Akdeniz Bölgesi’nde 20 Mart’ta yaşanan zirai don nedeniyle narenciye bahçeleri ve buğday tarlaları zarar gördü. Zirai don, özellikle Adana ve Mersin’de etkili oldu. Şeftali, narenciye ve sert çekirdekli meyve bahçeleri zirai dondan etkilendi. Zirai don, karpuz, mısır, buğday, domates, patates ekili alanlarda da ciddi zarara yol açtı.
Çiftçiler, zarar gören bahçe ve tarlalarını kurtarmak amacıyla sulama yaptı. Ancak bir ayın sonunda çiftçinin umduğu olmadı. Narenciye ağaçlarının yaprakları sarardı, dalları kurudu. Üreticiler mısır, domates, karpuz ekili alanlardaki ürünleri söküp yenisini dikti.
Adana’da zirai dondan ekilen buğdayın yüzde 40’ı ‘erkenci buğday’. Türkiye’de en erken buğday hasadı Adana’da yapılıyor. Mayıs ayının ilk haftası hasat dönemi başlamış oluyor. Bu yıl soğuk havalar nedeniyle erkenci buğday yeterince büyümedi, birçoğunu da don vurdu. Bu nedenle buğday hasat zamanı da gecikecek. Bu da erkenci buğdayda rekolte düşüklüğüne sebep olacak.
Adana’da 1996 yılından sonra bu kadar etkili bir zirai don yaşanmadığını belirten Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, bölgedeki ‘enter’ ve ‘maya’ cinsi limon ağaçlarının tamamen kuruduğunu belirterek şunları kaydetti:
“ADANA BÖLGESİNDE BU YIL BUĞDAY REKOLTESİ DÜŞÜK OLACAK”
Bu yıl ilk defa Adana’da buğday zarar gördü. Şu an buğdaydan Adana’da erken cinsten verim almak mümkün değil. Çoğu çiftçilerimiz buğdayını silajlık olarak biçip satıyorlar. Kimi çiftçimiz de sürüyor. Çiftçimiz, şu an bir umut buğdayına su vermekte, belki başak çıkar diye beklemekte. Ama çoğu buğdaylar gitti. Bu sene Adana bölgesinde buğday rekoltesi düşük olacak. Çünkü Türkiye’nin en erken turfanda sebze-meyve üretim yeri Adana. İlk buğday Adana’dan çıkar.
Çiftçilerimiz tarım ilçe müdürlüklerine dilekçelerini verdiler. Hasar tespit çalışmaları yapılıyor. Cumhurbaşkanı’mızdan, Tarım Bakanlığı’mızdan çiftçimizin desteklenmesini istiyoruz. Sadece borç ertelemek yetmiyor. Borç ertelerseniz borç miktarını yükseltirsiniz. Çiftçiye çok büyük oranda destekleme vermediğiniz sürece çiftçinin ayakta kalma şansı yok.
“TARSİM, İŞİNİ LAYIKIYLA YAPMIYOR”
2017 yılında da TARSİM poyrazı kapsama almıyordu. Mücadele ettik, kapsama aldı. Dünyada TARSİM yaptırma oranı yüzde 50. Bizde yüzde 20. Çünkü çiftçimiz Ziraat Bankası’ndan sübvansiyonlu kredi kullandığında bunu şart (TARSİM üyelik şartı) koşuyorlar. Eğer bu şart olmasın, TARSİM yaptırma oranı inanın yüzde 5’leri bulmaz. TARSİM, devlet güvencesi altında bir kurum ama işini tam layıkıyla yapmıyor. Ben, TARSİM’le sürekli sıkıntılıyım. TARSİM, ‘1 Mayıs’tan sonra don teminatı geçerli’ diyor. 1 Mayıs’tan sonra Türkiye’nin neresinde don görülmüş. Mümkün mü ya. Uyduruk uyduruk şeylerle bizi geçiştirmeye çalışıyorlar. Ben de konunun üzerine sürekli gidiyorum. Ucu nereye varırsa varsın. Niye? Çünkü çiftçimiz zor durumda. Çiftimizin ağaçları kurumuş. Neymiş; ‘Meyve kapsam içine girmiyor’. Devletimiz TARSİM’in önünü biraz daha açmalı. TARSİM, zarar ödemek istemiyor. Ben de bir çiftçiyim, inanın ki sübvansiyonlu kredi kullanmasam TARSİM hiç yaptırmam.
“NARENCİYE FİDANINA YÜZDE 100 ZAM”
Adana çiftçisi tarihte ilk defa bu kadar zor durumda. Çünkü şeftali, kayısıyı, narenciyeyi vurdu. Yaş tarla ürünlerinin tamamını vurdu. Adana’da en çok etkilenen bölge, Seyhan ve Ceyhan arasındaki bölge. Ağaçta yaprak dahi kalmadı. Limonu kavurdu gitti. Oradaki çiftçilerimizin çoğu bahçesini şu an söküyor. Narenciye fidanı 15-20 arasındayken şu anda 40 liraya fidan bulamıyorsunuz. Neden? Talep arttı.
KURAKLIK DESTEKLERİ BU YIL DAHA FAZLA VERİLMELİ
Kuraklık destekleri bu yıl daha fazla verilmeli. Çünkü girdi fiyatları yüzde 200-400 oranında arttı. Yemde, tohumda, her şeyde arttı. Genellikle biz, ovalarda, bütün bahçelerimizde sulamayı, damlama sulamayı elektrikle yapıyoruz. Biz diyoruz ki ‘Çiftçiye elektriğin yüzde 50’si devlet tarafından karşılansın’. Çünkü elektrik çok yüksek, çiftçi bunun altından kalkamıyor.”