Gezi Davası’nda verilen cezaların ardından CHP ve İYİ Parti liderleri vites artırdı. Kılıçdaroğlu ‘Vatanı satanlarla kavga ederiz’ derken Akşener, Gezi’nin bugünkü istibdat rejimine başkaldırı olduğunu vurguladı.
Haber Merkezi
Gezi Davası’nda verilen skandal cezalar, iktidarın önümüzdeki süreçte alacağı tutumun işaretlerini verirken muhalefetten yükselen tepkiler de dikkat çekti. Saray yönetiminin ülkeyi, muhalefete ve toplumsal taleplere karşı sopa gösterdiği bir baskı rejimi altına sokacağının farkına varan CHP ve İYİ Parti, vites yükseltti. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Lideri Meral Akşener, bir gün arayla yaptıkları partilerinin Meclis grup toplantılarında söylemlerini sertleştirdi. Her iki lider, Saray rejiminin iktidarının ömrünü uzatmak adına daha da sertleşeceğini ima ederek bunun karşısında hesaplaşma söylemine uzanan bir noktada pozisyon alacaklarını vurguladı.
VATANI SATANLARLA KAVGA EDECEĞİZ
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Ey Saray, sesimi duyuyor musun? Yoksulların biriken öfkesini görüyor musun?” dedi. Kılıçdaroğlu, konuşmasını “Vatanı satanlarla kavga edeceğiz” diyerek sürdürdü. “Yol arkadaşlarım bütün yol arkadaşlarımıza sesleniyorum” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, “Size de bir çift lafım var bu engerekler ve çiyanlarla çatışma ne kadar sert olursa zafer de o kadar yakın ve görkemli olacaktır. Ne pahasına olursa olsun yürüyeceğiz. Bu millete çetelere boyun eğdirmeyeceğiz. Ben o yoksulluğa mahkûm edilen çocuklar için mücadele edeceğim. Ya bana katılın ya da şimdi şu anda yolumdan çekilin. Açık ve net söylüyorum” dedi. Dün de Ankara’da basın mensuplarıyla bir araya gelen CHP Lideri, “Bu ülkeyi seven, bu ülke için çaba harcayan, bayrağımızın dalgalanmasını isteyen, vatanına bağlı bütün kesimleri yol arkadaşım olarak kabul ettim ve onlara çağrı yaptım” ifadelerini kullandı.
KAVALA, YASALAR ÖNÜNDE AKLANDI
Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Lideri Meral Akşener ise Gezi davasındaki yüksek cezaları eleştirdi. “Millet iradesinin önünde, hiçbir güç duramaz” diyen Akşener, “Gezi; başlangıcından, Bay Kriz’in, türlü provokasyon ve müdahalelerle, rayından çıkarmasına kadar geçen süreçte; ülkücüsünden solcusuna, dindarından sekülerine, kadınından erkeğine, gençlerimizin, o dönem, yaklaşık 10’uncu yılında olan, müstemleke rejimine karşı sergilediği, bir duruş, bir direniştir. Cumhuriyetimizi, tek bir adama mahkûm etmek isteyenlere karşı, adeta bir duvar olmuştur. Ve o duvar, Sayın Erdoğan ve avaneleri eliyle, rayından çıkartılana kadar da, dimdik durmuştur. Bugün, meselemiz, Osman Kavala değildir. Çünkü Osman Kavala, mevcut yasalarla, zaten aklanmış, mahkeme bile bunu kabul etmiştir. Bugün meselemiz; istibdat karşısında, hürriyet için dik durabilme meselesidir.”
GEZİ HALKTIR, HİÇBİR GÜÇ YARGILAYAMAZ
Gezi Davası’nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala ve 18’er yıl hapis cezasına mahkum edilen Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi ve Tayfun Kahraman için tepkiler dün de devam etti. İstanbul Valiliği, önceki gün kararı Taksim’de protesto eden eylemcilerden 51’inin gözaltına alındığını açıkladı. Gözaltına alınanlar arasında bulunan gazeteci Umut Taştan dün serbest bırakıldı. Öte yandan Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ve PEN Türkiye de kararlara tepki gösterdi. Açıklamalarda, “Gezi Davasında ceza alan tüm dostlarımızın yanındayız” ifadelerine yer verildi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve beraberindeki heyet Gezi Davası sonucunda ceza alan isimleri Silivri Cezaevinde ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklama yapan Özel, mesajları iletti. Özel, Kavala’nın, “Beni bu kadar içeride tuttuktan sonra beraat ettireceklerini beklemiyordum, ama bu kadarını da beklemiyordum” dediğini aktardı. Atalay’ın ise şu mesajı verdiğini paylaştı: “Suçsuzluğumuza emin olduğumuz için moralimiz yüksek. Atanamamış bir milletvekili aday adayı bizi Silivri’ye gönderdi.” 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de mahkumiyet kararlarına tepki gösterdi. Sezer ile telefonda görüşen Özgür Özel, Sezer’in “Gözyaşlarımı katledilen hukuk sistemi için akıtıyorum” dediğini aktardı.
EMNİYET, FAİLLER NASIL BULAMIYOR?
Emniyet, Taksim’deki Gezi Parkı eylemleri sırasında attığı gaz fişeği kapsülü ile Erdal Sarıkaya’nın bir gözünü kaybetmesine yol açan ve kask numarası belli olan polisi 8 yıldır tespit edemiyor. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Sarıkaya, “Devlet her şeyi kayıt altına almak zorunda. Eğer ki bunlar polis ise üniformayla alanda aktif olarak yer alıyorsa Emniyet bunları nasıl bulamıyor? Bunlar polis değilse kimin adamı” dedi.
Soruşturmada dokuz kez savcı değiştiğini söyleyen Sarıkaya, “Herhangi bir yol almış durumda değiliz. Olay günü orada yapılan vahşeti, katliamı yargıya taşıyarak o zulmü bize işleyenleri, gencecik çocuklarımızı katledenleri, çocuğunun geleceğini düşünen babaları kör eden insanlardan hesap sorulması için yargı sürecine başvurmamıza rağmen herhangi bir sonuç elde etmediğimiz, bugün bir kez daha kanıtlandı” ifadelerini kullandı.
Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun