1990 yılından bu yana Ankara Üniversitesi SBF Maliye Bölümü’nde görev yapan akademisyen Doç. Dr. Meltem Kayıran, üçüncü kez görevinden uzaklaştırıldı.
Buse İlkin YERLİ
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) Maliye Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Meltem Kayıran, 3 ay önce işe dönmesinin ardından yeniden görevinden uzaklaştırıldı. Kayıran, “Mesleğimin gereği ve kamu hizmetinin sürekliliği uyarınca karşılığında hiçbir şey beklemeksizin bu derslerimi tamamlamak istiyorum” dedi.
Ankara Üniversitesi SBF Maliye Bölümü’nde 1990 yılından bu yana görev yapan Kayıran, 2017 yılında doçent unvanı kazanmış olmasına rağmen, dört yıl boyunca doçentlik kadrosuna ataması yapılmadı. Hak ettiği kadro yerine daha alt bir kadroya atanmak istenmesine itiraz eden Kayıran’ın, Fakülte Yönetim Kurulu’nun teklifi ve Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün kararı ile ilk olarak 12 Nisan 2021’de 30 yılını verdiği fakülteyle ilişkisi kesildi.
Kayıran karara itiraz etti, mahkeme Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün verdiği kararın yürütmesini durdurdu, 1,5 ay sonra görevine iade edildi. Bu arada üniversitenin itirazı üzerine Bölge İdare Mahkemesi işe iade kararını kaldırdı. Kayıran 2021 Eylül başında bir kez daha üniversiteden uzaklaştırıldı ve sonraki kararla bir kez daha döndü. Kayıran, rektörlüğün Bölge İdare Mahkemesi’ne yaptığı itirazın kabul edilmesi ve ilk derece mahkemesinin verdiği göreve iade kararının bozulması nedeniyle üçüncü kez görevinden uzaklaştırıldı.
Ankara Üniversitesi yönetimi tarafından 22 Nisan 2022 mesai bitiminde “kamu görevinden ilişiği kesilecek” yazısı gönderilen Kayıran, sosyal medya hesabından yaşananlara tepki gösterdi. Kayıran’ın paylaşımı şöyle:
“Bu konuda aslında çok şey söylenebilir ama sadece şunları sormakla yetineyim: Bazı araştırma üniversitelerinde Dr. öğretim üyeleri için yeniden atama kriteri yokken, bazılarında “doçentlik unvanını almış olanlarda bu kriterler uygulanmaz” şeklinde ilke kararları varken, Danıştay’ın bu konuda içtihat kararı varken Ankara Üniversitesinin doçentliğini almış araştırma görevlilerine, Dr. öğretim üyelerine ve doçent kadrosunda olanların her birine ayrı kriterler uygulaması adil midir? İşe başlayalı henüz 3 ay gibi bir zaman olmuş, yine iki ayrı fakültede 250 civarında öğrenciye ders vermeye başlamış, her şeye rağmen benimle çalışmak isteyen yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin tez danışmanlıklarını üstlenmiştim. Şu an yine dönemin ortasında, bu kadar öğrencinin mağduriyetine yol açacak bir durumla karşı karşıyayız.”
Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun