“KPMG Perspektifinden Perakende Sektöründe Dijitalleşme Trendleri ve Dijitalleşme Işığında Yatırımlar” raporuna göre sektörde yapay zekâ, IoT, AR/VR, robotik, analitik ve metaverse teknolojilerin yanı sıra tıkla-al ve fabrikadan tüketiciye uygulamaları gibi yeni trendler ivme kazanıyor.
Global e-ticaret hacminin 2021 yılında 4.9 trilyon dolara ulaştığı ve 2022’de 5 trilyon doları geçeceği tahmin ediliyor. eMarketer’ın tahminlerine göre, global e-ticaret hacmi 2025 yılına kadar 7 trilyon doları geride bırakması bekleniyor. Türkiye’ye baktığımızda 2020 yılında yaklaşık yüzde 165 oranında artış gösteren e-ticaret pazarı, hacim bazında ortalama üç yılda ulaşması öngörülen seviyeye bir yılda ulaşarak 220 milyar TL hacmi yakaladı.
E- ticaret pazarının, 2025 yılının sonunda 638 milyar TL değere ulaşması bekleniyor. Türkiye’de mobil e-ticaret pazarı, pandemi öncesi toplam e-ticaret pazar büyüklüğünün yüzde 41’ine sahipken, pandemiyle birlikte bu oran yüzde 53’e yükseldi. Mobil e-ticaretin, toplam e-ticaretteki pazar payının 2025 yılında yüzde 80’e ulaşacağı tahmin ediliyor.
AR/VR teknolojilerinin e-ticaretteki kullanımı
Yeni teknoloji trendleri ile gelişen perakendede yapay zeka daha kapsamlı bir kişiselleştirmeye imkan sunarken, artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri ise daha çok ürün keşfini desteklemek için ön plana çıkıyor. Bu doğrultuda AR/VR uygulamaları nihai tüketicilere henüz geniş ölçüde ulaşmamış olsa da ticari kullanımların hayata geçtiğini gözlemlemekteyiz. Voice of Consumer anketlerinde çıkan sonuçlarda, AR/VR teknolojilerinin e-ticaretteki kullanımına bakıldığında 2021 yılında tüketiciler tarafından en çok bir tatil bölgesinin ön izlemesi ve ev eşyalarının alışverişi için kullanıldığı gözleniyor.
E-ticarette metaverse
E-ticarette son dönemde en popüler gündem maddeleri arasında metaverse karşımıza çıkıyor. Şirketlerin metaverse stratejileri şu anda çoğunlukla marka değerini desteklemek üzerine yoğunlaşıyor. Voice of Industry anketlerinde çıkan sonuçlarda, AR/VR uygulamalarının gelecek beş yıl içerisinde e-ticareti nasıl etkileyeceği endüstri profesyonellerine sorulduğunda ilk sırada sanal showroom’ların oluşturulması beklentisi geliyor, hemen sonrasında beklentileri fiziksel deneyimin online ortama uyarlanması takip ediyor.
Metaverse lüks tüketim sektöründe çok ciddi büyüme fırsatı sunan bir alan olarak da öne çıkıyor. Sektör analistleri Metaverse’te lüks tüketim ürünleri talebinin 2030 yılına kadar 50 milyar dolara ulaşabileceğini öngörüyor. KPMG’nin yaklaşık 1.000 kişiyle gerçekleştirdiği lüks tüketici araştırmasına katılanların yüzde 58’i metaverse platformuna aşina ve araştırmaya katılan her 2 kişiden 1’i sanal bir ürün satın alabileceğini belirtiyor. Lüks markalar yeni gelir kaynakları elde etmek, yenilikçi ürünleri test etmek, mevcut müşterilerinin bağlılığını artırmak ve yeni müşteriler kazanmak için dijital ürün ve hizmetlerden faydalanması beklenebilir.
NFT, lüks markalar için kârlı bir gelir kaynağı
Bunların yanı sıra NFT de lüks markalar için karlı bir gelir kaynağı oluyor. Sanal dünyada, sahiplik ve ayrıcalık hissini besleyen yeni kavramları oluşturan NFT’ler genellikle, kimlik oluşturmak ve alıcılara değerli olarak algılandığı bir toplulukta güvenilirlik sağlamak için kullanılıyor. 300 milyar dolar değerindeki NFT piyasası içerisinde, lüks sanal/hibrit koleksiyon ürünleri kategorisinin 2030 yılına kadar payını 25 milyar dolara yükseltmesi bekleniyor. NFT görece düşük maliyeti ve verdiği “benzersizlik” hissiyle lüks markalar için çok önemli bir fırsat sunuyor.
“KPMG Perspektifinden Perakende Sektöründe Dijitalleşme Trendleri ve Dijitalleşme Işığında Yatırımlar” raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.