Siyasetçilerden Gezi kararına tepki: Utanç duyuyorum

ANKARA – Gezi davasında mahkeme, davada tutuklu yargılanan Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi’ye ise 18’er yıl hapis cezası verildi. Mahkemenin kararını açıklamasının ardından siyasetçiler de davaya yönelik tepkilerini dile getirdi.

KABOĞLU: KABUL EDİLEMEZ

CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Gezi davasında verilen hapis cezalarını “kabul edilemez” olarak nitelendirerek, “Gezi demokrasinin postmodern mantığını temsil ediyor. Tamamen demokratik, barışçıl bir hareketti. Kitlelerin hareketiydi. 10 yıl sonra yeniden yeniden beraat etmiş, hiçbir şekilde suç oluşturmadığına karar verilmiş dosyaları tezgâhlayıp bu şekilde hapis cezalarına çevirmek Türkiye Cumhuriyeti’ndeki yargı organları açısından yüz kızartıcı bir durumdur. Ben de hukukçu olmaktan utanç duyuyorum. Bunu ancak politik, demokratik hukuk devleti yolundaki mücadeleyle aşabiliriz. Kabul edilemez bu” ifadelerini kullandı.

HDP’Lİ TİRYAKİ: BU BİR YARGILAMA DEĞİL İNTİKAM

HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, beraat kararı verilmiş bir dosyada sadece demokratik protesto hakkını kullandığı için insanların bu kadar ağır bir cezayla cezalandırılmasını hukukçu olarak kabul edemediğini belirterek şunları kaydetti:

“Siyasal olarak da açıkça söylemek gerekirse bu bir intikam operasyonudur. Bu bir yargılama falan değildir. Bu siyasi iktidarın Gezi protestolarından intikam alma girişimidir. Mahkemeler de buna alet olmuştur. Ayrıca toplumsal uzlaşmaya toplumdaki gerginliklerin azalmasına ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde böyle bir karar verilmesi toplumsal gerilimin artmasına yol açacaktır. Ülkenin siyasi geleceğine, toplumsal yapısına toplu ucu kadar karar katkı sunmayacaktır. Umarım en kısa sürede istinafta, Yargıtay’da bozulur. Ülkenin geleceği açısından çok çok üzgünüm.”

SAADET: HUKUKİLİĞİNDEN ZİYADE SİYASİ YÖNÜ TARTIŞILAN BİR DAVAYDI

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Bülent Kaya, davanın tartışmalı olduğuna dikkat çekerek, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu konuda kararları var. Siyasallaşan bir dava. Kararın gerekçelerini görmek lazım ama bu dava uzun zamandır kamuoyunda tartışılıyor. Hukukiliğinden ziyade siyasi yönü tartışılan bir davaydı” ifadelerini kullandı.

‘ADALET TALEBİNİN KANINI EMDİLER’

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel şunları kaydetti: “Burada sonlanan davada hukukun ve adaletin gereği yapılmadı. Sadece ülkeye yöneten bir adamın gönlü yapıldı. Verilen kararları tanımıyor. O mahkemeler önce kanunlardan sonra anayasadan alıyor gücünü. Kuvvetler ayrılıklarını ayaklar altına alan birisi kendi meşrutiyetini ortadan kaldırıyor. Ağaçları kurtarmış bir protestoyu şeytanlaştırma, ötekileştirme ve hedef göstermenin son noktasıdır. Herkesin adalet talebinin kanını emerek biraz daha yaşamaya çalışmaktadır. Adaletin kanını emen bu vampire tek başımıza gücümüz yetmez ama hepimizin gücü yeter.”

‘BUNLAR ÇETE DİYORUZ’

Türkiye İşçi Partisi Milletvekili gazeteci Ahmet Şık “İktidar haysiyetsiz. Bunlar çete diyoruz. Her ihlalin karşısında sesini çıkarmayan kendine muhalif diyenler de ortaktır. Herkes elini taşın altına sokacak” ifadelerini kullandı.

DEVA: KARAR İKTİDARIN YARGI ÜZERİNDEKİ TAHAKKÜMÜ

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu da Gezi Parkı davasında çıkan kararlara tepki gösterdi.

Yeneroğlu, iş insanı Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen davada açıklanan hükmün usul ve esas yönünden hukuksuz olduğunu söyledi. Mustafa Yeneroğlu, “Gezi Davası olarak bilinen davada, Osman Kavala hakkında hukuksuzluk sarmalına son bir utanç daha eklenmiş ve Kavala daha önce beraat ettiği suç kapsamında bu defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmıştır. Temelsiz ve trajikomik iddialar sonucunda verilen söz konusu karar, hukuki öngörülebilirliği ve hukuki güvenilirliği ortadan kaldırmakta, Anayasa’nın temel haklara ilişkin güvencelerini anlamsızlaştırmakta ve demokratik değerleri tahrip etmektedir” dedi.

Gezi eylemlerinin hükûmete karşı bir kalkışma olarak nitelendirilemeyeceğini belirten Yeneroğlu, “Kavala’ya hukuki kriterler yerine komplo teorileri üzerinden ağır bir cezanın verilmesinin hukuki hiçbir dayanağı bulunmamaktadır. Gelinen noktada, kin ve intikam alma güdüsüyle en temel ceza hukuku kurallarına bile aykırılık teşkil eden yargılamalar sonucunda haksız mahkûmiyet kararlarının verilmesi, iktidarın yargı üzerindeki tahakkümünün sonucudur” ifadelerine yer verdi.

MHP: KORUNAN HUKUKİ DEĞER, TÜRK DEVLETİNİN EGEMENLİĞİDİR

MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Feti Yıldız ise Gezi davası kararına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kişinin suçu sabit olursa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılır. Korunan hukuki değer, Türk Devletinin egemenliğidir” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir