İzmir’in Bornova ilçesinde yaşayan ev hanımı Ümran Dırmık ve memur Ali Dırmık çifti, evlenmeden önce birbirlerine söz vererek koruyucu aile olmaya karar verdi. 2005 yılında biyolojik kızları Ece Dırmık’ı kucaklarına alan çift, 2015 ve 2020 yıllarında bir kız bir erkek çocuğu, 2021 yılında bir kız çocuğunun daha koruyucu ailesi oldu.
Şu anda biyolojik kızları 19, diğerleri sırasıyla 13, 7 ve 6 yaşında olan dört çocuğuyla birlikte yaşayan aile, koruyucu ailelik sürecini anlattı.
“BİYOLOJİK KIZIMIZ 10 YAŞINA GELDİĞİNDE MÜRACAATIMIZI YAPTIK”
Yuvadaki çocukları sevgiyle büyütmek istediklerini söyleyen Ümran Dırmık, “Biyolojik kızımız 10 yaşına geldiğinde müracaatımızı yaptık. 2015 yılında ilk kızımıza kavuştuk. Çevremizdeki herkes onu çok sevdi. Kızların isteğiyle bir erkek çocuğunun daha koruyucu ailesi olmaya karar verdik. Oğlumuz bize katıldı ancak kısa bir süre sonra oğlumuzun evlat edindirme sürecine geçtiğinin haberini aldık. Bize ‘Siz evlat edinmek ister misiniz?’ dediler. Daha iyi bir gelecek verebilecek bir ailenin yanında olması gerektiğini düşündük. Yuvaya geri dönmesini istemedik ve evlat edinilmesine müsaade ettik” dedi.
‘OĞLUMUZA YENİDEN KAVUŞTUK’
Oğullarının evlat edindirme sürecinde başka bir ailenin yanına yerleştiğini anlatan Dırmık, “10 ay birlikte yaşamıştık. Biz sürekli irtibat halindeydik. Oğlumuzun yokluğunda yaralarımızı sarmak için bir kız çocuğunun daha koruyucu ailesi olmaya karar verdik. 2021 yılında bir kızımız daha oldu. Çok kısa bir süre sonra oğlumuzun yuvaya geri döneceğini duyduk ve çok üzüldük. Biz tuttuğumuz eli bırakmadık ve tekrar koruyucu ailesi olduk.
Uzun bir süre görüşmelerimiz oldu. Uyum süreci gözlemlendi. Uyumlu olduğumuz görülünce onaylandı. Bu bizim için çok sevindirici bir haberdi. Oğlumuza yeniden kavuştuk. Böylelikle bir biyolojik, üç koruyucu ailesi olduğumuz dört evladımız var. Çocuklarımızın hayata güvenle baktığını görmek, gözündeki ışığı görmek çok güzel. Kardeş olarak birbirlerine çok adapte oldular ve çok mutlular. Artık biz büyük bir aileyiz” ifadelerini kullandı.
Ali Dırmık ise “Biz sanatçı değiliz dünyaya bir eser bırakamayız ancak bir çocuğu sağlıklı bir şekilde yetiştirirsek dünyaya en güzel eseri bırakmış oluruz. Bu amaçla yola çıktık ve inşallah başarılı oluyoruzdur. Herkesten olumlu tepkiler alıyoruz ve çevremizdekilere koruyucu aileliği aşılamaya çalışıyoruz” dedi.
‘İZMİR TÜRKİYE’DE İLK ÜÇTE YER ALIYOR’
İzmir’deki koruyucu aile bilinci hakkında bilgi veren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Nesim Tanğlay, “Koruyucu aile modeli aslında korumaya muhtaç çocuklar için verilen bakım modelleri içindeki en önemli modellerden bir tanesidir. Bir çocuğun öz ailesinin yerini tutabilecek nitelikte bir ailenin yanında bakımının ve gelişiminin sağlanabilmesi çocuğun psikososyal gelişimi açısından çok önem arz eden bir husus.
Bu önemli hususun İzmir’de çok güzel yer edindiğini biz söyleyebiliriz. İzmir, koruyucu aile olma oranında iyi bir yerde. Türkiye’de sürekli ilk üçün içerisinde yer alıyoruz. Şu anda da 444 çocuğumuz koruyucu ailenin yanında bakılıyor. Bu noktada İzmir’in iyi bir durumda olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
‘SOSYAL HİZMET UZMANLARIMIZ SÜRECİ PROFESYONEL ŞEKİLDE YÜRÜTÜYOR’
Koruyucu aileliğin bir süreç olduğunu anlatan Tanğlay, “Çocuk ve uygun ailenin eşleştirilmesinde problem yaşanırsa geri dönme ihtimali olabilir. Bu noktada sosyal hizmet uzmanlarımız bu süreci çok profesyonel bir şekilde yürütüyorlar. Bunun için gerekli görüşmeler ve danışmanlıklar gerçekleştiriliyor. Uygun çocuğu uygun ailenin yanına yerleştirebilmek çok önemli. Bu konuda biz İzmir olarak çok iyiyiz. Koruyucu ailenin yanına yerleştirdiğimiz çocuklarda geri dönenlerin sayısı yok denecek kadar az” dedi.
‘TAKİP SÜRECİ DEVAM EDİYOR’
Koruyucu aile olma süreci hakkında bilgi veren Tanğlay, “Aileler bize başvurarak koruyucu aile olma ile ilgili ilk adımı atabilirler. Türkiye’de ikamet etme, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 25-65 yaş arasında olmak ve ilkokul mezunu olmak yetiyor.
Koruyucu aile olmak isteyen kişinin bir çocuğun bakımını üstlenebilecek ekonomik, psikolojik ve diğer niteliklere sahip olup olmadığını tespit ediyoruz. Koruyucu ailelikte takip süreci devam ediyor. Koruyucu aile çocuk ve varsa öz aile ile ilişkiler birbiriyle bağlantılı olarak ilerliyor. Çocukların gelişimlerini mutlaka takip ediyoruz” diye konuştu. (DHA)