2002 yılında 5 olan temsilcilik sayısını 17’ye çıkartan Türkiye, Latin Amerika ilişkilerinde yeni bir adım daha atıyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Brezilya, Ekvador, Kolombiya, Panama ve Venezuela’yı kapsayan Latin Amerika turuna çıktı.
Uçakta Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in de aralarında bulunduğu gazetecilerin sorularını cevaplayan Çavuşoğlu Ukrayna Rusya savaşından Türkiye’nin ABD’den F-16 alımı ve s-400 krizine kadar çeşitli konularda önemli açıklamalarda bulundu.
Lavrov’la görüşmeleriniz oldu nedir son durum nedir? Yakınlaşma var mı?
Başından beri savaşlarda bu durumlarda propaganda dezenformasyon oluyor. Her iki taraf diğerinin söylediğini yalanlayabiliyor bunu görüyoruz. Olumsuz da etkiliyor bazen. Kamuoyuna mesaj ihtiyacı duydukları için birbirlerinin hoşlanmadıkları açıklamaları yapabiliyorlar. Hassas konular müzakere ediyorlar çünkü.
Birincisi; geldiğimiz son noktada ortada müzakere ettikleri kapsamlı bir metin var onun dışında yine liderler arasında bir arka kapı diplomasisi işliyor. O süreçte de bir ortak deklarasyon taslağı da olduğunu görüyoruz. Biraz daha işi sadeleştirmeye çalışıyorlar çünkü hassas konular üzerinde mutabakat sağlamak zor oluyor zaman alıyor savaş devam ediyor. Daha çok tarafsızlık ve güvenlik garantileri üzerine odaklandıklarını görüyoruz.
İkinci konu; savaş tabi en çok Mairupol ve Donbas bölgesinde yoğun yaşanıyor. Mariupol’un genel ekseriyetle Rusların eline geçtiğini görüyoruz. tabi Mariupol için henüz daha belli bölgede bulunan Ukrayna askerleri var. Rusya burada yabancı savaşçı olduğunu söylüyor Ukrayna reddediyor bu askerlerin güvenli şekilde buradan çıkartılması da şu an müzakere edilen konulardan bir tanesi.
Diğer taraftan uluslararası toplumun ilgisini görüyorsunuz. Güvenlik garantileri konusunda hiç kimse NATO’nun 5. maddesi benzeri bir güvenlik garantisine yanaşmayınca alternatif ne olabilir diye çalışma sürdürüyoruz. Ukrayna’nın talebi olduğu için Ukrayna Dışişleri bakanı ele aldıktan sonra bakan yardımcısı videokonferans gerçekleştirdi. Şimdi Çin dahil P-5 ülkeleri ile bu konuyu konuşuyoruz.
Tabi bu arada güvenlik konseyinin nasıl karar alacağı Ukrayna’ya yönelik tehdit olunca veto hakkı herhangi bir P-5 ülkesinin olacak mı olmayacak mı bunlar tartışmalı konular.
Kamuoyuna yapılan açıklamalar ve geniş metindeki farklılıklara rağmen en azından daha sadeleştirilmiş bir deklarasyon konusunda anlaşma imkanı var. Ama ne zaman olacağı belli değil. Bu arka kapı diplomasisi dediğimiz mekanizma işliyor.
Zelenskiy ve Putin’in Türkiye’de görüşmesi?
Bu saatten sonra atılması gereken adım o. Bu konularda son noktayı koyacak liderler. Belgeyi doğrudan açıklama mı yaparlar, Dışişleri bakanlığı mı imzalar liderler huzurunda önce paraf sonra liderler imzalar. Bunlar da kendi aralarında konuşmalarında gündeme gelen seçenekler Son noktayı liderlerin koyması lazım. Bir anlaşma istiyorlarsa bu kaçınılmaz. Prensip olarak her iki taraf da bir araya gelmeyi kabul ediyor. Ama ne zaman olacak? İşleyen süreçte bahsettiğim belgeler üzerinde bir mutabakata varırlarsa veya liderlerin son noktayı koyacağı bir şekilde yakınlaşma olursa bu gerçekleşebilir. Bu her an olabilir, uzun süre olmayabilir de. Çünkü liderlerin “tamam hadi” demesine bağlı bu iş.
“ZİRVEYE EV SAHİPLİĞİ YAPMAK İSTEYEN BAŞKA ÜLKELER DE VAR”
Biz Türkiye’ye davet ettik. Her iki taraf da Türkiye’ye gelme konusunda hemfikirdi. Şu anda Türkiye’den başka ısrarla bizde olsun ülkeler de var ama sonuçta her iki ülke de Türkiye’ye gelmek istiyor.
GÜVENLİK GARANTİSİNDE ALTERNATİFLER VAR MI? TÜRKİYE’NİN ÖNERİSİ NEDİR?
Biz şu anda beyin fırtınası yapıyoruz işin doğrusu. Ama bizim kafamızda da değişik alternatifler var. 5. madde gibi bir garantörlük ya da garantiler olmayacaksa neler olabilir.
Hem Ukrayna’yla müzakere ediyoruz hem P-5 ülkeleri ile müzakere ediyoruz. Bizim de fikirlerimiz var ama dayatmıyoruz. Diğer ülkelerin de kabul etmesi lazım
ama P-5 dışında önce Almanya’yı da zikretmişti Ukrayna. Gördüğüm kadarıyla Rusya Türkiye’nin garantörlüğüne itiraz etmiyor.
Kosova modeli gibi bir çok model konuşuluyor bunlar. bizim düşündüğümüz modeller değil. Ukrayna’nın ne istediği belli.
RUSLARIN OYUN PLANINA NASIL BAKIYORUZ?
Arabulucu ülkeyiz hassas süreç yönetiyoruz. Rusya veya birisinin olası planı var yok diye değerlendirmek de bana göre doğru olmaz. Tüm dünyada bir hassasiyet yarattı Karadeniz’de gerginlik arttı. Bizim hedefimiz; savaşı olduğu yerde durdurup, ateşkes anlaşması, uzlaşmaya yardımcı olmak ve kalıcı barışı tesis etmek.
TÜRKİYE’YE GELEN UKRAYNALI SAYISI
Gelen Ukraynalı sayısı geçen hafta itibariyle 90 bini geçti.
Bu savaşın büyük bedelini ödeyen kim Ukrayna halkı. Avrupa ekonomik bir bedel ödüyor ama evini terk eden kim Ukraynalı. O yüzden bu ateşkesin bir an önce tesis edilmesi lazım. Her iki tarafın da yararınadır. Onurlu çıkış. Ateşkesi kabul etmeleri için önce bu savaşı durdurmak lazım ve her iki tarafın kabul edeceği tablo olması lazım. Savaş suçu işlenmişse incelemek için mekanizmalar var.
RUS “OLİGARKLAR” KONUSU
Biz, birincisi; yaptırıma katılmayan ülkeyiz, ikincisi; herhangi bir firma Türkiye’de iş yapmak istiyorsa bir, kanunlarımıza uygun hareket etmesi lazım iki, uluslararası hukuka uyması lazım. Aykırı faaliyete izin vermeyiz, kara para olmamalı, İllegal faaliyetten gelen para olmaması lazım. BM yaptırımına tabi ise bu mümkün değil ama her ülke her istediğini yaptırım da uyguluyor. Bu bugün Rusya’dır başka zaman başka ülke de olabilir. Türkiye’de de iş yapmak isteyen illa oligark demeye gerek yok turist için de aynısı geçerli bir esnaf içinde geçerli.
Herhangi şirketlerin ya da şahsın savaşla ilgili bir sorumluluğu varsa savaşı destekliyorsa insanların ölmesine sebep oluyorsa, maddi olarak destekliyorsa, ona karşı yaptırım uygulanabilir. Ama adamın savaşla hiçbir ilgisi yoksa, sanatçılar akademisyenler gibi birçok insan işinden atıldı sadece Rus olduğu için. Bunların ne suçu var? Maalesef ölçüyü kaçırıyorlar.
Biz Ukrayna’ya da söylüyoruz siyasetinizi ve ekonomiyi oligarklar tekeline bırakmamanız gerekiyor diye. Oligarkların siyasi ve ekonomide tekelleşmenin reformlar üzerinde engel olduğunu söylüyoruz. Ama bu ülkenin kendi içinde atacağı bir adım.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İSTEDİ, PUTİN TALİMATI VERDİ: UÇUŞ YAPILMAYACAK
Ukrayna tarafı şirketlere yönelik bazen sitem ediyor ama Türkiye’ye öyle “Niye (yaptırımlara) katılmıyorsunuz” diye bir sitem olmadı. Ayrıca Rusya’nın askeri uçaklarını hatta sivil Suriye’ye giden uçaklarına hava sahasını kapattık. Üç ay üç ay izin veriyorduk. Nisan’a kadar izinleri vardı. Mart’ta rica ettik. Moskova’ya gidince Lavrov’a söyledim o Putin’e söyleyeceğini söyledi. Benim ziyaretimden bir gün sonraydı sanırım Cumhurbaşkanı Erdoğan da Putin’e söyledi. 1-2 gün sonra döndüler. “Putin’in talimatı var, artık uçmayacağız” dediler. Daha sonra uçuşlar durdu. Yani aslına biz hem Montrö hem diğer konularda sureci diyalog yoluyla yürütüyoruz.
RUSYA’NIN 4 GEMİSİNİN BOĞAZLARDAN GEÇMESİNE İZİN VERİLMEDİ
Mesele Boğazdan gemilerin geçmemesi. 4 gemi vardı Rusya’nın daha savaştan önce belki planlamanın parçasıydı, bu gemileri Boğazdan geçirmek için izin talebinde bulunmuşlardı. 15 gün önce filan zamanlıca. Biz de kendilerine rica ettik. Bu savaş dedik Montrö’yü anlattık. Sonra vazgeçtiler.
NATA TATBİKATI İÇİN TÜRKİYE’DEN UYARI
NATO tatbikatı vardı önceden planlanan. Hatta biz de işin içindeydik. Müttefik gemileri geçecekti. Onlara da söyledik NATO tatbikatını iptal edelim, savaş varken olmaz, kışkırtmayalım Onlar da çok haklı buldular. Bir yandan böyle çalışırken, diğer yandan da diyalog yoluyla bir çok şeyi kriz yaratmadan çözüyoruz.
BATI’DAN YAPTIRIM BASKISI GELİYOR MU?
Yaptırımlara neden katılamayacağınızı anlıyoruz, yürüttüğünüz süreç çok önemli, ama bizim yaptırımlarımızın sizin üzerinden delinmesine bypass edilmesine izin vermeyelim diyorlar. Bu konuda da biz şeffaf davranıyoruz, gerekenleri yapıyoruz.
“Yaptırımlara katılın, neden katılmıyorsunuz” diyen yok. Bir tek Yunanistan ve Rum kesimi var. Avrupa Birliği toplantılarında onlar gündeme getiriyor. Onunda sebebi malum işte.
UKRAYNA’DAN TURİST GELİR Mİ
Ukrayna’dan daha az gelir. 2 buçuk milyon kişi en az gelir diyorduk. 500 bin civarında geleceğini tahmin ediyor Kültür ve Turizm Bakanımız. Rusya’dan da 7 milyon bekliyorduk. Hesaplamalara göre Turizm Bakanımızın bir aksilik olmazsa yarısı gelebilir.
MARİOPOL’DEKİ VATANDAŞLARIMIZ
Vatandaşlarımızdan çıkmak isteyenlerin hepsi çıktı. Bakıyoruz soruyoruz bize ulaşan çıkmak istedim çıkamadım diyen de yok.
Zaten son zamanlarda orda kalan vatandaşlarımız kendi evlerinde ya da kaldıkları yerde kalıp ama arada camiye gidiyorlarmış orada en büyük problem telefon yok.
MESCİD-İ AKSA OLAYLARI HERZOG’UN ZİYARETİ SON DURUM
İkili ilişkilerde süreç devam ediyor. adımlar atılacak atılıyor. Özellikle bir kere daha vurgulamak istiyorum. Bizden çok Filistin yönetiminin de istediği bir süreç bu. Çünkü bu diyaloğun kendileri için de önemli olduğunu sürekli söylüyorlar. Diğer taraftan diyaloğun faydasını görmeye başladık. Geçen sene maalesef çok kötü görüntüler de oldu. Sonuçta o gün bir diyaloğumuz yoktu. Ama bugün bu sene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı Yitzhak Herzog’la görüşmesinden sonra son Ramazan ayında Müslüman olmayanların Mescid-i Aksa’ya girişini yasakladılar. Bu bizim ricamız üzerine oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmesinden sonra.
YÜZLERİNE SÖYLEDİK: KUDÜS DAVAMIZDAN TAVİZ VERMEYECEĞİZ
Yitzhak Herzog’la hükümet böyle bir karar aldı. Önümüzdeki süreçte de buna benzer provokasyonlar olacak. İstemediğimiz şeyler de yaşanabilir. Maalesef biz bunu arzu etmeyiz ama biz burada üzerimize düşeni yaparak mümkünse bunun tamamen önlenmesi ya da minimize edilmesi konusunda üzerimize düşeni yapacağız. Bu konudaki tutumumuzdan Filistin davası Filistin ya da Mescid-i Aksa Kudüs davamızdan taviz vermeyeceğimizi yüzlerine de söyledik. Şimdi de gösteriyoruz. Açıklamalarımızı da yaptık. Ama açıklama sadece kınamakta olmuyor. Çabalarımızı da sürdürüyoruz. İslam İş Birliği toplantısı olacak Filistin daveti üzerine ama daimi temsilciler düzeyinde toplantı olsun talebinde bulunmuşlar.
YUNANİSTAN’LA İLİŞKİLER
Sorunlar çözülmediği sürece diyalog da olacak yer yer gerilecek de. Bir taraftan istişare var şimdi bunlar görüşülüyor. Diğer taraftan 25 maddelik bir yol haritamız var ekonomik iş birliğini güçlendirecek. Baya da iyi gidiyor.
Sonuçta iki komşuyuz bu tür ilişki olacak. Ama sorunlar çözülmediği sürece bu tür gerginlikler de olacak amacımız gerginlikleri en aza indirmek.
F-16 modernizasyonu ve yeni F-16 alımında esneklik bekliyor musunuz? S-400’de son durum nedir?
F-16’lar konusunda yönetimde kesinlikle yapıcı bir tutum var. Bunları yaptırım dışında da bu işi çözmek istiyorlar. Zaten yaptırımlara tabii değil biliyorsunuz. Ama genel anlamda savunma sanayiinde kısıtlamalar var ve kongrenin iznine bağlı tabii. Görüşmeler de gayet iyi geçiyor. Bu modernizasyon kitleri ve yeni F-16’ların satılması konusunda. Buna itiraz eden, karşı çıkan bazı kongre üyelerinin sayısı çok fazla değil.
Karşı olanlar bir mektup yazdılar “Türkiye’ye bu kitleri ve yeni F-16′ları vermeyin” diye yönetim de bunlara cevap yazdı görüş bildirdi. Cevap yazdı. Bunların Türkiye için değil ABD NATO için de önemli olduğunu vurgulayan bir cevap yazdı.
S-400 konusunda da bir çözüm yolu bulma arzusundalar. Biz de zaten bulalım diyoruz. Bu alınmış bir ürün sonuçta bundan sonra ne yapabileceğimizi görelim.