ERKAN AYRAÇ
İzmir’de hentbol macerasına başlayan ardından İsveç, Kastamonu ve son olarak Almanya’da vitrine çıkan Aslı İskit, yeni sezonda Romanya’da boy gösterecek. Milli sporcu, yeni kulübündeki hedeflerinden buralara nasıl geldiğine birçok konuda MİLLİYET’e samimi açıklamalarda bulundu.
– Öncelikle hentbolu takip ederler seni tanıyor. Tanımayanlar için kendinden biraz bahseder misin?
“Urla’da dünyaya geldim. 3 kardeşiz ve ailemizde benden başka sporcu yok. Aslında babam hepimizin sporcu olmasını istemişti, ama kardeşlerim benim kadar hevesli olmadılar. Babam sadece hentbol değil, sporun bütün branşlarını takip etmeyi sevdiği için benim en büyük destekçimdi.”
– Kastamonu Belediye Türkiye’de hentbolun görünen yüzü oldu. Oradaki dönemin sana neler kattı?
“Kastamonu, Avrupa’da adından bahsettiren en önemli Türk takımı, ama bunun yanında diğer kulüplerin de başarıları var. Kastamonu’ya transferimden önce İsveç’in Kristianstad HC takımında oynuyordum. Aslında karar vermek kolay olmadı. İsveç’e alışmıştım ve hentbolda ekol olan bir ülkeden Kastamonu’ya gelme kararı zorlamıştı. Ama Kastamonu’nun hedefleri kararımı vermemi sağladı. Türk sporcu olarak bir Türk takımının başarısı için ter dökmek farklı bir motivasyon kaynağı oldu. Kastamonu şu an gerçekten hentbolun ülkemizde kalesi durumunda.”
‘Hentbolde ekoller’
– Türkiye ve İsveç’ten sonra Bundesliga zor geldi mi?
“İsveç benim için büyüleyiciydi. Burada gerçekten hentbol oynadığımı anlamıştım. İskandinav ülkeleri hentbolda ekoller. Bir restorana gittiğinizde sürekli hentbol maçları izlendiğini görürsünüz. Maç biletleri kombine şeklinde satılır. İsveç benim sadece hentbol için gittiğim bir ülke değildi. Oradaki dili öğrenmiştim. İzmir’in Urla ilçesinde doğmuş bir kız çocuğu için bunlar hayal gibi görülebilirdi. Ama ben başardım. O yüzden ülkemizdeki kız çocukları için bir umut olmalı bence bu hayaller. Benim için de uzak görünen hedeflere hayal ederek başladım. Almanya da farklı bir deneyim oldu. Gerçekten Bundesliga kadar teknik bir lig de oynamamıştım. Bütün maçlar zorlu geçiyordu ve kolay kazandığımız bir maç neredeyse hiç yok. Almanya beni kariyerimde farklı yerlere götürdü.”
‘Thüringer 2. evim’
– Yeni sezonda Romanya’ya gideceğini açıkladın. Bu kararı alman zor oldu mu?
“Evet Romanya’ya gidiyorum. Önce şu anki kulübüm Thüringer ile görüşmüştüm ve bana 3 senelik daha sözleşme teklif ettiler. Hayatımın en zor transfer kararıydı. Daha farklı ülkelerden de transfer teklifi aldım. Ama farklı bir şey deneyimlemek istedim. Gerçekten Fransa’ya daha yakındım diyebilirim. Ama Romanya yatırımlar yaptı ve dünyanın en iyi oyuncularını lige aldılar. Bu da kararımı vermemde etken oldu. Benim için bilmediğim liglerde oynamak daha heyecan verici. Böylelikle konsantrasyonumu üst düzeyde tutabiliyorum. Ama Thüringer’den gideceğim için üzgünüm. İzmir Büyükşehir Belediyesi ilk, Thüringer de 2. evim.”
‘Yeni yapılanma fark yarattı’
– Milli Takım için kampa gireceksiniz. Buradaki hedefler nedir? Elemelerdeki rakiplere karşı şansımız nedir?
“Yeni bir yapılanmanın içindeyiz. Şu anda yeni Hentbol Federasyonu Başkanımız Uğur Kılıç ile beraber olumlu yönde farklılıkları hissediyoruz. Kamplarımızın süresi ve sıklığı arttı. Antrenörlüğe de Costica Buceschi getirildi. Ve bu yeni yapılanma ile beraber İzlanda maçını kazandık. Bu hem Federasyon için, hem de Milli Takım için güzel bir galibiyetti. Grubumuzun favorisi İsveç. Onun yanında Sırbistan da önemli oyunculara sahip. Ama 20 Nisan’da evimizde Sırbistan ile oynayacağımız maç kader niteliğinde. Onun sonrasında İsveç ile deplasmanda oynayacağız ve elimizden geleni yapacağız. Bu maçlar Cezayir’de düzenlenecek olan Akdeniz Oyunları gibi önemli bir organizasyon öncesinde ciddi bir sınav. Akdeniz Oyunları ve İslam Oyunları öncesinde Türk seyircisine en iyisini izletmek istiyoruz.”
‘Farklı bir ülkede destek gurur verici’
Almanya’da oynadığı dönemde uyum sorunu yaşamadığını belirten Aslı İskit, “Farklı bir ülkede Türk seyirciler ile karşılaşmak onların beni desteklemesi benim için gurur verici” dedi.
– Almanya’yı tercih etmende Türklerin çok yaşadığı bir ülke olması rol oynadı mı?
l“Kesinlikle böyle bir şey düşünmemiştim. Aslında yaşandığım şehirde fazla Türk ile karşılaştım diyemem. Ama deplasmanlarda rakip takımın seyircileri arasında kesinlikle Türk sporseverler oluyor. Ve maçtan sonra rakip takımı destekledikleri halde, beni burada görmekten mutlu olduklarını dile getiriyorlar. Tabii bu da beni mutlu ediyor. Maçtan sonra hediyeler getiriyorlar, hatta Dortmund deplasmanında bir seyircinin bana poğaça getirmişti. Tabii ki farklı bir ülkede Türk seyirciler ile karşılaşmak onların beni desteklemesi benim için gurur verici.”
– Bundesliga’da sana olan destek nasıldı. Uyum sorunu yaşadın mı?
“Bundesliga’nın en fazla seyircisine sahip olan kadın takımı biziz. Bu güzel bir duygu ve kesinlikle uyum sorunu yaşamadım. Bizim takımda 9 farklı ülkeden sporcu var. Antrenörümüz zaten Avusturya Milli Takımı’nın da hocası. Antrenörümüz ve yöneticiler uyum sorunu yaşamamamız adına her şeyi yaptılar. İsveç’te biraz sorun yaşamıştım. Özellikle İzmir’den İsveç’e gidince ülke karanlık ve sıkıcı geliyor. Ama Almanya’da bu olmadı. Zaten haftanın üç günü Almanca dil kursuna özel olarak gitmemiz zorunluydu. Bir ülke de yaşarken en önemli şey dil. Ben kendi ülkemde oynarken yabancı sporcuların kendilerini ifade edebilecek kadar Türkçe konuştuklarını görünce mutlu oluyordum.”
‘Maçların yayınlanması bence iyi bir başlangıç’
– Biraz da Türk Hentbolu’nu değerlendirelim. Sence daha göz önünde olmanız için neler yapılmalı?
“Maçların yayınlanması iyi bir başlangıç. TRT’de her hafta iki maç yayınlanıyor. Tabii ki daha iyi şeyler yapılabilir, fakat TRT’nin verdiği bu destek başlangıç hamlesi olarak önemli. Okul spor faaliyetlerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Hentbol Federasyonu’nun işbirliği içinde çalışması da çok muhim. Ülkemizde şu anda yapılanan yetenek taraması projelerinin arttırılması hentbol için kritik bir adım.”
‘Örnek ve umut olmak her şeyden önemli’
– Hentbol bugüne kadar hayatına neler kattı?
