel olur. Son çalışmalar, Parkinson hastalarında H. pylori tedavisinin; L-dopa’nın biyoyararlanımını iyileştirebileceğini gösterdi.
ALZHEIMER: Helicobacter Pylori ile enfekte olan Alzheimer hastalarının beyin omurilik sıvısında H. Pylori’ye özgü IgG antikoru, IL-8 ve TNF’nin yüksek seviyeleri bulunmuştur. Bu sistemik iltihaplanma, Alzheimer gelişiminde rol oynuyor olabilir. Ayrıca, H. Pylori’nin neden olduğu düşük mide asidi, B vitamini seviyelerini azaltır ve bu da homosisteinin artmasına neden olur. Homosistein, demans hastalığı için önemli bir risk faktörüdür. Hafif bilişsel bozukluğu olan kişilerin beyninde homosistein kaynaklı oksidatif hasar tanımlanmıştır, bu da oksidatif hasarın Alzheimer hastalığının başlangıcındaki ve ilerlemesindeki en erken olaylardan biri olabileceğini düşündürmektedir.
GUIAIN BARRE SENDROMU: Genellikle bacaklarda başlayan ilerleyici bir motor zayıflık olarak ortaya çıkan ve bir bakteriyel veya viral enfeksiyon tarafından tetiklenebilen bir hastalıktır. Çalışmalarda, sindirim yolundaki hastalık yapıcı Campylobacter jejuni ve H. Pylori bakterilerinde bulunan antijenlere, Guillain-Barré sendromu olan kişilerin omurilik sıvılarında rastlanmıştır.
İSKEMİK FELÇ: İskemik felçlerin çoğunluğu beyni ve kalbi besleyen damarların tıkanmasıdır. H. Pylori ise trombositleri aktive eder ve pıhtılaşmayı etkiler. Bu yönleriyle damar tıkanmasına katkıda bulunur. Ayrıca çalışmalar, H. Pylori enfeksiyonunun aktive olmasından 6 ay sonra, toplam kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein-kolesterol, yüksek C-reaktif protein, fibrinojen ve IL-8’in kandaki düzeylerinin arttığı göstermiştir. Beraberinde homosisteini yükselttiği bilinmektedir. Tüm bu değerler, felç ve diğer damar hastalıkları için önemli risk faktörleridir. Damar sertliği riskini yükseltir, kan yoğunluğunu arttırır, kan pıhtı oluşumunu teşvik eder ve sistemik bir kan damarı iltihaplanmasına neden olur.