İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, enflasyonu kalıcı olarak düşürebilmek için daha fazla gayrete ihtiyaç olduğunu söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin katıldığı İSO’nun nisan ayı olağan meclis toplantısında konuşan Bahçıvan, ” Gıda enflasyonu çözümünün en başta üretim tarafında ve tarım sektöründe aranması gerekmektedir” dedi.
Sanayicinin doğalgaz tarifesinden olumsuz etkilendiğini belirten Bahçıvan ”Enerji kullanma politikasını doğalgaza çeviren birçok sanayici uygulanmakta olan fiyat tarifesinden olumsuz etkileniyor. Sanayide yüksek limitlerde doğalgaz kullanmak sanki israf gibi görülüyor ve bu sebeple adeta doğalgaza güvenenler cezalandırılıyor. Söz konusu fiyat tarifesi kaldırılmalıdır” dedi.
Enflasyon sorununun ciddi olduğuna vurgu yapan Bahçıvan ”Küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş ve Türk lirasındaki değer kaybı sonucu aynı zamanda ciddi bir enflasyon sorunuyla da karşı karşıya kaldık. Hiç kuşkusuz, sanayi sektörümüz yüksek enflasyondan olumsuz etkilenen kesimlerin başında gelmekte. Artan maliyetler nedeniyle işletme sermayesi ve finansman ihtiyacında ciddi bir artış söz konusu. Sanayimizin son dönemlerde yüksek karlılıkla çalıştığı gibi bir algı olmakla birlikte, bu karlılığın belirli sektörlerde, yüksek döviz kuru ve emtia fiyatlarından da destek aldığı gözden kaçırılmamalıdır. Dünyadaki enflasyonist ortam, yurtiçinde ise beklenti kanalı ve fiyatlama davranışlarındaki bozulma düşünüldüğünde yüksek enflasyonun uzun bir süre daha bizimle beraber olabileceğini göz önünde bulundurmalıyız. Bu bağlamda ortaya konulan çabaları desteklemekle beraber, enflasyonu kalıcı olarak düşürebilmek için daha fazla gayrete ihtiyaç olduğunun da altını çizmek istiyorum” diye konuştu.
Enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan fiyat denetimlerindeki bazı sıkıntılara değinen Bahçıvan şöyle konuştu: ”Hiç tereddütsüz İSO olarak bu süreci istismar etmeye kalkışanların her zaman karşısındayız. Ancak denetimler herkese potansiyel suçlu olarak bakılması noktasına getirilmemeli ve dürüst şirketlerin zan altında kalmamasına azami özen gösterilmeli.”
Bahçıvan, KGF teminat hacminin genişlemesini istedi. Bahçıvan şöyle konuştu: ” Son yıllarda sanayimizin en sık karşılaştığı sorunlardan biri, uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman imkânına erişim olmuştur. Sanayicimiz, yoğun rekabet ortamında faaliyetlerini sürdürmenin yanı sıra, yeni yatırımlar gerçekleştirmek ve faaliyetlerini genişletmek istediğinde giderek artan bir sermaye ihtiyacı ile karşı karşıya kalıyor. Bu çerçevede, geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan 150 milyar liralık kredi destek paketi, yüzde 9’a kadar düşmesi beklenen uygun maliyet avantajıyla iş dünyamız için sevindirici bir gelişme. Ve yine bu desteğin Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası katılımıyla sağlanabileceği yönündeki haberler, uzunca bir süredir kalkınma bankacılığının önemini vurgulayan bizler için de ayrı bir anlam taşıyor. Finansman konusunda öne çıkan bir diğer başlık da son yıllarda Türk sanayisinin finansmanı konusunda giderek daha önemli bir araç haline gelen Kredi Garanti Fonu. Bizce, KGF yalnızca işletme sermayesine değil, uzun vadeli yatırım kredilerine de destek verecek hale getirilerek teminat hacmi daha da genişletilmeli.”
İhracat gelirlerinin bir bölümünün Merkez Bankasına satma zorunluluğuna da değinen Bahçıvan ”Sanayiciler için hassas konularından bir diğeri de yakın zamanda ihracat gelirlerinin bir bölümünü Merkez Bankasına satma zorunluluğunun getirilmiş olması. Bilindiği üzere önce yüzde 25 olarak belirlenen bu oran geçtiğimiz günlerde yüzde 40’a yükseltildi. Döviz rezervlerimizin desteklenmesi amacıyla hayata geçirilen bu uygulama, ne yazık ki, bankaların döviz alış-satış kurlarındaki makasın açılmasıyla dövizini bozdurmak zorunda olan ihracatçıya ek ciddi bir maliyet yüklüyor” dedi.
KDV’nin sadeleştirilerek kapsamlı bir reformdan geçirilmesi gerektiğini aktaran Bahçıvan ”KDV’deki bu sorunların yanı sıra bir süredir gündemde olan geçici vergi uygulamasına da değinmek istiyorum. Bilindiği üzere bu uygulama sanayicilerimizi, zaten kısıtlı olan işletme sermayelerinin bir bölümünü devlete aktarmak durumunda bırakıyor. Yıllardır ifade ettiğimiz üzere ülkemizde vergi affı, vergisini zamanında ödeyenler için adeta bir ceza haline gelmiş durumda. Biz vergi affı konusunda çok katı davranılsın demiyoruz. Ama bu yapılırken vergisini zamanında ödeyenlere de pozitif bir ayrımcılık yapılması ve ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz’ diye konuştu.
Bahçıvan fabrika yenilenmesinde de KDV’nin yüzde 1 olmasını istedi.