Almanya’da, enerji, telekomünikasyon, posta ve demir yolları gibi ülke için önemli altyapı alanlarında rekabet ve şeffaflık ilkeleri temelinde tedarikten ve piyasaların düzenlenmesinden sorumlu daire Federal Ağ Ajansı, doğalgazda ülkenin karşı karşıya kalabileceği en kötü senaryoya hazırlık için veri toplamaya başladı.
Merkezi Bonn’da olan kurumdan bugün yapılan açıklamada, olası bir doğalgaz sıkıntısı yaşanması durumunda gereken ihtiyacı saptamak için detaylı verilerin toplanmaya başlandığı bildirildi.
28 Nisan’a kadar enerji dağıtım şirketlerinden, Mayıs ayı içinde de doğalgaz tüketimi yüksek olan şirketlerden verilerin toplanacağı açıklandı. Bu kapsamlı araştırmayla, Almanya’da veya Avrupa Birliği’nde (AB), enerji tedarikinin oldukça kötüleşmesi haline hazırlık yapılmasının hedeflendiği bildirildi.
Federal Ağ Dairesi önemli altyapıdan sorumlu
Yaşanacak olası bir doğalgaz sıkıntısında hangi kurum, kuruluşu veya şirketin ne kadar enerji alacağına dair düzenlemede sorumluluk Federal Ağ Dairesi’nde olacak.
Bonn merkezli devlet kurumu, halen kaydedilen ve güvenli bir platformda toplanan bütün veriler sayesinde, büyük doğalgaz sıkıntısı yaşanması halinde tüketicinin çıkarlarının en iyi nasıl korunabileceğine dair hesaplama ve plan yapmayı amaçlıyor.
Federal Ağ Ajansı Başkanı Klaus Müller, “Büyük oranda doğalgaz tüketen işletmelerin aşırı tedarik sıkıntısı yaşanması halinde daha az enerji almasını düzenlemek zorundayız” diyerek en kötü senaryo halinde atılacak adımlardan birine işaret etti.
Enerji sıkıntısında öncelik tüketicinin korunmasında
Moskova, Ukrayna savaşı nedeniyle kendisine uygulanan ekonomik yaptırımların sonucu olarak en önemli müşterilerinden olan Almanya’yı, doğalgazı kesmekle tehdit etmişti. Federal Ağ Ajansı da, Ekonomi Bakanlığı’nın talimatıyla enerji konusunda acil durum planının uygulamaya başladığını duyurmuştu.
Almanya Federal Ağ Ajansı, ülkenin ihtiyacı olan doğalgazın tam olarak tedarik edilmediği durumlarda arz ve talebi düzenliyor.
Kurumun Başkanı Müller’in Die Zeit gazetesine verdiği bir mülakatta, “Tüketicinin kayıtsız şartsız korunmasının önceliği ilkesinin gözden geçirilmesi” gerektiğini söylemesi yoğun tartışmalara neden olmuştu.
Almanya’da enerji sağlanmasında büyük sıkıntı yaşanması halinde öncelik tüketicinin korunmasında. Kıstılamanın ekonomi çevrelerinden yapılması öngörülüyor.
Almanya Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasından öncesine kadar ihtiyacı olan doğalgazın yüzde 55’ini, petrolün yüzde 35’ini ve kömürün yüzde 45’ini Rusya’dan tedarik ediyordu. Avrupa Birliği’nin beşinci yaptırım paketi çerçevesinde Nisan ayı başında, Rusya’dan kömür ithalatının durdurulması kararı alınmış, en geç sonbahardan itibaren de petrol alımının durdurulmasının hedeflendiği açıklanmıştı.
AB Rusya’ya kömürde neden çok bağımlı?
İklim koruma hedefleri çerçevesinde kendi ülkesinde kömür enerjisine veda eden pek çok Avrupa Birliği ülkesinin son yıllarda Rusya’dan ithal edilen kömüre bağımlılığı artmıştı. AB üyesi ülkelerinin kömür ihtiyacının yüzde 45’i Rusya’dan karşılanıyor. Bu da Rusya’ya yıllık 4 milyar euro AB’den döviz girişi anlamına geliyor.
AB’nin Rusya’ya yönelik kömür ithalatı ambargosu 8 Nisan’da AB’nin resmi gazetesinde yayınlanmış, böylece ona müteakip 120 gün zarfında resmen yürürlüğe girmesi için geri sayım başlamıştı. Buna göre ithalat yasağı uygulanmasının Ağustos ayında başlaması öngörülüyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, kömür ambargosunun uygulanması için 120 günün geçiş süresi olarak gerekli olduğunu savunup, “Daha hızlı hayata geçirilmesi elbette çok iyi olur, ancak hem hükümetlerin hem de şirketlerin buna ihtiyacı var” diye konuşmuştu.
Avrupa’daki pek çok şirket, Ukrayna savaşı başlamadan önce de artan fiyatlar ve artan talep nedeniyle Rusya dışındaki ülkelerden de kömür arayışına başlamıştı.
Reuters,DW/ETO,TY