Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan Tele 1’de Alev Olgay’ın sorularını yanıtladı. Yaklaşan seçimler, TKP’nin ülkenin gidişatı ile ilgili çözüm önerileri ve 1 Mayıs’ın konuşulduğu programda Okuyan, Pazar günü tüm emekçileri 1 Mayıs’a katılmaya çağırdı.
Emekçilerin sorunlarının konuşularak başladığı programda Olgay, TKP Genel Sekreteri Okuyan’a bu sorunların nasıl aşılabileceğini sordu. Meselenin kaynağını sorgulamadan, köklü bir çözüm gerçekleşmeyeceğini vurgulayan Okuyan, “Emekçilerin haklarını sürekli gasp eden bir sistem var. Bu sistemin adil hale gelmesi imkansız, sömürü bitmez bu sistemde, yoksulluk bitmez. Zamanı geldi artık, meselelerin kaynağında neyin olduğunu konuşmamız lazım.”
“BİR AZINLIK TÜM KAYNAKLARA EL KOYMUŞ DURUMDA”
Meselenin özününse basit olduğunu vurgulayan Okuyan konuşmasına şöyle devam etti:
“Ne olduğu basit aslında: Bir azınlık tüm kaynaklara el koymuş durumda, bu kadar açık sorun. Tüm iktidarlar özel sektörün çıkarına hizmet ediyor. Biz bu duruma son vermediğimiz sürece sorunlar devam edecek. Bu dediğim haklarımız için verdiğimiz mücadeleyi değiştirmiyor. Ama bu mücadele verilirken sistemin temelindeki sorunu işaret etmemiz lazım. Daha köklü bir çözüm için mücadele derken bugünün hakları da daha rahat kazanılır. Keşke 5 müteahhitten ibaret bir sorun olsa konuştuğumuz, onların hakkından kolayca gelirdik. Ama öyle değil. Ortada örgütlü ve deneyimli bir sermaye sınıfı var. İktidarın, hükümetin aklı bunların sorunlarını çözmeye, kaynakları buraya aktarmaya çabalıyor. Halka sadece “patlama noktasına” gelmesin diye sadaka veriliyor. O yüzden “hakça paylaşım” falan anlatmıyor meseleyi. Paylaştığımız bir şey yok, her şey onların elinde.” ifadelerini kullandı.”
Buna karşılık örgütlenmenin önemini dile getiren Okuyan, iktidarın elinde sopayla örgütlenmeyi durdurmaya çalıştığını ve muhalefetin de örgütlü mücadelenin önemsiz olduğuna ve sandık odaklı siyaseti çözüm olarak sunduğuna işaret etti. Örgütsüz bir halkın sandıkta hiçbir şey yapamayacağını söyleyen Okuyan, zaten bu durumda seçimlerin de düzgün bir şekilde yapılamayacağını iddia etti.
“CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ UZLAŞMACI OLMAYACAK”
Yaklaşan seçimlerle ilgili TKP’nin tavrının nasıl olacağına ilişkin açıklamarda bulunan Kemal Okuyan, şu ifadeleri kullandı;
“Bizim cumhurbaşkanı adayımız uzlaşmacı olmayacak. Niye sömürücülerle, NATO’cularla, laiklik karşıtlarıyla uzlaşacağız? Bizim adayımız toplumun tamamını değil, büyük çoğunluğunu temsil edecek. Bizim adayımız laikliği savunacak. Bizim adayımız emperyalizme ve bunların kurumlarına karşı bağımsız, egemen bir Türkiye’yi savunacak. Altılı ittifakın içindeki partiler arasında laikliği savunan tek bir parti kalmadı. Laikliği savunmak için önce tanımını yapacaksınız, buna uygun davranacaksınız. Laiklik din işlerinin siyaset ve devlet alanının dışına çıkarılmasıdır. Altı parti de açıklamalarıyla, eylemleriyle bunu ihlal ediyor. Nasıl savunacaklar laikliği? AKP’nin laikliği ayaklar altına alan düzenlemelerine karşı ne yapıldı? Hep “fazla ses çıkarmayalım, AKP’nin ekmeğine yağ süreriz” dediler. Aslında tam da bu düşünceyle yağ sürüyorlar. AKP’nin politikaları meşru hale geliyor bu kafayla. Üstelik laikliği savunan toplumdaki çok büyük bir kesime bu politikayı dayattılar. Biz “tarikatlar dağıtılsın” dediğimizde iktidardan çok muhalefetten tepki geliyor! Dediler ki laiklik inanç özgürlüğüdür. İnanç ve ibadet özgürlüğü temel insan hakkıdır, laiklikle ilgisi yok. Laikliğin tek bir tarifi var, din işleri devlet ve siyasetten çıkarılacaktır. Bunu demeyenler nasıl laikliği savunabilir Erdoğan’la mücadele adına, onunla aynı şeyleri karşımıza getireceklere de eyvallah demeyeceğiz.”
1 MAYIS ÇAĞRISI
Yaklaşan 1 Mayıs’la ilgili de emekçilere çağrı yapan Okuyan, “Bu 1 Mayıs’ta örgütlü hareket etmenin, birlikte olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu fark etmek için mutlaka en yakın yerdeki 1 Mayıs katılın. Biz de TKP olarak sizi yanımıza çağırıyoruz ama sadece TKP değil, kendinize hangi sendikayı, siyasi örgütü yakın görüyorsanız onunla çıkın sokağa, alanlarda beraber olalım” dedi.