Erkan Baş: Sizi ne tarih affedecek ne de yıllar

TİP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, TBMM’de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle düzenlenen 23 Nisan Özel Oturumu’nda açıklamalarda bulundu.

Emekçi yurttaşları selamlayarak sözlerine başlayan Baş, “Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Meclis’i kuranları, Meclis’te işçinin, emekçinin, yoksul köylünün hakkını savunan tüm vekilleri saygıyla anıyorum” sözleriyle Meclis’in 102. yıl dönümünü kutladı.

AKP dönemi politikalarına ilişkin eleştirilerini dile getiren TİP Genel Başkanı, “Sizi, sevdalısı olduğunuz koltuklardan bugünü, yarınını çaldığınız çocuklar indirecek” derken, “Genç kardeşlerim. Tarih sizi yazacak. ‘Doğduklarında iktidarda olan partiyi defettiler’ diye anılacaksınız. ‘İçine doğdukları karanlığı yırtıp attılar’ diye anılacaksınız. ‘Bu ülkeyi aydınlığa çıkardılar’ denecek sizin için” ifadelerini kullandı.

“Bilin ki biz artık o güzel günler için yaşıyoruz” diyen Baş, “Çalışmak zorunda bırakılan çocuklarımızı, sokakta dilencilik yaptırılan çocuklarımızı, zorla evlendirilen kızlarımızı törenle okullarına göndereceğimiz günler için… Çaresiz kalıp yurt dışına gidenleri şarkılarla, türkülerle geri getireceğimiz için… Hani o her devlet kurumunun her odasına astığınız Tayyip Erdoğan portreleri var ya, onları indirdiğimizde göreceksiniz memleket nasıl neşeyle dolacak. Ve arkadaşlar bu neşeyle ülkeyi, hep birlikte yeniden kuracağız” şeklinde konuştu.

“102 yıl önce yaptığımız şey bir devrimdi. Bu ülkede halk ne zaman sıkışsa oradan bir devrimle çıktı, yine çıkacağız. 102 yıl önce Meclis’i kurarar egemenliği biz sülaleden aldık, yine alacağız” diyen Baş, konuşmasını “23 Nisan 2022’de Türkiye İşçi Partisi olarak söz veriyoruz. Sülale devri bitecek, saltanat rejimi bitecek, egemenlik yeniden halkın olacak” sözleriyle bitirdi.

“İŞÇİNİN, EMEKÇİNİN, YOKSUL KÖYLÜNÜN HAKKINI SAVUNAN TÜM VEKİLLERİ SAYGIYLA ANIYORUM”

Erkan Baş’ın konuşmasının tamamı şöyle:

“Sesimizin ulaştığı, emeğiyle alın teriyle yaşayan yurttaşlarımızı yürekten selamlıyorum. Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Meclis’i kuranları, Meclis’te işçinin, emekçinin, yoksul köylünün hakkını savunan tüm vekilleri saygıyla anıyorum. Meclis’in kuruluş yıl dönümünü kutluyorum.

“HER DEVRİM SONRASINDA ÜÇ İNSAN OLUŞUR”

Bugün, Meclisimizin kuruluş yıl dönümü, egemenliği kayıtsız şartsız halka ait kılan büyük bir devrimin önemli adımlarından birisi… Her devrim sonrasında üç tarz insan oluşur. Birincisi devrimi savunanlar. İkincisi onu daha ileri taşımaya çalışanlar. Ve üçüncüsü karşı devrimciler.

“ÜÇÜNCÜLER GÜÇLENDİ Mİ BUGÜN OLDUĞU GİBİ OLUR”

Bunların mücadelesi bitmez, birinciler ve ikinciler ağırlık kazanırsa o devrimin yıl dönümleri, neşeyle, coşkuyla kutlanır… Ama üçüncüler güçlendi mi… Üçüncüsü güçlendi mi bugün olduğu gibi olur. Önce birileri sonra onların sözde rakibi bir tek adam koltuğa kurulur.  O tek adam Saray’ından kalkıp Meclis’e gelmeye bile tenezzül etmez, göstermelik kutlamalar yapılır… Göstermelik törenlerde saygı duruşuna davet ediyoruz ya çocukları, ben de sizleri çocuklarımız için ‘kaygı duruşuna’ davet ediyorum.

“SARAY’DAKİLERİN KASALARI DOLSUN DİYE HEPİMİZ ÇİLEYLE DOLUYORUZ”

Evet, kaygılıyız. Mesela çocukluğumuzdan bir ezberdir ‘Bugün 23 Nisan neşe doluyor insan’ derdik. Şimdi artık neşe dolan pek yok ama içimizde çeşit çeşit duyguyla sayelerinde bayağı doluyuz! Çetelerin, yardakçıların, Saray’dakilerin kasaları dolsun diye… Çarşıdan, pazardan fileler boş dönüyor, hepimiz çileyle doluyoruz.

“ORTALIK KATİLLERLE DOLUYOR, BİZ UTANÇLA DOLUYORUZ”

Kadın düşmanı politikalarınız nedeniyle ortalık katillerle doluyor, biz utançla doluyoruz. Yıllarca bin bir çileyle okumuş insanlara ‘giderlerse gitsinler’ diyorlar, insanca yaşamak için yurt dışına göç edenlerin ardından biz özlemle doluyoruz, giden memleket hasretiyle doluyor.

