Karar yazarı Mehmet Ali Verçin, bugün yayınlanan “Abdullah Gül HDP ve müzakere toplumu” başlıklı yazısında “Abdullah Gül’ün parlamenter sisteme inancını” anlattı. ‘Seçimi etkileyebilecek en önemli şahsiyetlerden biri’ olarak nitelediği Gül’ün “gelebileceği en üst düzey makamları hazmettiğini” belirten Verçin, “gözü tok bir şahsiyetin makam ve menfaat peşinde koşmayacağı da, toplumun ortak kanaatidir” dedi. DEVA ve Gelecek Partilerinin bölünmüşlüğünün AK Parti’ye küskün seçmen tarafından doğru bulunmayabileceğini yazan Verçin, seçim sonucunu etkileyebilecek bu seçmenlerin “Abdullah Gül liderliğinde tek çatı altında birleşmeyi beklediğini” savundu.
“Her geçen gün kalıcılaşma ihtimali olan bu bölünme hem soru işaretlerini büyütüyor hem de hayal kırıklıklarını.
‘Küskün ve mütereddit’ Ak Partili seçmenlerin Sayın Gül’den beklediği ilk yardım, bu iki partiyi tek bir çatı altında birleştirmeye çalışmasıdır.
Hatta Sayın Gül’den, bu birleşik partiye liderlik etmesini bekleyenler de var.”
‘HDP’NİN ÖNCELİKLERİ FARKLI OLABİLİR’
Verçin yazısında, HDP’nin ittifaklarda yer almayarak seçimlerin ikinci tura kalmasını hedeflediğini de ileri sürdü. “Güvenilir, birleştirici ve referans şahsiyetlerin ‘makul müteredditler’ üzerindeki etkisi sanıldığından daha yüksek olur” diyen Verçin’in yazısının ilgili bölümleri şöyle:
“Bu seçimde Kandil, İmralı ve Silivri’nin, bu defa, aynı yönde karar alamayacakları ve en az iki eğilimin ortaya çıkacağına ihtimal verenler az değil.
Belki de önceki seçimlerin tartışmasız patronu Kandil, bu seçimde aynı etkiyi gösteremeyebilir.
Yani HDP’nin ikinci turda kimi destekleyebileceği bugünden anlamak zor görünüyor.
Parlamenter sistem bir “müzakere toplumu”nu öngörür. “Müzakere Toplumu” ifade ve düşünce hürriyetini geliştireceği ve kalıcılaştıracağı için bu özgürlükler HDP’li kitlelerin toplam talebine aykırı değildir.
Fakat HDP adına karar alacak odakların öncelikleri, başka konular olabilir.
Parlamenter sistemi tercih edenlerin açık ara bir seçim kazanması şart, bu da, ancak AK Partili kitlelerin kararlı desteğiyle mümkün olabilir.
Güvenilir, birleştirici ve referans şahsiyetlerin “makul müteredditler” üzerindeki etkisi sanıldığından daha yüksek olur.” (Kaynak)