Mars’a yolculuk, yıllardır bilimkurgunun konusuyken, günümüzde artık ciddi planlama ve mühendislik faaliyetleriyle gerçekleşmeye aday bir plana dönüşüyor. ABD’li dev teknoloji şirketlerinin yanı sıra birçok üniversite ve enstitü de bu doğrultuda birçok araştırma yürütüyor.
Frontiers in Astronomy and Space Sciences adlı dergide dün yayınlanan bir araştırma makalesi, Mars’taki yaşam birimlerinin en hayati ihtiyaçlarından biri üzerinde yoğunlaşıyor. Berkeley’de bulunan Kalifornia Üniversitesi’ne bağlı Arkin Laboratuvarı’nda biyomühendislik dalında lisansüstü öğrencisi olan çalışma başyazarı Aaron Berliner, “Ekvatora yaklaştıkça Güneş, kutuplara yaklaştıkça nükleer kazanır” diyor.
Mars kutupları, ekvator bölgelerine kıyasla daha az güneş ışığı ve daha büyük sıcaklık dalgalanmaları sebebiyle astronotlar açısından daha aşırı bir ortam.
BİRÇOK SORUN GÜNEŞ PANELLERİYLE ÇÖZÜLEBİLİR
Berliner ve yine Berkeley Üniversitesi’nde biyomoleküler mühendisliği bölümünde doktora sonrası öğrenci olan ortak araştırmacı Anthony Abel’ın amaçlarından biri, Mars yüzeyine ne kadar güneş radyasyonunun ulaştığını ve güneş panellerinin en iyi nereye yerleştirileceğini daha isabetli şekilde görmekti.
Uzayda Biyolojik Mühendislik Kullanımı Merkezi’nin (CUBES) de üyesi olan ikiliye göre, Güneş enerjisi panelleri su moleküllerini oksijen ve hidrojene ayırmak amacıyla elektriği kullanacak ve hidrojen, depolama amacıyla basınçlı kaplara konulacak. Akabinde, güç üretmek amacıyla yakıt pillerinde hidrojene elektrik verilecek. Hidrojen, tıpkı Dünya’da olduğu üzere, nitrojenle birleştiği sürece yeniden kullanılabilir ve bitkileri gübrelemek için amonyak üretilmesine yardım edebilir.
SONRAKİ ADIM TÜM BİLEŞENLERLE ÇALIŞMAK
Yaptıkları açıklamada, Güneş enerjisi durumunun CUBES’in sürdürmekte olduğu çalışmalarla uyumlu olduğu da vurgulanıyor. Ekip, karbondioksit ve hidrojenden plastik, karbondioksit ve güneş ışığından ilaç üretebilen mikroplar üretmeyi de amaçlıyor.
Berliner, “Umudumuz, netice itibariyle Mars’ta bir görev planlamaya, maaliyetleri değerlendirmeye, riskleri tespit etmeye ve görev öncesi veya esnasında maliyetleri azaltma stratejileri bulmaya yardımcı olmak biçiminde öngördüğümüz, sistemin tüm bileşenlerinin dahil olduğu tam bir modelini oluşturmak” diye belirtiyor. (Derleyen: Tarkan Tufan)