ABD’li yetkililerden kripto madenciliği sektörünü tedirgin edecek denetleme talebi: ‘Çevresel etkileri incelenmeli’

İnternetin para birimi olması beklenen kripto para birimleri, hızla popülerleşmeye devam ediyor. Bu denli bir yaygınlaşma da ülke yönetimlerinin bu para birimleri ile ilgili çalışmalar yürütmesine sebep oluyor. Tabii ki kripto paraların yararları kadar zararlarının olduğunun düşünüldüğünü de belirtmek gerek. Bunlardan birisi de oluşan çevresel etkiler.

Kripto paraların en yaygın olduğu ülkelerden biri olan Amerika Birleşik Devletleri, WebTekno’nun haberine göre, geçtiğimiz ay bir yatırımcıları sevindiren bir kararnameyi onaylamıştı. Bunun yanı sıra ülkenin hazine bakanı da kripto paraların faydalı olduğunu düşündüğünü ifade etmişti. Ancak şimdi gelen haberler, ülkedeki kongre üyelerinin kripto paraların çevreye etkileri konusunda endişeli olduğunu gösterdi.

“KRİPTO PARA BİRİMİ TESİSLERİNİN TOPLULUKLARI KİRLETTİĞİNE DAİR CİDDİ ENDİŞELERİMİZ VAR”

Bitcoin’in, gereken yüksek enerji ve işlem gücü nedeniyle proof-of-work yöntemini kullanması oldukça eleştirilen bir konu. Açıklamalara göre bu durum, karbon ayak izini ciddi şekilde artırıyor. Yapılan araştırmalarda küresel Bitcoin madenciliğinin yalnızca bir yılda Arjantin kadar enerji tükettiğini ortaya koyuyor. Bu gibi çevresel etkiler konusunda endişeli olduğunu belirten ABD’li yetkililer de ülkenin çevre koruma ajansına çağrıda bulundu.

23 kongre üyesinden oluşan grup, geçtiğimiz çarşamba günü ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) Yöneticisi Michael Regan’a kripto para madenciliği operasyonları ile ilgili bir mektup gönderdi. Açıklamalarda mektubun kripto paraların çevreye olan etkilerinin daha fazla denetlenmesi için çağrıda bulunmak için gönderildiği aktarıldı.

Yetkililer, EPA’ya gönderdikleri mektupta, “Ülke genelindeki kripto para birimi tesislerinin toplulukları kirlettiğine ve sera gazı emisyonlarına büyük ölçüde katkıda bulunduğuna dair ciddi endişelerimiz var” ifadelerini kullandı. Kongre üyeleri ayrıca proof-of-work yönteminin etkisine, kripto para tesisleri sebebiyle oluşan gürültü kirliliğine ve bu durumların daha detaylı bir şekilde denetlenmesi gerektiğine dikkat çekerken işlem gücünden ziyade dijital varlık sahipliğine dayanan proof-of-stake gibi teknolojilerin varlığını vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir