Tarih 4 Kasım 2019.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Ankara’da bir otelde gerçekleştirilen Polis Merkezleri Eğitici Yetiştirme Kursu açılış programında konuşur.
Önceki hafta Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne katılmak için Fransa’ya giden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu hedef alır.
“Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikâyet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” der.
Aynı gün öğleden sonra…
Ekrem İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını, Üsküdar’daki Fethi Paşa Korusu’nda yanıtlar.
Fox TV muhabiri soruyu sormadan önce şöyle der:
“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir açıklaması oldu. Bir yandan kayyum atamaları da devam ederken, sizin Strasbourg’da yaptığınız konuşmayı eleştirdi. Onun cümleleriyle söyleyeceğim; “Avrupa’ya gidip Türkiye’yi şikayet eden ahmağa sesleniyorum. Yazıklar olsun bu milletin sana verdiğine. Kursağından geçenlere yazıklar olsun.”
Devamında “Bir yanıtınız olacak mı?” diyerek mikrofonu İmamoğlu’na uzatır.
der İmamoğlu.
Devamını da şöyle getirir:
“31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır.”
Soylu ve İmamoğlu atışması sürer gider. Haberlerde kimse YSK’dan falan söz etmez.
Gelelim bugüne…
O sözler artık bir hapis cezası isteminin dayanağı.
İmamoğlu’nun Bakan Soylu’ya yanıtı YSK adına bir dava konusu oldu.
Savcılık, kamu görevlisi YSK üyelerine hakaret suçu işlendiğine kanaat getirerek 4 yıl 1 ay hapis cezası almasını talep etti.
YSK üyelerinin görüşüne başvurulmaktan vazgeçildi. Resmiyette “YSK Başkanlığı” olarak görülen şikayetçilere bir şey sorulmadı.
İmamoğlu, “Kastımın Soylu olduğu açık” dedi, savcı kabul etmedi.
Peki dosya ne anlatıyor?
Soruşturmanın evrak özetine ve mütalaaya ulaştım.
İkisinde de İmamoğlu’nun Bakan Soylu’ya yanıt verirken kullandığı sözlerin sadece bir kısmı alıntılanmış.
Bir kısmı diyorum çünkü İçişleri Bakanı’nın sözleri, muhabirin sorusu ve İmamoğlu’nun ilk yanıtları bu evraklarda yok.
Soruşturma evrak özetinde 3 kez, savcı mütalaasında ise 1 kez alıntılanan kısım şundan ibaret:
“31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır.”
Bu sözler YSK üyelerine hakaret olarak değerlendirilerek 4 yıl hapis talep edilmiş.
Oysa İmamoğlu’nun sözlerinde eksik bırakılan kısım, Bakan Soylu’ya yönelik yanıtının başlangıcı:
Soruşturma evrakının özetinde ve mütalaada bu cümleler yok.
Hatırlatayım.
Dün Haber Masası’nda sorularımı yanıtlayan İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat siyasi yasak ihtimaline ilişkin “1 yılı aşan hapis cezalarında yasak ihtimali söz konusu olabilir ama ben bu ihtimal üzerinde konuşmak dahi istemiyorum çünkü, hukukun böyle bir garabete imza atacağına inanmıyorum” demişti.
Soruşturma evrakı ile mütalaada alıntılanan kısım size ne düşündürüyor?
Soru başlıkta: Eksik alıntıdan İmamoğlu’na siyasi yasak çıkar mı?