“DEVRİ İKTİDARINIZDA TÜM ACI DUYGULARLA DOPDOLUYUZ”

Yiyecek bulabilmek için akşam pazar artıklarını toplayanları görünce gözlerimiz doluyor. Evlatlarının katillerini aramak için mücadele eden anne babaları görünce kahırla doluyoruz. Yurttaş kirasını ödeyemezken ‘ev alana vatandaşlık bedava’ oldukça kederle doluyoruz. Ezcümle devri iktidarınızda tüm acı duygularla dopdoluyuz.

“SİZDEN DEĞİLLERSE YOK MU OLACAKLAR?”

Eskiden çocuklarımıza ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorardık. Onlar da ‘Doktor olacağım, öğretmen olacağım, mühendis olacağım’ derdi. Şimdi çocuklara değil, size soruyorum. Ne olacak bu çocuklar? Ne olacak! Gurbetçi mi olacaklar? Mülteci mi olacaklar? Cemaat yurtlarında canlarından mı olacaklar? İstismar kurbanı mı olacaklar? Sizden değillerse yok mu olacaklar? Size kalsa öyle olacak!

“TEK ADAM DİYE YOLA ÇIKTIĞINIZDAN BERİ ÇOCUKLARIMIZ TEK ÖĞÜNLE GÜNÜ GEÇİRMEYE ÇALIŞIYOR”

Bugüne kadar bu kürsüde hep sizin yediklerinizi konuştuk. Bugün bizim çocuklarımızın ‘yiyemediklerini’ konuşacağız. Çocuklar et yiyemiyor. Yumurta, peynir yiyemiyor. Süt içemiyor. Meyveyi, sebzeyi reklamlarda ya da ana haber bültenlerindeki zam haberlerinde görüyorlar. Değil artık ‘püskevit, çikolata’ istemek, çocuklar ana-babasının haline üzülüp bir dilim ekmeği bile istemeye çekiniyor. Tek adam diye yola çıktığınızdan beri, çocuklarımız tek öğünle günü geçirmeye çalışıyor.

“SİZİ NE TARİH AFFEDECEK, NE DE YILLARDIR ATANMAYI BEKLEYEN TARİH ÖĞRETMENLERİ”

Sizler o küçücük çocukların hayallerini çaldınız. Umutlarını, geleceğini çaldınız. İşte bu yüzden bilin ki bizler aynı zamanda isyan doluyuz. Çocukken öğretmen olma hayaliyle büyümüş binlerce genç atanamıyor.  Onların hayali aydınlık nesiller yetiştirmekti; sayenizde faturalara, ev kiralarına para yetiştirmeye çalışıyorlar. Matematik öğretmenleri sizin hesaplayamadığınız enflasyonun altında eziliyor. Sizi ne tarih affedecek, ne de yıllardır atanmayı bekleyen tarih öğretmenleri!

“SİZİ, SEVDALISI OLDUĞUNUZ KOLTUKLARDAN YARININI ÇALDIĞINIZ ÇOCUKLAR İNDİRECEK”

Ve bilin ki; sizi, sevdalısı olduğunuz koltuklardan bugünü, yarınını çaldığınız çocuklar indirecek! Genç kardeşlerim. Tarih sizi yazacak. ‘Doğduklarında iktidarda olan partiyi defettiler’ diye anılacaksınız. ‘İçine doğdukları karanlığı yırtıp attılar’ diye anılacaksınız. ‘Bu ülkeyi aydınlığa çıkardılar’ denecek sizin için.

“ERDOĞAN’IN PORTRELERİNİ İNDİRDİĞİMİZDE MEMLEKET NEŞEYLE DOLACAK”

Evet, buramıza kadar doluyuz! Her şeyi çalan iktidar inadımızı, umudumuzu kararlılığımızı çalamadı! Bilin ki biz artık o güzel günler için yaşıyoruz. Çalışmak zorunda bırakılan çocuklarımızı, sokakta dilencilik yaptırılan çocuklarımızı, zorla evlendirilen kızlarımızı törenle okullarına göndereceğimiz günler için… Çaresiz kalıp yurt dışına gidenleri şarkılarla, türkülerle geri getireceğimiz için… Hani o her devlet kurumunun her odasına astığınız Tayyip Erdoğan portreleri var ya, onları indirdiğimizde göreceksiniz memleket nasıl neşeyle dolacak. Ve arkadaşlar bu neşeyle ülkeyi, hep birlikte yeniden kuracağız.

“BU ÜLKEDE HALK NE ZAMAN SIKIŞSA ORADAN BİR DEVRİMLE ÇIKTI, YİNE ÇIKACAĞIZ”

Çocuklarımız için aydınlık bir gelecek, sosyal adalet, toprak, ekmek, güven, eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyayı hep birlikte kuracağız. Bizim bu iddiamızı duyunca, gülümsediğinizi görüyorum ama aklınızdan çıkarmayın. 102 yıl önce yaptığımız şey bir devrimdi. Bu ülkede halk ne zaman sıkışsa oradan bir devrimle çıktı. Yine çıkacağız. 102 yıl önce Meclis’i kurarak egemenliği biz sülaleden aldık, yine alacağız.

“TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİ OLARAK SÖZ VERİYORUZ, SÜLALE DEVRİ BİTECEK”

23 Nisan 2022’de Türkiye İşçi Partisi olarak söz veriyoruz. Sülale devri bitecek, saltanat rejimi bitecek, egemenlik yeniden halkın olacak. ”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir