Altın Madencileri Derneği Genel Başkanı Mehmet Yılmaz, Türkiye’nin yer altı kaynakları açısından dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer aldığını belirterek yıllık 40 ton olan altın üretiminin 100 tona çıkarılabileceğini bildirdi.
Dünya Altın Konseyi ile Türkiye Altın Madencileri Derneği tarafından Ankara’da gerçekleştirilen toplantıda sürdürülebilir ve sorumlu madencilik prensiplerinin uygulamaları konusunda dünyada gelinen son nokta ele alındı.
Madencilik sektöründeki çeşitli kesimlerden çok sayıda temsilcinin yer aldığı etkinliğin açılış konuşmasını yapan Altın Madencileri Derneği Genel Başkanı Mehmet Yılmaz, Türkiye’de altın madenciliği ve altın rafinasyonunun dünya standartlarında yürütüldüğünü belirtti.
Yılmaz; insan hakları, iş güvenliği, çevre yönetimi, doğaya yeniden kazandırma uygulamaları, kırsal kalkınmaya destek ve finansal şeffaflık alanlarında sorumlu altın madenciliği ilkelerine uyum sağlamanın önemine işaret etti.
Türkiye’nin yer altı kaynakları açısından dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer aldığını vurgulayan Yılmaz, “Ancak bu bilgi tek başına bir anlam ifade etmiyor. Bu kaynakları gün yüzüne çıkarmanın ve ülke ekonomisine kazandırmanın yolu madencilikten geçiyor. Altın birikimi ve yatırımı yapmayı seven bir toplum olarak Türkiye’nin sadece altın tüketiminde yıllık ortalama ihtiyacı yaklaşık 200 tonu bulurken buna karşın üretim düzeyimiz mevcut durumda 40 ton seviyesinde kalmaktadır. Ülkemizdeki altın kaynağı potansiyelinin ise 6 bin 500 ton düzeyinde olduğu akademik çalışmalar neticesinde ortaya konulmuştur. Bu potansiyel doğrultusunda ekonomik açıdan kendi ihtiyacımızın tamamını üretmeye odaklanmak akılcı bir yaklaşım olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, Türkiye’nin yılda 160 ton altın ithal ettiğini anımsatarak, “Eğer koşullar ve sektörün ortaya çıkarttığı projelerin ileriye doğru gitmesi mümkün kılınırsa, biz Türkiye’de yılda 100 ton altın üretilebileceğine gerçekten inanıyoruz” dedi.
Sürdürülebilirlik kavramının diğer endüstriyel faaliyetler gibi madencilik sektörü için de önemli olduğuna aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:
“Bildiğiniz üzere dünya, eşitsizlikler ve iklim değişikliği de dahil olmak üzere birçok zorlukla karsı karşıya kalmış durumdadır. Bu zorluklardan yola çıkarak Birleşmiş Milletler (BM), 2030’a kadar herkes adına daha adil, daha temiz bir gelecek sağlamak için 17 sürdürülebilir kalkınma hedefi belirlemiştir. Altın madenciliği endüstrisinin madenler sayesinde sağlanan refahı, belirlenen bu sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ve insani gelişmeyi desteklemek için kullanmak gibi bir sorumluluğu söz konusudur. Hepimiz sorumlu bir şekilde yürütülen altın madenciliğinin sürdürülebilir kalkınmayı desteklemede önemli bir rol oynadığına inanıyoruz.”