Özellikle şeker ve tatlı tüketiminin arttığı bayram döneminde gözlerde oluşabilecek olumsuz etkilere dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Selim Bölükbaşı, diyabetin insülin salınımı veya etkisinin yetersizliği sonucu ortaya çıktığını, yoğun şekilde tüketilen şekerle birlikte ise artış gösterdiğini belirtti.
Bölükbaşı, “Diyabeti olan hastalar çok daha fazla risk altındalar. Önümüz bayram, insanlar bir araya gelecekler ve çok sayıda karbonhidrat tüketimi olacak. Özellikle basit şekerler dediğimiz kek, börek, baklava gibi kana çok hızlı karışabilen karbonhidratlar kan şekerini ani yükseltecek. Bütün sistemlere hasar verecek fakat göz en çok etkilenen organlardan birisi olacak. Bu nedenle özellikle bayram gibi dönemlerde insanlar beslenmelerine daha dikkat etmeli” ifadelerini kullandı.
Diyabet hastalarını tehdit eden diyabetik retinopati’nin kan şekerinin bozulmasıyla beraber başladığını söyleyen Bölükbaşı, “Kan şekeri bozulduğu için retinanın beslenmesi de bozulmaya başlıyor. Ardından retina yüzeyinde kanamalar, yağ birikintileri, görme merkezinde ödem hatta retina yüzeyinde yeni damar oluşumları gibi çok sayıda patoloji gelişiyor. İlerleyen süreçte göz içinde ani kanamalar meydana gelebiliyor, diyabetik retinopati bazen körlükle de sonuçlanabiliyor” şeklinde konuştu.
Diyabetin tüm organları etkileyen kronik bir hastalık olduğunu vurgulayan Bölükbaşı, şöyle konuştu: “Diyabet, insana ciddi zararlar verebiliyor, nitekim gözde de çok ciddi hasarlar bırakabiliyor. Diyabeti olan hastalar çok daha fazla risk altındalar. Önümüz bayram, insanlar bir araya gelecekler ve çok sayıda karbonhidrat tüketimi olacak. Özellikle bizim çok sevmediğimiz ve basit şekerler dediğimiz kek, börek, baklava gibi kana çok hızlı karışabilen karbonhidratlar kan şekerini ani yükseltecek. Bütün sistemlere hasar verecek. Fakat, göz böyle bir durumda en çok etkilenen organlardan birisi. Diyabetik retinopati dediğimiz göze ciddi hasarlar verebilecek hastalık oluşacak. Bu nedenle özellikle bayram gibi dönemlerde insanların şeker tüketimine daha çok dikkat etmesi gerekiyor.”
Diyabetin uzun soluklu bir hastalık olduğunu söyleyen Bölükbaşı, diyabet yüzünden retinada oluşan hastalıkların tedavi yöntemleriyle ilgili bilgi verdi: “Diyabet aslında bir yaşam biçimidir. Yani diyabet hastalarının yediğine, içtiğine, yaptıkları spora kısacası günlük aktivitelerine çok dikkat etmesi gerekir. Bu işin aslında hekimin yürüttüğü ve hastanın yürüttüğü iki tarafı var. Hasta öncelikle kendisine iyi bakmalı, kan şekeri regülasyonuna dikkat etmeli, kana çok çabuk karışan şekerlerden uzak durmalı, iyi beslenmeli, spor yapmalı ve endokrinoloji doktoruyla beraber rutin takiplerine gitmesi lazım. Bizim göz doktoru olarak ne yapacağımıza gelirsek, biz hastanın retinasında bir problem tespit ettiğimizde onun tedavisine yönelik işlemler yapacağız. Bu tedaviler lazer tedavileri, göz içi enjeksiyonlar, ilerleyen hastalarda vitrektomi cerrahileri gibi tedavilerden oluşmaktadır.”
Bölükbaşı, “Diyabet, yıllar süren bir tedavi ister. Diyabet için elimizde güçlü silahlarımız var ama buna rağmen bazı hastalarda görme kaybıyla sonuçlanabiliyor. Diyabet hastaları yıllık kontrollerine mutlaka gitmeli. Hastalığın ciddiyetine göre biz bu kontrollerin zamanlarını da ayarlıyoruz. Hasta ileri evre bir hastaysa iki üç ayda bir gördüğümüz oluyor. Eğer hastalık hafif bir hastalıksa yılda bir gördüğümüz oluyor. Bazen de 6 ayda bir görüyoruz. En kötü ihtimalle yılda bir kere hastanın mutlaka bir göz hekimine gözükmesi gerekir” diye konuştu.
Bayrama özel diyabet hastalarına çağrıda bulunan Bölükbaşı, şeker kullanımını kısıtlamalarını, hareket etmelerini, basit şekerlerden uzak durmalarını ve iyi yaşamaya çalışmalarını tavsiye etti.