‘Hemen özür dilemediği takdirde hukuki ve yasal tüm imkanlarla yüce Türk milletine hesap verecek olan Garo Paylan, tarihin vicdanında ve milletimiz nezdinde ihanet ile anılacaktır’
Kılıç, 1915 Ermeni olaylarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, 1915 olaylarının Türkiye karşıtlığı ve elde edilmek istenen siyasi amaçlar, tarihsel sonuçlar için bir bahane olarak kullanılması ve siyasi çalışma konusu haline getirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Tarihi olayların perde arkası ve niteliğine dair değerlendirmelerin siyasiler değil tarihçiler tarafından yapılmasının en doğru yaklaşım olduğunun altını çizen Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan olduğu 2005 yılında, bu anlayışa uygun olarak 1915 dönemine ait gelişme ve olayları incelemek amacıyla “Ortak Tarih Komisyonu” kurulmasını öneren mektubunun halen cevap bulamadığını hatırlattı. Kılıç, Ermenistan tarafından yanıt bulmayan bu önerinin halen masada olduğunu kaydetti.
ABD yönetiminin ortaya koyduğu tarihi gerçeklerden uzak yaklaşımın Türkiye nezdimizde kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirten Kılıç, “ABD iç siyasetindeki sığ lobicilik faaliyetlerinin ve ABD’li bazı siyasilerin popülist tavırlarının bir yansıması olan bu tutumun, tarihi gerçekliklerin günümüz siyasi çıkarları uğruna tahrif edilmesinden ve çarpıtılmasından başka bir manası yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.
Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti’nin şanlı tarihinin, bu gerçek dışı açıklamalar ve karalamalarla lekelenmeyecek kadar berrak, parlak ve temiz olduğunu vurguladı.
– Paylan’a tepki
Akif Çağatay Kılıç, sosyal medya hesabından, HDP Diyarbakır Milletvekili Paylan’ın sözde Ermeni soykırımının tanınmasını içeren kanun teklifine de tepki gösterdi.
“HDP Milletvekili Garo Paylan sözde Ermeni Soykırımı iddialarına destek veren, tarihi gerçekleri saptıran ve yüce milletimize iftira atan yalanları destekleyen sözde kanun tasarısını içeren bir kağıt parçasını TBMM’ye sunma cüretini göstermiş.” ifadesini kullanan Kılıç, Türk milletinin tarihinde böyle bir kara lekenin olmadığını belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden tarihi yolculukta, TBMM’nin müstesna ve kutsal bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:
“Milletimizin iradesini temsil eden yüce Meclisimizin çatısı altında görev yaptığını unutan bu iftiracı sözde milletvekilini en sert şekilde kınıyorum. Yalanları ve uluslararası provokasyon şebekesi olan Ermeni diasporasının iftiraları, milli birliğimizi ve cennet vatanımızda huzur içerisinde yaşayan Ermeni vatandaşlarımız ile olan bağımızı kuvvetlendirir. Ancak şunun da çok iyi bilinmesi gerekir: Hemen özür dilemediği takdirde hukuki ve yasal tüm imkanlar ile yüce Türk milletine hesap verecek olan Garo Paylan, tarihin vicdanında ve milletimiz nezdinde ihanet ile anılacaktır. Ermenistan ile Türkiye ilişkilerinin normalleşme çalışmalarının devam ettiği süreçte bu sözde kanun teklifinin TBMM’ye sunulmuş olması, bu şahsın iki ülke arasındaki süreci baltalamak isteyen ırkçı ve faşistlerin kurduğu sözde soykırım lobisinin maşası olduğunu göstermektedir. Terör örgütüne tek söz söyleyemeyen, iradesi elinden alınmış, ağızları ve yürekleri mühürlenmiş basiretsiz sözde milletvekillerinin yüce milletimize sunacakları hiçbir katkı yoktur.”