Ertan Aksoy ‘Türkiye’nin nitelikli yoksullarını’ yazdı: Meslek grupları günden güne fakirleşiyor

Orta gelir grupları, hem ülkeler hem dünyanın geneli için son derece önemlidir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde orta gelir grupları hem demokrasinin teminatı hem de ekonominin büyümesinin ana unsurlarıdır. Bu grup demokrasinin teminatıdır çünkü, kendi kendine yetebilen bir yapıdadır. Üst gelir grubu gibi, hükümetle yakın ilişkiler ve kamu ihalelerine erişim arayışları yoktur.

Keza alt gelir grupları gibi de, oy tercihlerini hükümetlerin yapacağı sosyal transferlere göre belirlemezler. Ekonomideki davranışlarına baktığımızda yatırım ve tasarruf oranları dengelidir. Tüketim içinde ciddi payları vardır.

NİTELİKLİ MESLEK MENSUPLARI GÜNDEN GÜNE YOKSULLAŞIYOR

Haliyle vergilerin önemli bir bölümünü üretirler ve ekonomik büyümede anlamlı etki yaratırlar. Ayrıca orta gelir grubunun büyük olduğu gelişmekte olan ülkelerde gelir adaleti de toplumsal barış da görece daha iyi durumdadır. Orta gelir gruplarında herhangi bir aşırılık görece daha zor yer bulur. Birçok olumlu yanı bulunan bu grupta anlamlı oranda pay, küçük esnaf ve lisans mezunu nitelikli mesleklerin mensuplarına aittir.

Bu yazı çerçevesinde bunlardan nitelikli meslek mensuplarının içinde bulundukları yoksullaşma halini ele alacağız.

Ülkelerin yakın gelecekte ne kadar ilerleyeceğinin ana göstergelerinden biri bugün sahip olduğu ve yarın için şimdiden hazırladığı nitelikli insan kaynağının büyüklüğüdür. Bu kadrolar sayesinde birikim ilerler. Ülke, dış dünya ile hem daha entegre hem de daha rekabetçi olur. Cumhuriyet’in en önemli başarılarından biri de bu nitelikli insan kaynağını özgün modellerle hızlıca yaratmış olmasıdır.

Cumhuriyet’in kadroları bu süreci inşaa ederken, bugünkü gibi “yapılan okul adeti eşittir nitelikli eğitim” yüzeyselliği içinde bakmadığından topluma eğitimin, eğitimli birey olmanın önemini de anlatmayı tercih etti.

“AKP İLE BİRLİKTE, EĞİTİMLİ OLMANIN İTİBARI ERİTİLDİ”

Özetle Cumhuriyet; eğitimli olmanın itibarını hep yüksek tuttu ve tam da bu nedenle hiçbir zaman “cüreti artırılmış cehalet” bugünkü kadar yaygın olmadı. AKP iktidarları ile birlikte, önce eğitimli olmanın itibarı eritildi sonra da nitelikli olmanın getirdiği refah ortadan kalktı. Hem kentlerde tüketimin artması hem de kendilerine yakın (çoğunlukla da dinci) ama liyakate uzak kadroları akademisyen yapabilmek için her kente üniversite açtılar. Planlamadan yoksun, popülist ve gerçeklikten kopuk bu durum ihtiyaç fazlası mezunları piyasanın işleyişine bıraktı.

Sonuç olarak, maalesef ihtiyaç fazlası ve bir o kadar da değersiz nitelikli yoksullar oluştu. Gelin birkaç nitelikli meslek grubu üzerinden bu durumun boyutunu birlikte inceleyelim.

5 MESLEK GRUBU ELE ALINDI

Dünyanın her yerinde olduğu gibi Anadolu toplumunun da gözünde daha itibarlı meslekler var. Bu mesleklerin neler olduğuna dair ülkemizde yapılan çalışmalardan biri de, 2014 yılında Sn. Lütfi Sunar’ın yürütücülüğünde bir grup araştırmacı tarafından yapılmış “Türkiye Mesleki İtibar Araştırması”dır. Güçlü bir bilimsel temele dayalı bu çalışmanın sonuçlarında yer alan verilerden yola çıkarak ülkede toplum gözündeki en itibarlı mesleklerin mensuplarının durumunu inceleyelim.

