Bakan Kirişçi’nin açıklamalarından öne çıkanlar
‘Ülkenin adı İngiltere, savaş yok, çatışma yok, herhangi bir şey yok ama ayçiçek yağına 5 litreyle bir kısıtlama getirme ihtiyacı hissediyor’
– “Şu anda kimse kalkıp da bu ülkede ‘şu yok, bu yok’ diyemez. Spekülatörler yok mu? Var ama bu ürünlerin hepsi var. Hepsi bulunuyor”
Çeşitli ziyaretler kapsamında Niğde’ye gelen Kirişci, Patates Araştırma Enstitüsünde düzenlenen “Tarım Sektör Temsilcileri Toplantısı”na katıldı.
Kirişci, burada yaptığı konuşmada, amacı üretim olan üreticilerle Niğde’de olmaktan mutlu olduğunu söyledi.
Niğde’nin tarım, hayvancılık, ulaşım ve sanayi konusunda önemli bir kent olduğunu belirten Kirişci, coğrafik üstünlüğünün de bu durumda etkili olduğunu ifade etti.
Bakanlığın sadece gıda ile ilgili olmadığını orman, doğa ve milli parklar, su yönetimi gibi birçok alanla ilgilendiklerini anlatan Kirişci, 145 bin çalışana sahip kurum olduklarını dile getirdi.
Kirişci, sulama yatırımlarının artırılması, arazi tapulaştırması gibi konulara önem verdiklerinin altını çizdi.
– “Gıda güvenliği milli güvenlik meselesidir”
Yeni tip koronavirüs salgınıyla gıda konusunun önemli bir yere geldiğine dikkati çeken Kirişci, şunları kaydetti:
“Göreve geldikten sonra gıda güvenliği milli güvenlik meselesidir diyerek bunun manşet yapılmasını, vatandaşlarımızın buna dikkat kesilmesini sağlamaya çalıştık. Hakikaten gıdanın stratejik olduğunu bizim gibi meslek insanlarının dışındakilere de yeterince hissettirdiği kanaatindeyiz. Bugün Bakan Yardımcımız Ebubekir Bey gelirken, İngiltere’de ayçiçek yağına 5 litreyle bir kısıtlama getirildiği bilgisini paylaştı. Ülkenin adı İngiltere, savaş yok, çatışma yok, herhangi bir şey yok ama ayçiçek yağına 5 litreyle bir kısıtlama getirme ihtiyacı hissediyor. Türkiye’nin 85, İngiltere’nin ise 55 milyona yakın nüfusu var”
Kirişci, Rusya ve Ukrayna’nın ayçicek yağı konusunda önemli tedarikçi ülkeler olduğunu, yaşanan savaşla dünyayı bir telaşa soktuklarını ifade etti.
Savaş ve salgın nedeniyle yaşanan sıkıntılara karşı önlem alındığını vurgulayan Kirişci, “Almış olduğumuz daha önceki önlemler ve tedbirler sayesinde, tedarik merkezlerini çeşitlendirmedeki çalışmalarımız neticesinde şu anda kimse kalkıp da bu ülkede ‘şu yok bu yok’ diyemez. Spekülatörler yok mu? Var ama bu ürünlerin hepsi var. Hepsi bulunuyor.” diye konuştu.
Bakan Kirişci, mazot, gübre, ilaç, tohum ve tohumluk gibi girdilerin önemli bir bölümünün ithal edildiğini ve dövize bağlı olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak buna göre çözüm üretmek durumunda kaldıklarını dile getirdi.
Bu çözümde şu ana kadar üreticileri mağdur etmemek için büyük gayret gösterdiklerini, bundan sonra da bu gayreti en üst düzeyde devam ettireceklerini vurgulayan Bakan Kirişci, şöyle devam etti:
“Niğde programımız çerçevesinde, üreticilerimize ekilmeyen alanlarımızın tohumla buluşması adına, mesela yüzde 75 bizim desteklediğimiz fasulye tohumluklarını dağıttık. Eminim bir numara olan Niğde, fasulye üretimi konusunda bu koltuğunu daha da perçinleyecek, pekiştirecektir. Mevcut tarımla ilgili desteklemelerimize ilişkin bu konularda samimi olarak bunu kritik eden, pek çok bu işi bilen insanlarımız var, vatandaşlarımız var, üreticilerimiz var. Buradaki temel eksikliğin örneğin bu destekler sayıca çok ve bölük pörçük, bizim de çok fark edemediğimiz bir boyutta gibi değerlendirmeler var. Veya bu desteklemeleri alırken bürokratik birtakım şeylerle karşılaşıyoruz, araziler parçalı, miras yoluyla bende olan, olmayan, kardeşlerimle anlaşabildiğim, uzlaşabildiğim yerler var gibi değerlendirmeler var, bu tür bürokratik zorlukların olduğunu ifade ederler.”
Bunların hepsinin farkında olduklarını dile getiren Kirişci, “Bugün Niğde’de bulunma gerekçemiz, sahada tarımın bir röntgenini, MR’nı çekmek ve buradan aldığımız bilgiler, değerlendirmeler ışığında, yol haritamıza bir netlik ve bir çerçeve kazandırmak.” dedi.
Tarım sektörü temsilcilerinin katıldığı toplantı, daha sonra basına kapalı devam etti.