DUVAR- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin genel merkezinde haftalık basın toplantısını düzenleyerek gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Yaklaşan Ramazan Bayramı’na dair konuşan Günay, “Her yerde bayram telaşı olsa da gerçek bir bayram havasıyla bayrama hazırlanamıyoruz. İçinde bulunduğumuz kriz savaş açlık hali bayramı bayram tadında kutlamayı engelliyor. Derinleşen ekonomik, toplumsal, siyasal krizlerin gölgesinde karşılıyoruz bu bayramı” dedi.
Günay, 1 Mayıs Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü için de hazırlıkların sürdüğünü belirterek, “1 Mayıs arifesinde işçinin emekçinin haklarının gasp ediliyor. İktidar sömürüyü derinleştirirken, bu düzene itirazı olanlar, 1 Mayıs’ta alanlara çıkmak için hazırlık yapıyor” dedi.
‘SAVAŞ POLİTİKALARINA HUZUR KILIFI’
Mezopotamya Ajansı‘nın aktardığına göre; AK Parti-MHP’nin gündeminin Ramazan Bayramı arifesinde savaş, yıkım, ölüm ve Kürt ve toplumsal muhalefet düşmanlığı olduğunu ifade eden Günay, şöyle konuştu:
“Kürdistan Bölgesel yönetim topraklarına yönelik savaş politikaları devam ediyor. İşin ironi tarafı da savaş politikalarına demokrasi ve huzur gibi kılıflar buluyorlar. Ortadoğu halkları ve Kürtler iyi biliyor ki; savaş politikalarıyla, tankla, topla, demokrasi ve huzur gelmez, varlığı savaşa dayanan bir iktidar, halklara ölüm, yıkım ve yurtsuzluktan başka bir veremez. İktidarın savaş politikaları sonucu her gün insanlar ölüyor ve cenazeler geliyor. İktidarın tek bir amacı var, o da tükenen ömürlerini uzatmaktır.
Bu savaş Türkiye’nin değil, AKP ve MHP iktidarının Kürt düşmanlığı ve milliyetçi hamaset üzerinden ömrünü uzatmaktır. Türkiye halklarının geleceği için her yerde savaş ve saldırı politikalarına dur deme zamanıdır.”
GEZİ DAVASI KARARI
Gezi bir demokrasi ve özgürlük talebidir. Bizler Gezi’yi savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. İktidarın demokrasi ve özgürlüğe yönelik tahammülsüzlüğü ile yargıya açıkça talimat vermiş, hedef göstermiş ve herkesin gözü önünde müdahale etmiştir. Bir tarafsız ve bağımsız hakim düşünün ki iktidar partisinde aday adayı olsun. Tarafsız hakimin durduğu yer iktidarın durduğu yerdir, verdiği karar iktidarın verdiği karardır. Adalet Bakanı gezi davasında çıkan karara ilişkin, ‘Türkiye bir hukuk devletidir, kimse yargının üstünde değildir. Türk yargısı bağımsızdır’ diyor. Şaka gibi değil mi? Türkiye’de yargı hiçbir zaman bağımsız olmadı, bir hukuk devleti olmadı. Ama hiç bu kadar içler acısı hale gelmedi, iktidarın sopasına dönüşmedi.” (HABER MERKEZİ)