İtibarı en yüksek 20 meslek grubundan mimar, psikolog, makine mühendisi, avukat ve inşaat mühendislerinin içinde bulunduğu yoksulluk haline bakalım.

Türk-İş’in, geçtiğimiz ay yayınlanan ‘Yoksulluk ve Açlık Sınırı Araştırması’na göre açlık sınırı 4 bin 928 TL ve yoksulluk sınırı da 16 bin 52 TL olarak hesaplandı. Bu nitelikli meslek mensuplarının ev geçindirmek zorunda kalması durumunda ne derece zorlanacaklarına, hanelerin nasıl bir yoksulluk durumunda olacağına ortalama ücretler üzerinden bakalım.

Yaygın bir insan kaynakları platformu olan Kariyer.net’in “Pozisyon Rehberi” adı altında herkesin erişimine açık bir veri havuzu var. Buradan herhangi bir mesleki pozisyonu seçip o alanda çalışan binlerce kişinin reel maaşları üzerinden en düşük, ortalama ve en yüksek maaşlarını görebiliyorsunuz. Daha açıklayıcı olacağı için ortalama maaşlar üzerinden gitmeyi tercih ettik. Yoksulluk sınırının (şimdilik) 16 bin 52 TL olduğunu hatırlatarak tek tek meslekleri ele alalım.

Mimarlar: 2 bin 47 mimarın maaşlarının ortalaması alındığında Türkiye’de mimarlar 7 bin 490 TL’ye çalışmaktadır. Yani yoksul olmaması için gereken maaşın yalnızca yüzde 46,7’sini alabiliyor.

Psikologlar: 541 psikoloğun maaşlarının ortalaması alındığında Türkiye’de psikologlar 5 bin 680 TL’ye çalışmaktadır. Yani yoksul olmaması için gereken maaşın yalnızca yüzde 35,4’ünü alabiliyor.

Makine Mühendisleri: 2 bin 702 makine mühendisinin maaşlarının ortalaması alındığında Türkiye’de makine mühendisleri 7 bin 140 TL’ye çalışmaktadır. Yani yoksul olmaması için gereken maaşın yalnızca yüzde 44,5’ini alabiliyor.

Avukatlar: Bin 947 avukatın maaşlarının ortalaması alındığında Türkiye’de avukatlar 7 bin 820 TL’ye çalışmaktadır. Yani yoksul olmaması için gereken maaşın yalnızca yüzde 48,7’sini alabiliyor.

İnşaat Mühendisleri: 2 bin 15 inşaat mühendisinin maaşlarının ortalaması alındığında Türkiye’de inşaat mühendisleri 7 bin 530 TL’ye çalışmaktadır. Yani yoksul olmaması için gereken maaşın yalnızca yüzde 46,9’unu alabiliyor.

“GENÇLERE ÖZÜR BORCUMUZ VAR”

Tabloya bakınca ülkenin gençlerinin neden TikTok videosu çekerek ünlülük üzerinden zenginleşmeye veya yurtdışına “kapağı atmaya” öncelik verdiği daha anlaşılır hale geliyor. Bu tercihleri için bırakın ülkenin gençlerini yargılamayı onlara büyük bir özür borcumuz var.

İlk seçimden sonra iktidarın değişeceğine ve sosyal demokrasinin iktidara geleceğine inancım tam. Bu iktidar değişikliğinde enflasyonu düşürme, hayat pahalılığını ortadan kaldırma gibi zor sorunları beklenenden daha hızlı aşacağız.

Fakat asıl sınavı, eğitimli olmanın itibar ve refah getirdiği bir toplumu inşaa etme alanında vereceğiz. Bu sınavda rehberimiz, geleneksel sağın yaptığı gibi altyapı projeleri üzerinden değil insanı merkeze alan bir kalkınma programının olması gerekiyor.

Ertan Aksoy

[email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir