Pakistan’da yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele edeceğini ilan ederek 2018 yılında başbakan olan ve güvensizlik oylaması sonucu 10 Nisan’da görevden alınan İmran Khan’ın yerine Şahbaz Şerif başbakan seçildi. Meclis’te yapılan oylamada ülkenin 23’üncü Başbakanı seçilen Şahbaz Şerif, 2023’te yapılması planlanan genel seçime kadar başbakanlık görevini yürütecek.
Pakistan’da güvensizlik oylaması sonrası görevinden düşürülen ve bunu ABD’nin komplosu olarak değerlendiren İmran Han’ın gidişinin sebepleri neler?
Pakistan’ın başkenti İslamabad’daki think tank kuruluşu Araştırma ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nin (Center for Research and Security Studies) kurucusu, politika analisti ve terör uzmanı İmtiaz Gül yaşananları Gazete Duvar’a değerlendirdi.
İmran Khan hükümetinde eksiklikler ve taktiksel başarısızlıklar olduğunu belirten Gül, Han’ın gidişinin birincil nedeninin; Han’ın ordu dahil statükonun birçok savunucusuna karşı çok fazla cephe açması, ordu içindeki atama ve transferlere karşı çıkmaya başlaması olduğuna dikkat çekiyor.
‘İMRAN KHAN TAVSİYELERİ DİNLEMEDİ’
Pakistan’da İmhan Han hükümetinin neden düşürüldüğüne ilişkin sorumuzu yanıtlayan Gül, ‘’İmran Han, daha ilk günden reform gündemini kurmuştu. İktidara gelirken yozlaşmaya karşı savaş ilan etti. Ancak daha sonrasında statüko içinde yer alan üyelere de birçok cephe açtı. Statükoya karşı savaştığını söylediği iş adamları, politikacılar da dahil olmak üzere statükodan birçok insan hükümette ona destek ve büyük bir güç vermişti’’ dedi.
İmran Khan’ın tavsiyeleri dinlemeyi bıraktığının altını çizen Gül, ‘’Ordu ile İmran arasında Pencap hükümet başkanı nedeniyle büyük bir anlaşmazlık vardı. 140 milyonluk bir il yani en etkili, en popüler il. Ama İmran Khan tavsiyeleri hiç dinlemedi’’ yorumunda bulundu.
ÇİN VE ABD İLİŞKİLERİNDE GÖRÜŞ AYRILIĞI
Generallerden birinin İmran Khan’a yakınlaştığını ve bununda orduyu rahatsız ettiğini belirten Gül, Han’ın gidişindeki bir diğer nedeni ise Çin ve ABD ilişkilerindeki görüş ayrılığına bağlıyor:
‘’Diğer neden, Çin ve ABD ilişkilerine ilişkin görüş farklılığıydı. İmran Khan, Pakistan’ın 17 yıl boyunca ABD de dahil olmak üzere Batı ile iyi vatandaş ortaklığını sürdürmeye çalıştığına inanıyordu. Ama bu süreçte Pakistan’ın payına düşen; ABD’nin Pakistan’a karşı yaptığı ayrımcılık, ekonomik yaptırım ve dezenformasyon kampanyasıydı. İmran Khan, Pakistan’ın geleceğinin Pakistan’a son 6 yılda en az 27 milyar dolar yatırım yapan Çin’e bağlı olduğunu dünyaya söylüyordu. Çin, Gwadar Limanı da dahil olmak üzere enerji sektöründe bu kadar yatırım yapan ilk ülke olmuştu. Ayrıca 8 milyar dolarlık kredi ve ödemeler dengesi desteği sağladı. İmran Khan, bir şekilde geleceğin doğrudan Çin ile ilişkilerle bağlantılı olduğuna ikna olmuştu.’’
‘ABD, IMRAN KHAN’I AŞIRI MİLLİYETÇİ BULUYORDU, BU YÜZDEN BIDEN HİÇ ARAMADI’
Gül, Genelkurmay Başkanı Bajwa’nın ise Khan’ın aksine Pakistan’ın tüm ülkelerle iyi ilişkiler kurması gerekmediğini düşünmesi ve ABD’ye daha yakınlaşmaya istekli görünmesinin anlaşmazlıkların önemli nedenlerinden olduğunu belirtiyor ve ekliyor:
‘’ABD, İmran Khan’ı aşırı milliyetçi bir lider olarak görülüyordu. İşte bu yüzden Biden seçildiği günden beri İmran Khan’ı hiç aramadı. Hiçbiri İslamabad’ı ziyaret etmiyor. Ayrıca geçen ekim ayında Pakistan’ı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vendy Sharman da “Pakistan ile bir ilişki kurmak istemiyoruz” ifadesini çok net bir şekilde ortaya koydu. Bu da ABD’nin İmran Han’ın milliyetçi söyleminden hoşlanmadığını çok net bir şekilde ortaya koydu. Bu yüzden İmrah Khan, kendisine karşı bir komplo yapıldığına inanıyor. ABD’nin kendi hükümetini istemediğini ve muhalefeti cesaretlendirdiğini iddia ediyor.’’
TÜRKİYE – PAKİSTAN İLİŞKİLERİ BUNDAN SONRA NASIL OLACAK?
Yeni Başbakan Şahbaz Şerif, meclisteki ilk gün konuşmasında, “Türkiye ile Pakistan’ın ayrılmaz bağlara sahip olduğunu” ifade etti. Peki Şerif döneminde Türkiye – Pakistan ve Çin – Pakistan ilişkileri nasıl olacak?
Ülkeler arası ilişkileri yorumlayan Gül, ‘’Çin ve Türkiye’ye gelince, Pakistan’da başbakan kim olursa olsun her iki ülkeyle de çok iyi ilişkilerimiz olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla, siyasi durumun istikrara kavuşacağını ve bunun Türkiye ile Pakistan arasında daha fazla çekime yol açabileceğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Pakistan’a teşekkür etti. Çin’deki durum da aynı. Çin, Pakistan ile bireysel liderler olarak değil, ülke olarak ilgileniyor. Pakistan’ı istikrara kavuşturmak öncelikleri. Çin, Pakistan siyasi liderini, daha fazla belirsizliği önlemek için farklılıklarımızı en kısa sürede kısa sürede çözmeye çağırıyor’’ dedi.
‘CPEC PROJESİ YAVAŞLADI’
Pakistan ile Çin arasındaki yakın iş birliği ve stratejik ortaklık çerçevesinde ortaya çıkan CPEC projesi olarak bilinen Çin- Pakistan ekonomik koridorunun yavaşladığını belirten Gül, ‘’İmran Khan hükümeti elektrik tariflerinde indirim istedi ancak Çin zaten oranların düşük olduğunu söyledi ve bunu kabul etmedi. Bence, İmran Khan çevresindeki bürokratlar Çin ile ilişkilerde ve Çin yatırımlarında aksaklıkların çıkmasını istiyordu. Bu nedenle Çin’e yeni elektrik tarifesi için baskı yapılıyordu. Bu anlaşmazlık yaklaşık 2 yıldır devam ediyor. Bu da projenin yavaşlamasına neden oldu’’ dedi.