Bir adam düşünün, önce cüce sonra dev olarak sınıflandırılmış… Yanlış okumadınız. Farklı farklı insanlardan değil, tek bir kişiden bahsediyoruz! Yaşamına hem cüceliği hem de devliği sığdırmış biri geçmiş bu dünyadan: Adam Rainer
Genç yaşında cüce olarak değerlendirilip askerliğe dahi layık görülmeyen, ilerleyen yaşlarında devleşip dünya tarihine 21. yüzyılda hala eşine rastlanmamış bir hikaye bırakan Adam Rainer; şaşkınlık ve üzüntüyü bir arada yaşatan 52 yıllık bir hayat yolculuğuna sahip. Sizi de bu yolculuğa dahil etmek, Rainer’in benzersiz yaşam öyküsüyle tanıştırmak istedik.
Adam Rainer’in hikayesi nasıl başlıyor?
1899’da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde yer alan, günümüzde Avusturya’nın eyaletlerinden biri olduğu bilinen Graz’ta hayata gözlerini açan Adam Rainer’in hikayesi; I. Dünya Savaşı’na katılma talebinin reddedilmesiyle başlıyor. Rainer, ortalama boya sahip bir ailenin oğlu olmasına karşın yaşına göre oldukça kısa boylu biri. 1.47 boy sınırının altında olan Rainer, boyu nedeniyle sadece savaşa katılamamakla kalmıyor; aynı zamanda ‘‘cüce’’ sınıflandırmasına da tabi tutuluyor. 20 yaşına geldiğinde şansını bir kez daha deneyen Rainer, 1.42 boyuyla maalesef bir kez daha hüsrana uğruyor ve ordu tarafından kabul edilmiyor.
Ani büyüme başlıyor, Rainer’in hayatı değişiyor!
Rainer, cüce kabul edilecek kadar kısa olsa da o yılların tıbbi kaynakları şöyle önemli bir detaya dikkat çekiyor: Rainer’in elleri ve ayakları, onun boyundaki diğer kimselere kıyasla şaşılacak derecede büyük. Öyle ki 20 yaşında ve 1.42 boyunda olan Rainer’in ayak numarasının 43 olduğu biliniyor!
Büyümenin çoğu kişide tamamlanıp durduğu 21 yaş, Rainer için bir dönüm noktası oluyor. 21. yaşı itibariyle hızla büyüyüp gelişmeye başlayan Adam Rainer, 32 yaşına geldiğinde tam 2.18’lik bir boya sahip oluyor. Bununla da bitmiyor! Rainer’in ayak numarası da eş zamanlı olarak büyümeye devam ediyor ve tam 53 numaraya ulaşıyor!
Rainer’in ani ve orantısız büyümesinin ardında yatan sebep ne?
Bir zamanlar cüce olarak sınıflandırılan Rainer, boyunun aşırı uzaması sebebiyle kamburlaşmaya başlıyor. Rainer, bu haliyle tıp dünyasından önemli isimlerin de dikkatini çekmeyi başarıyor. 1930-1931 yıllarında Doktor A. Mandl ve F. Windholz, Rainer’i yakından inceleyerek ani ve orantısız büyümesinin detaylarını ortaya çıkarıyor. Her iki doktor da Rainer’in ‘‘Akromegali (Devleşme)’’ sorunu olduğuna kanaat getiriyor.
Rainer’in sorunu çözümsüz kalıyor
Devleşme sorununun ardında hipofiz bezine baskı yapan bir tümörün yattığı fark edilince Adam Rainer ameliyata alınıyor. Başarılı bir ameliyatla tümörü alan doktorlar, bu ameliyat sonrasında Rainer’in büyümesinin duracağını düşünse de işler düşünüldüğü gibi ilerlemiyor. Rainer’in büyümesi durmuyor, sadece yavaşlıyor. Öte yandan tümörün de etkisiyle daha da büyümüş olan el ve ayakları nedeniyle Rainer’in görünüşü de git gide tuhaf karşılanacak bir boyuta ulaşmaya başlıyor.
Ameliyata rağmen Rainer’in durumu kötüleşmeye devam ediyor
Ameliyattan bir yıl sonra boyu ölçülen Rainer’in bu bir yıl içerisinde boyunun uzamadığı tespit ediliyor; fakat bu ölçüm Rainer’in kısa bir süre sonra başına gelecek talihsizliklerin önüne geçemiyor. Boyu aynı kalmış olmasına rağmen Rainer’in omurgasının eğrileşmeye başladığı tespit ediliyor ki bu da büyümenin devam etmekte ısrarcı olduğunu gösteriyor. Büyümeyle birlikte omurgası da eğrilmeye devam eden Adam Rainer, bir süre sonra kendi başına ayakta duramayacak duruma geliyor.
Rainer’in hüzünlü sonu
Rainer tüm bu yaşananların sonucunda sağlığını da kaybetmeye başlıyor. Önce sağ gözü kör kalan Rainer’in hemen ardında da sol kulağı sağırlaşıyor. Omurgasının eğrilmesi belirgin bir kamburluğa neden olduğundan, ayakta durma yetisini tamamen kaybediyor ve yatalak hale geliyor.
Rainer 52 yaşında, 2.34’lük boyuyla ülkesinin en uzun insanı olarak kendi evinde hayata gözlerini yumuyor. Rainer’den bu yana dünya üzerinde aynı anda hem cüce hem de dev olarak sınıflandırılmış başka kimsenin olmadığı biliniyor.
İnternette gördüğünüz her fotoğraf Rainer’e ait olmayabilir!
Rainer’in hikayesi anlatılırken kullanılan çeşitli fotoğrafların Rainer’e ait olmadığının da altını çizmekte fayda var. Kimi kaynaklarda, ilk bakışta Rainer ile benzer fiziksel özellikler taşıdığından Rainer gibi görünen kimselerin fotoğraflarının paylaşıldığı biliniyor.
Kaynaklar: 1, 2