Büyük romancı, fikir adamı, yazar, düşünür Kemal Tahir’in 49’uncu ölüm yıldönümü bugün. Bu vesileyle Kemal Tahir’i saygıyla anıyoruz; ruhu şad olsun… 1910 doğumlu Kemal Tahir, Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünü, bozgunu ya da büyük çözülüşü, işgali, devletin, toplumun, kentin, kırın çöküşünü; Milli Mücadele’yi, Cumhuriyetin kuruluşunu, gerilimli erken dönemini, İkinci Dünya Savaşı’nı; savaş sonrası Soğuk Savaş dönemi Türkiye’sinin bütün sancılı, sıkıntılı ve sorunlu iklimini bizzat yaşamış, deneyimlemiş, solumuştur. Bu deneyimler ışığında ele alındığında Kemal Tahir, öncelikle çöküş ve çözülmenin romancısıdır. İmparatorluğun, devletin, toplumun, insanın çözülüşünün yazarıdır. Tahir’in Sağırdere, Körduman, Kelleci Mehmet, Rahmet Yolları Kesti isimli eserleri çöküş ve çözülüşün taşra sahnesindeki görünümlerine odaklanır. Kemal Tahir ayrıca yeni bir devlet olarak Cumhuriyet’in kuruluşunun, Türk modernleşmesinin, Cumhuriyet evresinin gerilim ve kırılmalarla yüklü öyküsünün gerçekçi, nesnel ve eleştirel bir dille büyük anlatıcısıdır. Belki de bütüncül bir perspektifle tek anlatıcısıdır.
Buna ek olarak Kemal Tahir, bir Türk romanı, Türk roman dili, Türk edebiyat dili kurma anlamında kurucu bir yazardır. Yazma eyleminde bütün enerjisini bu noktaya, Türk roman/edebiyat dili kurmaya hasretmiş; söyleşilerinde, tartışma programlarında, notlarında, romanlarında bu konuyu merkeze almıştır. Kemal Tahir, yakın tarihimizin çözülme ve gerilimle yüklü öyküsünün yangında çıkışın, imkanın ve umudun romancısıdır. Bir Mülkiyet Kalesi, Yorgun Savaşçı, Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusu, Kurt Kanunu, Yol Ayrımı ve Bozkırdaki Çekirdek eserleri çöküş ve çözülme, Cumhuriyetin kuruluş dinamikleri anlamında Türk modernleşmesinin problematik bir biçimde okunmasına odaklanırken, tüm Kemal Tahir metinleri arasında bambaşka yerde duran Devlet Ana çıkışa, imkana, umuda işaret eden kült bir metindir. Devlet Ana, Türkiye’de devlet kurumunun salt Batı deneyiminden farkını belirtmekle yetinmez, devletin/siyasetin Türk toplumunda merkezi yerini, niteliğini, devlet-toplum ilişkilerinde hayati rolünü açığa çıkarmaya odaklanır. Kemal Tahir’in edebi dili 63 yıla sığan sokaktan gazeteciliğe, Marksizm ile ilişkiden cezaevine, tefrikacılıktan çeviriye, sinemadan tarih ilgisine uzanan, çok yönlü, zengin deneyim ve ilgilerle belirlenmiştir. Kemal Tahir, çok erken yaşta annesini kaybetmesinin hemen arkasından Galatasaray Lisesi’ni terk ederek çalışma hayatına atılmak zorunda kalır. Daha erken yaşlarda sokağı, bekar odalarını, Beyoğlu’nu yaşamış, tecrübe etmiştir. Bu anlamda kabadayılık dahil zengin bir sokak tecrübesine sahiptir. Kemal Tahir için “sokağın yazarıdır” değerlendirilmesini rahatlıkla yapabiliriz. Edebiyat dilinin argoya yatkınlığı ya da eserlerindeki yoğun argo kullanımı bunun göstergesi olarak görülebilir. İletişim için: [email protected]
Buna ek olarak Kemal Tahir, bir Türk romanı, Türk roman dili, Türk edebiyat dili kurma anlamında kurucu bir yazardır. Yazma eyleminde bütün enerjisini bu noktaya, Türk roman/edebiyat dili kurmaya hasretmiş; söyleşilerinde, tartışma programlarında, notlarında, romanlarında bu konuyu merkeze almıştır. Kemal Tahir, yakın tarihimizin çözülme ve gerilimle yüklü öyküsünün yangında çıkışın, imkanın ve umudun romancısıdır. Bir Mülkiyet Kalesi, Yorgun Savaşçı, Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusu, Kurt Kanunu, Yol Ayrımı ve Bozkırdaki Çekirdek eserleri çöküş ve çözülme, Cumhuriyetin kuruluş dinamikleri anlamında Türk modernleşmesinin problematik bir biçimde okunmasına odaklanırken, tüm Kemal Tahir metinleri arasında bambaşka yerde duran Devlet Ana çıkışa, imkana, umuda işaret eden kült bir metindir. Devlet Ana, Türkiye’de devlet kurumunun salt Batı deneyiminden farkını belirtmekle yetinmez, devletin/siyasetin Türk toplumunda merkezi yerini, niteliğini, devlet-toplum ilişkilerinde hayati rolünü açığa çıkarmaya odaklanır. Kemal Tahir’in edebi dili 63 yıla sığan sokaktan gazeteciliğe, Marksizm ile ilişkiden cezaevine, tefrikacılıktan çeviriye, sinemadan tarih ilgisine uzanan, çok yönlü, zengin deneyim ve ilgilerle belirlenmiştir. Kemal Tahir, çok erken yaşta annesini kaybetmesinin hemen arkasından Galatasaray Lisesi’ni terk ederek çalışma hayatına atılmak zorunda kalır. Daha erken yaşlarda sokağı, bekar odalarını, Beyoğlu’nu yaşamış, tecrübe etmiştir. Bu anlamda kabadayılık dahil zengin bir sokak tecrübesine sahiptir. Kemal Tahir için “sokağın yazarıdır” değerlendirilmesini rahatlıkla yapabiliriz. Edebiyat dilinin argoya yatkınlığı ya da eserlerindeki yoğun argo kullanımı bunun göstergesi olarak görülebilir. İletişim için: [email protected]