“Hentbol hayatımı kazanmama neden oldu diyebilirim. Benim için spor sadece sahaya çıkıp performans sergilemek değil. Başarı ne kadar iyi olup olmadığın da değil. Bunların hepsi saha içinde ve dışında kendini geliştirebilmenle bir bütün. Bir kız çocuğunun kendi ayaklarının üzerinde durabilmesi, kendini özgürce ifade edebilmesi çok mühim. Küçük kardeşlerimize örnek, umut olabilmek benim için her şeyden önemli. Ben Urla’dan buralara gelebiliyorsam öğretmenlerimin, ailemin, emeği sayesinde.”
– Hentbolun psikolojik ve mental olarak size kattıkları neler?
“Psikoloji bu işin en kilit noktası. Almanya’da her takımda mentör bulunmak zorunda. En kritik anlarda psikolojik ve mental olarak güçlü kalabilmemiz önemli. 8 senedir ailemden uzakta yaşıyorum. Bu alanlarda zor zamanlarımız oluyor. Gücü hissettiğiniz zaman kendinizi mental olarak sağlam hissediyorsunuz. Kendimi böyle zor zamanları atlatırken görmek beni mutlu ediyor. Çünkü üzerinizdeki sorumluluk karşısında saha içinde ve dışında baş edebilmek için psikolojik olarak sağlam kalmanız gerekli.”
‘Almanya’da teknik ön planda’
– İsveç ile Almanya’yı kıyaslayacak olsan neler söylersin?
“İsveç’e gittiğimde küçüktüm, şu an ki gibi tecrübeli değildim. İsveç’te fiziksel özellikler ön planda. Sporcular atletik, güçlü ve uzun. Güç öne çıkıyor. Çok hızlı bir oyun var. Almanya’da bunların yanında fazla teknik oynanıyor hentbol. Fiziksel gücün yanında akıl ve tekniğin harmanlandığı bir oyun. Hızın yanında tekniğinizi kullanmanız gerekli. Almanya’daki ilk antrenmanımda o kadar pas yapmıştık ki bütün parmaklarımdaki deriler soyulmuştu. Sonradan neden bu kadar önemli olduğunu anlamıştım. En ufak hatanızda golü yiyorsunuz.”
‘Galibiyet çok daha önemli’
– Wildungen Vipers maçında attığı 13 gol çok konuşuldu. Peki unutamadığın maçlardan biri bu muydu?
“Tabii ki galibiyette 13 gol atmak, Bundesliga 1 maçında attığım gol rekorum sanırım. Ama unutamadığım maçlardan biri bu kesinlikle değildi. Daha heyecanlı daha kritik işler yaptığım maçları seviyorum. O yüzden çok gol atmak tabii ki beni mutlu eder ama sonuçta takımın kazanması daha önemliydi.”
‘Hayatımı hentbola borçluyum’
– Hentbola başlamak isteyen kız çocuklarımıza önerilerin, vermek istediğin bir mesaj var mı?
“Ben hayatımı hentbola borçluyum. Kız çocukları bizim için önemli. Başarının önünde hiçbir engel olmadığını ve çalıştıkça başarının onlara geleceğini unutmamalılar. Ben başarabildiysem onların benden daha iyilerini yapabileceklerini, bir Türk kadınının istediğinde her şeyi yapabileceğini biliyorum. Savaşmak ruhumuzda var. İstediğinizi alıncaya kadar peşini bırakmayın. Spor gerçekten keyif. Bunu spor yaparak da yaşayabilirsiniz, tribünden destek vererek de, televizyondan izleyerek de. Kız çocukları, aileler, seyirciler bunların hepsi bir bütün.”
‘Kastamonu seyircisi bizim için uğurlu’
– Kastamonu’daki maçlar çok güzel geçmişti. Sence sizin için oranın bir uğuru var mı?
“Kastamonu seyircisi bence bizim için uğurluydu. Çok güzel bir destek ile karşılaştık. Maçım kırılma anlarında bizi sonuna kadar destekleyen ve gerçekten hentbolu bilen bir seyirciyi arkamıza almıştık. Bunun avantajını yaşadık.”
Saha kenarı: Trossard’in Spurs’e attığı gol