Binance Türkiye, Kripto Para Yasası İçin Hükümete 13 Öneri Paylaştı

Uzun zamandır beklenen kripto para yasası halen meclise sunulabilmiş ve yürürlüğe girebilmiş değil. İlgili düzenlemeye ilişkin çalışmalar devam ederken, kripto para ekosisteminin lider isimleri de söz konusu düzenlemeye yardımcı olabilecek önerilerini sunuyor.

İşte bu önerilerden bazıları, bugün Binance Türkiye tarafından paylaşıldı. Dünyanın en büyük kripto para platformunun Türkiye ayağı, paylaştığı blog gönderisinde kripto varlık borsaları hakkında düzenleyici çerçeve önerileri ve prensipler sundu. Binance’in endüstriyi en iyi şekilde koruyacağını düşündüğü önerileri şu şekildeydi:

Binance Türkiye’nin kripto para yasası için önerileri:

1 – ‘Kripto varlık’ tanımı net oluşturulmalı:

kripto para

Yeni bir kripto varlık düzenlemesinin temelinde kripto varlıklara dair net bir tanım bulunmasını öneriyoruz. Anlaşılır tanımlar, sınıflandırmalar hakkındaki tartışmaları ortadan kaldıracak ve düzenlemeleri genele uygulanabilir hale getirecektir.
Bu hususta, yapılacak Kripto Varlık tanımı zorunlu olarak şu özellikleri içermelidir;

elektronik olarak aktarılabilir, saklanabilir veya alınıp satılabilir, mübadelesi mümkün, ekonomik değer saklama aracı olarak tasarlanmış veya kullanılabilir olmak.

2 – Stabil coinlerin düzenlenmesi:

Stabil Coin’lerin de Kripto Varlıklar ile aynı şekilde düzenlenmesini ve denetlemeye tabi tutulmasını öneriyoruz. Ek olarak, Stabil Coin’lerin tahsis edildiği yetki alanı göz önüne alınmaksızın özgürce alınıp satılabilmesini öneriyoruz.

Bunun gerekçesi, Stabil Coin’lerin itibari paralar ve Kripto Varlıklar arasında bir köprü görevi görmesidir. Bir diğer neden ise Stabil Coin kullanımının kısıtlanmasının endüstri ve kullanıcı deneyimine büyük ölçüde zarar verecek olmasıdır.

3 – NFT’lerin kripto varlıklardan ayrı değerlendirilmesi:

nft

NFT’lerin gelişimi, komuta ettiği kullanıcı talebi ve piyasa hacminden ötürü Kripto Varlık dünyası ve dolayısıyla ön saflardaki Türkiye için oldukça kritiktir.
Ancak, Kripto Varlıklar bir varlık sınıfı olarak 2008’den beridir gelişimlerine devam ederken NFT’lerin alım-satım açısından ana akımın dikkatini çekmesi 2020’de gerçekleşmiştir. Bu nedenle NFT’ler, henüz bir varlık sınıfı olarak Kripto Varlıkların olgunlaşma seviyesini yakalayamamıştır.

NFT’ler için geliştirilmesi planlanan düzenlemelerin, bu teknolojiden en iyi şekilde faydalanabilecek ve ilerlemeye izin verecek şekilde düzenlenmesini öneriyoruz. NFT’ler için her gün yeni kullanım alanları keşfedilmektedir, bu nedenle katı düzenlemeler uygulanması durumunda gelişimin kısıtlanması veya düzenlemelerin sıklıkla yetersiz kalması riskleri ile karşı karşıya kalınabilecektir.

4 – Staking’e olanak sağlanması:

Staking, kullanıcıların sahip oldukları Kripto Varlıkları için bir ödül kazanma yöntemidir ve Proof of Stake (Hisse İspatı veya “PoS”) mutabakat sistemine dayanır.

Blockchain teknolojisinin işleyişinde, birbirinden bağımsız doğrulayıcılar ağ üzerinde yapılan işlemleri karmaşık bir bilgisayar hesaplamasından faydalanarak doğrular. Buna mutabakat mekanizması denmesinin sebebi, dünyanın her yerinden sayısız bağımsız kişinin en az %51’inin söz konusu işlemin geçerliliği konusunda mutabakat sağlamasını gerektirmesidir. Bu sayede blockchain’e yeni bloklar eklenmektedir.

Doğrulayıcılar, başarıyla doğruladıkları her işlem için ağdan belirli bir ödül kazanırlar ancak PoS sisteminde doğrulayıcının teminat olarak belirli miktarda fonu kilitlemesi gerekmektedir. Bu nedenle, doğrulayıcılar yaptıkları işlemlerde dürüstlüğe teşvik edilmekle birlikte kötü niyetli kişiler caydırılmaktadır.

Dolayısıyla, Staking sadece kullanıcıların dürüst biçimde ödüller kazanmasına değil, aynı zamanda ağın küresel çapta, otonom biçimde güvende tutulmasına da yarayan bir sistemdir.
Staking faaliyetinin kısıtlandırılması sadece kullanıcı deneyiminin zarar görmesiyle kalmaz aynı zamanda Kripto Varlıkların kullanıcı odaklı olma ve topluluktan güç alarak çalışma prensiplerini de zedeleyecektir.

Bu maddede açıklanan hususlar göz önünde bulundurularak staking faaliyetlerinin de düzenlemeye tabi tutulmasını önermekteyiz. Düzenleme sırasında dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise Türk kullanıcıların kripto ve blockchain ekosistemi için bu kadar hayati olan bir husustan mahrum bırakılmamasının önemidir.

5 – Kullanıcılara doğrudan erişim sunulması:

kripto para

Türkiye’de Kripto Varlıklara karşı olan talep göz önüne alındığında, mevcut ve yeni kullanıcıların piyasaya erişiminin olabildiğince yalın ve kolay tutulmasını öneriyoruz. Aynı zamanda, söz konusu kolay erişim yeterli ve sağlam Kimlik Doğrulaması ve Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi prosedürlerine sahip oyuncularla sınırlanmalıdır.

Erişim sürecine aracıların eklenmesi yalnızca kullanıcılar için zorluk yaratarak aynı anda hem kullanıcılara, hem talebe, hem de Türkiye’nin önde gelen bir kripto pazarı olarak konumuna zarar verecektir.

Türkiye’nin kripto varlık endüstrisindeki önemi ve potansiyeli göz önüne alındığında, kullanıcılar için kripto varlıklara erişimin mümkün olabildiğince özgür olmasının en çok ülkemize fayda sağlayacağına inanmaktayız.

6 – Global havuzlara izin verilmesi:

Güçlü likidite, kripto varlık dünyasının en hayati gerekliliklerinden bir tanesidir. Likidite havuzlarının sadece Türkiye ile sınırlandırılması, bir kripto varlık lideri olarak Türkiye piyasasını ciddi şekilde riske atacak sonuçları da beraberinde getirecektir:

Bir likidite havuzu ne kadar küçük olursa piyasa manipülasyonuna da o kadar açık olacaktır. Büyük likidite havuzları, kullanıcıların daha yüksek kolaylık ve finansal güvenlik ile işlem yapmalarına ve yatırım kararları vermelerine olanak sağlayacaktır. Kısıtlı likidite havuzları, kullanıcıların adil olmayan fiyatlarla karşılaşmasına yol açacaktır.

Bu nedenlerle, kullanıcıların adil olmayan fiyatlardan korunması ve Türk kullanıcıların piyasa manipülasyonlarına maruz kalmadan işlem yapabilmesi için global havuzların korunmasının elzem olduğu düşünülmektedir.

7 – Listeleme ve listeden kaldırma süreçlerinde net kriterlerin belirlenmesi:

bitcoin

Binance TR gibi önde gelen kripto varlık borsaları, yeni ve gelişmekte olan kripto varlık projelerinin değerlendirilmesinde halihazırda gerekli uzmanlık ve deneyime sahiptir. Ancak listeleme süreçleri için açık kriterlerin belirlenmesi piyasanın kalite standartlarını yüksek tutacak, iyi projeleri kötü projelerden ayırt etmeyi kolaylaştıracak ve kullanıcıların kötü projelere maruz kalma ihtimalini azaltarak dolaylı yoldan koruma sağlayacaktır.

Ek olarak zaman zaman projelerin çeşitli sebeplerle listeden kaldırılması da gerekmektedir. Listeden kaldırma süreci için de net kriterlerin belirlenmesi esastır.

8 – Yeterli araştırma kapasitesine sahip borsaların kendi listelemelerine karar verebilmesi:

Listeleme sürecinde uygun düzenleyici gözetimi sağlamanın önemini vurgulamak istiyoruz.

Bu kapsamda, bir listeleme yapmak isteyen bir kripto varlık borsasının aşağıdaki iki yöntemden birini seçebilmesinin uygun olduğunu düşünüyoruz.

Kendi Kendine Sertifikalandırma: Bu yöntemle birlikte, borsa, yeni bir kripto varlığı listelemeden önce yetkili düzenleyiciye ilgili kripto varlığı listelemek istediğini ve söz konusu varlığın listeleme için şartları karşıladığını bildirir. Bu yöntem ile düzenleyici, önceden belirlenmiş bir süre boyunca listelemeyi askıya alarak bekletme fırsatına sahip olacaktır.

İnceleme ve Onay: Bu yaklaşımda ise borsa, kendi kendine sertifikalandırma yapmak yerine ilgili kurumun listelenmek isteyen varlığı inceleyip onaylanmasını talep edecektir. Bunun, Binance gibi halihazırda gelişmiş bir araştırma departmanı olmayan borsalar için kullanışlı olabileceğine inanıyoruz.

9 – Borsalar, kullanıcıları korumak için bir fona sahip olmalıdır:

kripto para

Kripto varlık borsalarının, kullanıcılarını, kullanıcının borsa kullanımı dışındaki sebeplerden kaynaklı kayıptan korumak ve gerektiği koşullarda zararını tazmin etmek için yeterli bir “sigorta” fonuna sahip olması gerektiğini düşünmekteyiz.

Buna örnek olarak SAFU fonunu verebiliriz. Binance güvencesi altında, gelirlerin bir kısmı SAFU (Kullanıcılar için Güvenli Varlık Fonu) birikimine aktarılarak herhangi bir durumda platform kaynaklı olarak ortaya çıkabilecek zararı tazmin etmek üzere tutulmaktadır. Örneğimiz SAFU, yakın zamanda 1 milyar USD seviyesine ulaşmıştır.

10 – Kripto varlık saklama hizmetlerinin düzenlenmesi:

Tüm kripto varlık borsaları aynı prensip ve işleyiş ile hareket etmemekle beraber, kripto varlıklarının güvenle saklanması endüstrinin en yaygın ve en hassas konularından bir tanesidir. 

Kripto varlıkların güvenle saklanmasının arz ettiği önem ve çeşitli platformların kendine has ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, her bir kripto varlık borsasının kendi yapısı, işleyişi, iş modelini dikkate alarak yapılacak değerlendirme sonrasında aşağıdaki üç modelden birinin kullanılmasına izin verilmesini öneriyoruz:

Borsa emanet modeli: Borsanın, müşterilerinin kripto varlıklarını emanet altına alması. Kendi kendine saklaması modeli: Kripto varlıkların doğrudan kripto varlığın sahibi tarafından saklanması. Üçüncü taraf saklama modeli: Üçüncü bir tarafın (örn. cüzdan hizmetleri sağlayıcısı), varlıkları borsa veya kullanıcıyı temsilen saklaması.

Bu tür saklama ve emanet hizmeti veren şirket ve kuruluşların da düzenleme ve denetime tabi olmaları gerektiğini düşünmekteyiz.

11 – Uygulanacak düzenlemelerin prensip temelli olması:

Kripto varlıklar, özünde gücünü devamlı teknolojik yenilik ve gelişimden alır.

Bu nedenle, kripto varlıklar için bir düzenleme geliştirirken, hükümlerin konusu teknolojinin kendisi değil, korunmak istenen prensipler olmalıdır. Mevcut teknolojiler üzerine kurulan düzenlemeler sadece bir teknolojik sıçrama ile geçersiz ve hükümsüz kalabilir.

Bu nedenle, kripto varlıklar adına geliştirilecek düzenlemelerin, kullanıcıların korunması, piyasanın adaleti, endüstrinin gözetim altında tutulması gibi daha geniş kapsamlı kavramlara odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. 

Diğer bir deyişle, düzenlemeler prensip temelli olmalı ve günün teknolojisiyle kısıtlanmamalıdır.

12 – Yüksek güvenlik standartlarının zorunlu tutulması:

kripto para

Düzenlemelerin kullanıcı (ve dolayısıyla kullanıcı fonlarının) güvenliğini her zaman birincil öncelik olarak tutacak şekilde çıkarılması ve geliştirilmesini öneriyoruz. 

Bu nedenle, kullanıcıların korunması adına çoklu imzalı sözleşmeler, 2FA gibi kullanıcıya dönük güvenlik önlemleri, kripto varlıklarının büyük çoğunluğunun sıcak yerine soğuk cüzdanlarda tutulması gibi hususların her kripto varlık hizmetleri sağlayıcısı için zorunlu tutulması gereken hususlar olduğu düşünülmektedir.

13 – Kripto transferlerinin doğası gereği sınırlanmaması:

Kripto varlıkların farklı ağ ve platformları arasında transferi bir çok farklı işlev sunmaktadır.

Kripto varlıkların sadece belirli alanlara transfer edilebilmesine izin vermek kripto varlık ekosistemini özgün, zaman zaman da işlevsel kılan birçok özelliğin kullanılamaz hale gelmesine sebebiyet vererek bu teknolojinin kullanılabilirliği ve gelişimine büyük miktarda zarar verecektir.

Bunun yanı sıra, yeni gelişmelerin de önü kesilecek ve Türkiye’de hazırlanabilecek herhangi bir projenin geliştirilmesi imkansız hale gelecektir. Aynı şekilde, buna NFT’ler de dahildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir