Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın haberine göre, Gezi Parkı eylemleri sırasında 1 Haziran 2013’te polisin silahından çıkan gaz fişeğiyle vurularak yaralanan Atalay, şikayetçi oldu.
Atalay’ın şikayetiyle ilgili olaydan 2 yıl sonra 2015 Haziran’ında ifadesi alındı. Atalay, ifadesinde Gezi Parkı önündeyken resmi giyimli bir polis memurunun gaz bombası atan tüfekle nişan alarak kendisine ateş ettiğini ve yaralandığını söyledi.
Kendisine ateş açan polisin tespit edilerek cezalandırılmasını isteyen Atalay, olayın tanığı V.A.’nın da ifadesinin alınmasını talep etti.
Tanık olarak ifade veren V.A. da Atalay’ın polis ve eylemciler arasında diyalog yürüttüğünü, bu sırada resmi giyimli bir polis tarafından ateş açıldığını belirtti.
ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE TAKİPSİZLİK KARARI
İfadelerin alınmasının ardından dosyada başka bir adım atılmadı.
2021 yılının haziran ayına kadar açık olan dosyada başka bir işlem yapılmayınca, savcılık 15 Mart 2022’de zaman aşımı nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararı verdi.
TUTUKLANDIKTAN SONRA TEBLİĞ EDİLDİ
25 Nisan’daki Gezi davasında tutuklanarak cezaevine gönderilen Atalay’ın gaz fişeğiyle vurulmasına ilişkin şikayetinde verilen takipsizlik kararı 26 Nisan’da, yani Atalay Silivri Cezaevi’ne girdikten sonra avukatlarına tebliğ edildi.
ATALAY’IN AVUKATI ÖZEN: AMAÇ, GEZİ DAVASI SANIKLARIYLA DALGA GEÇMEK
Takipsizlik kararının ardından Independent Türkçe’ye konuşan Can Atalay’ın avukatlarından Deniz Özen, “Şikayetin zaman aşımından düşmesi, 2021 yılının haziran ayında. Takipsizlik kararı ise 15 Mart’ta. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, takipsizlik kararını Gezi davasının istinaf kararını bekleyerek verdi. Burada amaç, Gezi davasının sanıklarıyla dalga geçmektir. Bunu kabul etmiyoruz” dedi.