Çetinkaya, TÜİK’in kuruluşunun 96’ncı yıl dönümü dolayısıyla değerlendirmede bulundu.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de karar alıcıların, araştırmacıların ve toplumun her kesiminin ekonomik ve sosyal hayatın farklı boyutlarıyla ilgili güncel ve güvenilir bilgiye ihtiyacı olduğunu ve bu doğrultuda çalışmalara yön verdiklerini ifade eden Çetinkaya, kurumun geçmişine ilişkin bilgi verdi.
Çetinkaya, TÜİK’in 1926 yılında Merkezi İstatistik Dairesi adıyla kurulduğunu, sürekli değişen ihtiyaçlar doğrultusunda çıkarılan kanun veya kanun hükmünde kararnamelerle yapısında ve görevlerinde değişiklikler yapıldığını aktararak, 2005’te yürürlüğe giren Türkiye İstatistik Kanunu ile de bugünkü adını aldığını ve yeni dönemin gereklerini karşılayacak biçimde yapılandırıldığını söyledi.
30 Haziran 2021’de ilgili kanunda yapılan değişikle TÜİK’in, kamu tüzel kişiliğine sahip, özel bütçeli, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ilişkili bir kurum halini aldığını hatırlatan Çetinkaya, şöyle devam etti:
“TÜİK Başkanı, İstatistik Konseyi Başkanı olarak belirlenmiş ve Konsey’in üye sayısı 37’ye yükselmiştir. TÜİK Başkanı’na, diğer ilişkili kuruluşlara benzer şekilde daire başkanı ve daha alt düzeyde personel atama yetkisi verilmiştir. Ayrıca TÜİK, kendi idari düzenlemelerini de yapacak ve yürütecek konuma getirilmiştir. Devlet yapılanmasında yer alan ilişkili kuruluşlar, ayrı tüzel kişiliği olan kuruluşlardır. İlişkili kuruluşun bakanlıklarla ilişkilendirilmesi, idari koordinasyon sağlanması içindir ve yönetimsel bir ilişki yoktur. Bahsedilen düzenlemelerle bilimsel ve teknik özerkliğe sahip olan TÜİK, idari ve mali özerkliğe de kavuşmuştur.”
Çetinkaya, TÜİK’in uluslararası kurum ve kuruluşların denetimlerine açık olduğuna dikkati çekerek, kurumun ürettiği tüm istatistikleri, uluslararası normlarda Avrupa Birliği (AB) ve dünya genelinde geçerli, uluslararası kurumlar tarafından tavsiye edilen yöntem, tanım ve kavramları kullanarak hesapladığını anlattı.
Böylece uluslararası düzeyde karşılaştırılabilir veri üretimi sağlandığını vurgulayan Çetinkaya, şöyle konuştu:
“Söz konusu kavram ve yöntemlerle uygulama sonuçları, yerli ve yabancı kurum ve kuruluşlardaki uzmanların değerlendirmelerine açık olduğu gibi, TÜİK internet sayfasından kamuoyuyla şeffaf bir şekilde paylaşılmaktadır. Ayrıca TÜİK tarafından üretilen istatistikler, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), AB İstatistik Ofisi (Eurostat) Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlarca kullanılmakta ve bu kuruluşlar tarafından diğer ülkelerin verileriyle eş zamanlı olarak yayımlanmaktadır.”
Çetinkaya, Eurostat tarafından her yıl yayımlanan değerlendirme raporlarında, TÜİK’in birçok istatistik alanında ürettiği verilerin AB normlarıyla yüksek düzeyde uyumlu olduğu tespitinin yer aldığına işaret etti.
TÜİK’in, görev, yetki ve sorumlulukları kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenmiş bir kamu kurumu olduğunu belirten Çetinkaya, “Kurumumuzca üretilen resmi istatistikler herhangi bir kişi, makam ya da kurumun talep, talimat veya tahminlerine göre değil, kurumun sahip olduğu bilimsel ve teknik özerklik ile geçerli uluslararası yöntemler kullanılarak bağımsız olarak hesaplanmakta ve ilan edilmektedir.” ifadelerini kullandı.
TÜİK’in çağın gereksinimlerine uygun olarak veri toplamada teknolojik altyapısını güçlendirmek için çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayan Çetinkaya, bunlardan birinin de Alo 124 TÜİK Çağrı Merkezi olduğunu söyledi.
Kovid-19 salgını dönemindeki sosyal mesafe hassasiyetinin TÜİK’in veri toplama yöntemlerinde değişiklik yapmasını zorunlu kıldığına işaret eden Çetinkaya, “Telefonla anket uygulanması konusunda başlattığımız çalışmalar salgınla hız kazandı. Çağrı Merkezi ve diğer kurumsal hatlarımızdan hane halklarıyla bağlantı kurmak suretiyle anketlerimiz salgın döneminde de gerçekleştirildi. Bu dönemde kesintisiz olarak istatistik üretmeye devam edildi.” dedi.
Çetinkaya, cevaplayıcılar veya kullanıcıların TÜİK’e hızlı erişimini, anket çalışmalarıyla ilgili bilgilerin Alo 124 Hattı üzerinden hızlıca elde edilebilmesini, bilgi taleplerinin, internet sitesinin yanı sıra Alo 124 üzerinden daha çabuk karşılanabilmesini sağladıklarını anlattı.
TÜİK’in, TÜFE hesaplamalarında alternatif veri kaynaklarının kullanılmasına yönelik çeşitli çalışmalar yürüttüğünü belirten Çetinkaya, bu alternatiflerin “barkod (satış) verilerinin kullanılması” ve “web scraping (veri kazıma) yöntemiyle fiyat derlenmesi” olduğunu bildirdi.
Çetinkaya, “Barkod verileri TÜFE hesaplamalarında ilk olarak 2021’de kullanılmaya başlanmış ve derlenen toplam fiyat sayısının yaklaşık yüzde 21’i zincir marketlerden doğrudan temin edilmiştir. Bu yıl itibarıyla bu yöntemle derlenen fiyat sayısı toplam fiyat sayısının yüzde 44,3’ünü oluşturmaktadır.” diye konuştu.
İnternet üzerinden mal ve hizmet satın alımlarının yaygınlaşması, istatistik ofislerinin internetten satışı yapılan ürün fiyatlarını TÜFE’ye entegre etmelerini gerekli hale getirdiğini vurgulayan Çetinkaya, madde tanımları ve yapısı gereği web scraping ile fiyat derlenmesi uygun olan beyaz eşya, elektronik ürünler, giyim, mobilya, sıfır otomobil ve otobüs bileti fiyatları için 2022 itibarıyla internet üzerinden derlenen fiyatların endeks hesaplamalarında kullanılacağını, bu yöntemle elde edilecek fiyat sayısının derlenen toplam fiyat sayısının yaklaşık yüzde 5,3’ünü oluşturduğunu kaydetti.