Halk arasında bir atasözü gibi akıllarda yerini koruyan “iki bayram arası düğün olmaz” inanışı, Ramazan Bayramı’na sayılı günler kala yeniden gündeme geldi.
Mayıs ayı ile birlikte düğün sezonunu açan çiftler, dünya evine girmek için gün sayarken dini kuralları da göz önünde bulunduruyor. Bu vesileyle “Ramazan ve Kurban arası düğün olur mu” merak ediliyor.
Ramazan ayının sona ermesinden Kurban Bayramı’na kadar geçen süre içerisinde evlenmenin uğursuzluk getirip getirmediği konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan açıklama geldi.
Çiftler, iki bayram arası düğün caiz midir sorusunun yanıtıyla planlarına devam ediyor.
Peki iki bayram arası düğün olur mu? İki bayram arası evlenmek günah mıdır, caiz midir? İşte yanıtı…
İki bayram arası düğün caiz midir?
Ülkemizin bazı yörelerinde, Ramazan ile Kurban Bayramları kast edilerek “İki bayram arasında düğün yapılmaz ve nikâh kıyılmaz.” denilmektedir. Bu sözün dinî yönden hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) ile Hz. Âişe (r.a.) iki bayram arasında yer alan Şevval ayında evlenmişlerdir (Müslim, Nikâh, 73). Şartlar ve imkânlar müsait olduğu zaman senenin bütün günlerinde ve günün her saatinde düğün yapılabilir, nikâh kıyılabilir.
Yani nikâh için belli bir zaman ve vakit yoktur. Bu sebeple iki bayram arasında düğün yapmakta ve nikâh kıydırmakta dinimiz açısından hiçbir sakınca bulunmamaktadır.
Uğursuzluk rivayeti
Cahiliye (putperest) dönemde Arabistan’da Ramazan ayından sonraki ay olan Şevval ayında nikah/zifaf kesinlikle yasaktı. Çünkü bu ayda büyük bir veba salgını olmuş ve çok sayıda insan ölmüştü. Bu da Şevval ayının uğursuz sayılmasına neden oldu.
Zilkade ayı, kamerî yılın şevvalden sonra, zilhicceden önce gelen on birinci ayıdır. Haram aylardan olduğu için “zü’l-ka‘deti’l-harâm” şeklinde de anılan Zilkade ayı, iki bayram arasındaki dönemi ifade eder.
Câhiliye Arapları bu ay girdiğinde kutsallığına karşı saygılarından dolayı savaş ve saldırıyı, kötü söz ve kötü davranışı, hatta hayvanları için otlak aramayı bırakmaları sebebiyle bu ayın “oturmakla geçen ay, oturma zamanı” anlamında “zü’l-ka‘de” diye adlandırıldığı biliniyor.