Yapılan araştırmalara göre Türkiye, güneş enerjisi sayesinde 10 yıl sonra enerjide daha az dışa bağımlı olacak. Bu söylemi destekleyen Global Enerji Derneği Başkanı Murat Dilek, güneş enerjisine sadece parasal avantaj açısından bakılmaması gerektiğini, her bir güneş panelinin 50 ağacın sağladığı fayda kadar karbon emisyonunu azalttığını ifade etti. Güneş enerjisi panellerinin 25 yıl ömrü olduğunu dile getiren Dilek, “Her bir panel 50 ağaç kadar karbon emisyonunu azaltıyor. Burada çok ciddi bir parasal avantaj var ama sadece parasal bir avantaj gibi bakmamak gerekiyor. Ülkeye katkı sunmanın maksimum yolu bu, bizim gelecek nesillere bir şeyler bırakmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı. Güneş enerjisi santrallerinin gece çalışmadığı için depolama teknolojilerine ihtiyacın olduğuna vurgu yapan Dilek, “10 yıl sonra bence Türkiye enerjide daha az dışa bağımlı olacak” diye konuştu. Türkiye’nin güneş enerjisindeki yatırım potansiyeli hakkında bilgi veren Global Enerji Derneği Başkanı Murat Dilek, Türkiye’nin yenilenebilir enerjide kurulu güç bakımından dünyada 12, Avrupa’da ise 5. sırada yer aldığını hatırlatarak “Kamu uzunca bir süredir sürdürülebilir ve temiz enerji politikaları güdüyor. Bununla birlikte bu başarıyla yenilenebilir enerjide 53 bin 894 bin megavatlara kadar ulaştık. Türkiye’nin enerjide kurulu gücü 100 bin megavat olduğu için yenilenebilir enerjinin bu portföydeki yeri yüzde 54’lere yaklaştı.” dedi. 
Yenilenebilir enerjideki kurulu güçte ise güneş enerjisinin ön plana çıktığını aktaran Dilek, şunları söyledi: “Güneş enerjisi, 8 yıl öncesine göre 100 kattan daha fazla büyüdü. 2014 yılında güneşte kurulu gücümüz sadece 50 megavattı. Ama bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin elektriğinin yaklaşık yüzde 8’ini güneşten elde ediyoruz diyebiliriz. Bu da sadece gurur duyulabilecek bir konu. Yaklaşık 7 bin, 7 bin 500’e yakın santralden bahsediyoruz. O kadar çok güneşli günümüz var ki ve güneş geliş açımız o kadar iyi ki bu sayede 8 bin megavatlara kadar ulaştık.” 
AA’nın haberine göre, bu rakamların çok daha yükseklere çıkacağına inandığını söyleyen Dilek, “İklim boyutunda baktığımız zaman da artık bizim güneş enerjisinden, yenilenebilir enerjiden elektrik üretmemiz artık ideal değil, zorunluluk haline geldi. Sürdürülebilir kalkınma ve büyüme açısından baktığımız zaman da fosil yakıtlar nedeniyle oluşan karbon salımının, güneş enerjisi ve yenilenebilir enerji santrallerinde olmadığını görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin güneşli gün sayısının fazla ve güneş açısının da çok uygun olduğunu dile getiren Dilek, sanılanın aksine güneş enerjisi panellerinin sıcağı değil nemi sevdiğini bildirdi. Şu anda 1 megavatlık bir santralin yaklaşık 600-650 bin dolara kurulabileceğini aktaran Dilek, Türkiye’de yeni çıkan mevzuatlarla daha çok tarımsal sulamada, endüstriyel çatılarda ve konut çatılarında güneş enerjisi kurulumlarının ön plana çıkacağını ön gördüklerini söyledi. Dilek, güneş enerjisi konusunda sanayicilerin daha fazla fedakarlık yapmalarını beklediklerini de dile getirdi. 
Yeni Güneş Enerjisi Santrali (GES) projelerinin Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücünü çok daha ileri bir noktaya taşıması bekleniyor. Bu projelerden biri olan ve halihazırda yüzde 50 kapasiteyle çalışan Karapınar Güneş Enerjisi Santrali, tamamlandığında Avrupa’nın en büyüğü, dünyanın ise 5. büyük güneş enerjisi santrali olacak ve Türkiye’nin elektrik üretiminde güneş enerjisinin payını yüzde 20’ye çıkaracak. Karapınar Güneş Enerjisi Santrali hakkında bilgi veren Proje İşletme Müdürü Burak Doğru, projenin yıl sonunda tamamlanacağı söyledi. Yaklaşık 2 bin 800 futbol sahası büyüklüğündeki alanın tel çit çevresinin 34 kilometre olduğunu belirten Doğru, “Panellerimiz Kalyon PV fabrikada üretiliyor, buraya getiriliyor ve burada kurulumunu yapıyoruz, şebekeye enerji olarak veriyoruz. Burada yaklaşık 2.3 milyonluk bir şehrin 1 yıllık elektrik enerjisi ihtiyacını sağlayacağız” diye konuştu. 
Günlük güneş enerjisi verimlilik süresi 7,5 saat, yıllık ise 2 bin 737 saat olan Türkiye’de güneş enerjisi açısından en verimli bölge Orta Anadolu, en az verimli bölge ise Karadeniz. Bununla birlikte yıllık ortalama 1642 saat güneş alan Karadeniz, birçok Avrupa ülkesinden daha avantajlı konumda. İl bazında Konya 1,167 megavatlık kurulu güçle ilk sırada yer alırken, kentte yakın zamanda tamamlanacak projelerle birlikte çok daha yüksek üretim kapasitelerine ulaşılması hedefleniyor. Konya’yı 415,76 megavatlık kapasite ile Ankara, 383,5 megavatla Şanlıurfa, 346,45 megavatla Kayseri, 306,89 megavatlık kapasiteyle İzmir takip ediyor. İstanbul, sadece 23,84 megavatlık kurulu güç ile Türkiye’de 50. sırada yer alıyor. Artvin, Hakkari ve Rize’de hiç güneş enerjisi kurulu gücü bulunmuyor.
Yenilenebilir enerjideki kurulu güçte ise güneş enerjisinin ön plana çıktığını aktaran Dilek, şunları söyledi: “Güneş enerjisi, 8 yıl öncesine göre 100 kattan daha fazla büyüdü. 2014 yılında güneşte kurulu gücümüz sadece 50 megavattı. Ama bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin elektriğinin yaklaşık yüzde 8’ini güneşten elde ediyoruz diyebiliriz. Bu da sadece gurur duyulabilecek bir konu. Yaklaşık 7 bin, 7 bin 500’e yakın santralden bahsediyoruz. O kadar çok güneşli günümüz var ki ve güneş geliş açımız o kadar iyi ki bu sayede 8 bin megavatlara kadar ulaştık.” AA’nın haberine göre, bu rakamların çok daha yükseklere çıkacağına inandığını söyleyen Dilek, “İklim boyutunda baktığımız zaman da artık bizim güneş enerjisinden, yenilenebilir enerjiden elektrik üretmemiz artık ideal değil, zorunluluk haline geldi. Sürdürülebilir kalkınma ve büyüme açısından baktığımız zaman da fosil yakıtlar nedeniyle oluşan karbon salımının, güneş enerjisi ve yenilenebilir enerji santrallerinde olmadığını görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin güneşli gün sayısının fazla ve güneş açısının da çok uygun olduğunu dile getiren Dilek, sanılanın aksine güneş enerjisi panellerinin sıcağı değil nemi sevdiğini bildirdi. Şu anda 1 megavatlık bir santralin yaklaşık 600-650 bin dolara kurulabileceğini aktaran Dilek, Türkiye’de yeni çıkan mevzuatlarla daha çok tarımsal sulamada, endüstriyel çatılarda ve konut çatılarında güneş enerjisi kurulumlarının ön plana çıkacağını ön gördüklerini söyledi. Dilek, güneş enerjisi konusunda sanayicilerin daha fazla fedakarlık yapmalarını beklediklerini de dile getirdi. Yeni Güneş Enerjisi Santrali (GES) projelerinin Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücünü çok daha ileri bir noktaya taşıması bekleniyor. Bu projelerden biri olan ve halihazırda yüzde 50 kapasiteyle çalışan Karapınar Güneş Enerjisi Santrali, tamamlandığında Avrupa’nın en büyüğü, dünyanın ise 5. büyük güneş enerjisi santrali olacak ve Türkiye’nin elektrik üretiminde güneş enerjisinin payını yüzde 20’ye çıkaracak. Karapınar Güneş Enerjisi Santrali hakkında bilgi veren Proje İşletme Müdürü Burak Doğru, projenin yıl sonunda tamamlanacağı söyledi. Yaklaşık 2 bin 800 futbol sahası büyüklüğündeki alanın tel çit çevresinin 34 kilometre olduğunu belirten Doğru, “Panellerimiz Kalyon PV fabrikada üretiliyor, buraya getiriliyor ve burada kurulumunu yapıyoruz, şebekeye enerji olarak veriyoruz. Burada yaklaşık 2.3 milyonluk bir şehrin 1 yıllık elektrik enerjisi ihtiyacını sağlayacağız” diye konuştu. Günlük güneş enerjisi verimlilik süresi 7,5 saat, yıllık ise 2 bin 737 saat olan Türkiye’de güneş enerjisi açısından en verimli bölge Orta Anadolu, en az verimli bölge ise Karadeniz. Bununla birlikte yıllık ortalama 1642 saat güneş alan Karadeniz, birçok Avrupa ülkesinden daha avantajlı konumda. İl bazında Konya 1,167 megavatlık kurulu güçle ilk sırada yer alırken, kentte yakın zamanda tamamlanacak projelerle birlikte çok daha yüksek üretim kapasitelerine ulaşılması hedefleniyor. Konya’yı 415,76 megavatlık kapasite ile Ankara, 383,5 megavatla Şanlıurfa, 346,45 megavatla Kayseri, 306,89 megavatlık kapasiteyle İzmir takip ediyor. İstanbul, sadece 23,84 megavatlık kurulu güç ile Türkiye’de 50. sırada yer alıyor. Artvin, Hakkari ve Rize’de hiç güneş enerjisi kurulu gücü bulunmuyor.